SEVİLEN oyuncu Aslıhan Güner, şarkı söylemeyi çok sevdiğini, bunu bir projede kullanmak istediğini anlatırken, sette tanıştığı ve senaryo gereği 3 kez düğün sahnesi çektiği, 'Balım' diye seslendiği eşi Mert Kılıç ile gerçek hayatta evlenmesini 'Mizansen' gibi gördüğünü anlattı.
Yapımcı Zeynep Özek'in hazırladığı uydu aracılığı ile Birleşik Arap Emirlikleri'nden yayın yapan MBC4 kanalındaki 'Turki Extra' programda Aslıhan Güner röportajı ekrana getirildi. Güner, 12 yıldan bu yana televizyon dizilerinde oynadığını anlatırken, "Çocukken, kız kardeşimle oynarken birbirimizi 'Şimdi ağla', 'Gül', ‘kahkaha at' gibi anında yönlendiriyorduk. Büyüyünce öğrendim ki, bu farkında olmadan yaptığımız bir mimik çalışmasıymış" dedi. Güner, çeşitli dizi ve filmlerde rol aldığını, birçok kişinin 'Asi' dizisinde birlikte oynadıkları Tuba Büyüküstün'ün kardeşi olduğunu zannettiklerini anlattı. Aslıhan Güner, Arap sunucu Liana Dahdouh'un "Hangi erkek oyuncuyu beğeniyorsunuz?" sorusuna, 'Kenan İmirzalıoğlu' yanıtını verirken, "Görsel sahnelerde erkekleri çok ağlatmayız. Ancak, İmirzalıoğlu'nun sevdiği kızın başkası ile olduğunu öğrenince duvara çöküşü, yüz ifadesi beynimde kazınmıştır. İnanılmazdı" dedi.
Aslıhan Güner, dizilerde fırsat bulduğunda şarkı söylediği hatırlatılınca şöyle konuştu:
"Asi' dizisinde bir kına gecesi sahnesi çekiliyordu. Orada direkt değil de stüdyoya girerek ‘Kınayı Getir Aney' türküsünü söylemiştim. Bunun dışında canlı yayınlarda ve katıldığım programlarda her zaman söylüyorum. Ancak, bir projede kullanma şansım olmadı. Sürekli, 'Kaset çıkarmayı veya bu şarkı ile bir şey yapmak istiyor musunuz?' diye soruyorlar; İstiyorum. Çünkü şarkı söylememin, sesimin güzel olmasının oyunculuğuma bir artı olduğunu düşünüyorum. İnşallah bir projede sesimi kullanabilirim."
Güner, 'Şefkat Tepe' dizisinde tanıştığı ve geçen yıl evlendiği 'Serdar Yüzbaşı' karakterini canlandıran rol arkadaşı ile Mert Kılıç ile senaryo uyarınca 3 kez 'evlenme süreci' yaşadıkları halde filmde bunun gerçekleşmediğini söyledi. Aslıhan Güner, şunları anlattı:
"Dizideki birinci nikah masasına; oturduğumuzda teröristler geliyor, düğünü basıyor, düğün iptal oluyordu. İkincisinde köylülerden biri hain çıkıyor; Askerlere yine saldırmak istiyor, düğün yine karışıyordu. Üçüncüsünde en son beni seven bir terör komutanı var o geliyor beni vuruyor ve yine düğün gerçekleşmiyor. Bu hikayenin içerisinde inanılmaz bir aksiyon ve sürekli çatışma, silah, terör, asker vardı. Dizide düğünüm 3 kez böyle yarıda kaldı. Dizide ‘ölünce' diziden ayrılmak zorunda kaldım. Proje halen devam ediyor. Daha sonra gerçek hayatta nikah masasına oturduk. 1 yıldır evliyiz. Gerçekten evlenirken durumu anlayamadık. Arabaya bindik ‘Evleniyor muyuz?' veya ‘Çekime mi gidiyoruz' gibi durumu anlayamadık. Yemin ediyorum; Ben bir oyuncuyum ve sanki mizansen kurulmuş. Düğün fotoğrafı çekiliyor, nikah, düğün yerine geldik, davetliler, geliyor, gelinliği giydim, halen anlamıyorum. Gelinliği daha önce giyinmiş, Mert'i de damatlıkla görmüşüm. Dizinin etkisinden çıkamadım. Nikah masasına oturduğumda 'Kendime geldim' yani. Dizinin dezavantajı oldu o anlamda."
Güner, bir soru üzerine Konya'da dizi çekimlerine devam eden eşine en fazla "Balım" diye seslendiğini, ayrı ancak çok yoğun çalıştıkları için ayrılıklarının önemli sorun yaratmadığını ekledi.