Dünyanın en uzun ikinci mağarası olarak kabul edilen Çal Mağarası, sarkıt ve dikitleri, zaman zaman 1,5 metre derinliğe ulaşan deresi, şelaleleri ve göletleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Trabzon'un Düzköy ilçesinde, deniz seviyesinden bin 50 metre yükseklikte bulunan ve dışarısındaki doğal güzelliklerin yanı sıra içindeki sarkıt ve dikitleriyle dikkati çeken Çal Mağarası, yaklaşık 14 yıldır yöre turizmine hizmet ediyor.
Üzerinde bulunan kalesi ve içinden geçen deresiyle ziyaretçilerini karşılayan mağara, yaklaşık 200 metrelik tahta merdiven üzerinde yürüyüşün ardından iki ayrı kola ayrılıyor. Sol bölümde 150 metrelik yürüyüşün ardından kalker platolar üzerinde görülen, oval şekilli erime çukuru olarak bilinen dolinden gelen suyun aktığı baca göze çarpıyor.
Mağaranın yaklaşık 400 metrelik yürüyüş yolu olan sağ kolunun 60'ıncı metresindeki göl ve çağlayan ise farklı bir güzellik sunuyor. Dış atmosfere dolinlerle olan irtibatı sebebiyle rahat bir hava hareketi bulunan ve astım ile sinüzit rahatsızlığına iyi geldiği belirtilen mağaranın içerisinden geçen derenin debisi mevsimsel olarak değişiyor. Yağışlı mevsimlerde mağaranın içindeki suyun derinliği 1,5 metreye yükselirken, yaz aylarında su seviyesi 25 santimetreye kadar düşüyor.
Yıl boyunca ziyarete açık tutulan, yerli ve yabancı yaklaşık 25 bin turistin ziyaret ettiği mağaranın yaklaşık 1 kilometrelik bölümü gezilebiliyor. Şu ana kadar 8 kilometre uzunluğuna kadar ulaşılabilen ancak birçok kısmı halen tam olarak keşfedilemeyen mağarada, konaklama sorununun çözümü, mağara içindeki yürüyüş yolunun uzatılması ve ışıklandırmanın geliştirilmesi hedefleniyor.
Çal Mağarasını gezen ziyaretçilerden Filiz Güner, yaptığı açıklamada, mağarayı gezdikten sonra çok etkilendiğini ifade ederek, "Buradaki çalışanlardan mağaranın tarihini öğrenme fırsatı bulduk ve çok beğendik. Buranın bir Uzungöl ve Sümela gibi ilgi görmesi gerekiyor. Sizi karşılayan ve yönlendiren personelin yanı sıra yabancı turistler için de rehber bulunuyor. Bence buranın yerli ve yabancı turistlerce yaz ayının yanı sıra kış mevsiminde de görülmesi gerekiyor." diye konuştu.
Kadir Aydın ise mağaranın içerisi kadar dışarısının da çok güzel olduğunu anlatarak, yapılacak tanıtımlarla birlikte ziyaretçi sayısının çok daha artacağına inandığını söyledi.