ARTVİN'in Borçka, Murgul ve Hopa İlçeleri'nde meydana gelen ve 3 kişinin hayatını kaybettiği, 11 kişinin de yaralandığı sel felaketinde yol açma, temizlik ve hasar tespit çalışmaları başlatıldı. Selde en büyük hasarın olduğu Borçka İlçesi Aksu Mahallesi'nde tüm ev ve işyerlerinin zemin ve bodrum katları ile okul ve cami de çamur ve balçıkla kaplandı. Yöre sakinleri, Çoruh Nehri'nin yan kolu üzerindeki beton köprünün altı kısmının tıkanması sonucu sel sularının mahalleye girdiğini belirterek, uyarılara rağmen önlem almayan yetkililere tepki gösterdi.
Artvin'de önceki gün etkili olan şiddetli yağışlar sonrası Borçka, Murgul ve Hopa ilçelerinde sel ve heyelanlar meydana geldi, yüzlerce köy ve mahalle yolu ulaşıma kapandı. 3 kişinin hayatını kaybettiği, 11 kişinin de yaralandığı sel sonrası bölgede yol açma, temizlik ve hasar tespit çalışmaları başlatıldı. Selden en çok zarar gören Borçka ilçesi de suların çekilmesiyle çamur ve balçıkla kaplandı. Su ve elektrik verilemeyen ilçede vatandaşlar kendi imkanları ile ev ve işyerlerini temizlemek için çalışma başlattı.
EV, İŞYERİ, OKUL, CAMİ
Borçka'da selden en fazla Aksu Mahallesi etkilendi. Mahallenin ortasından geçen Çoruh Nehri'nin yan kolu üzerindeki beton köprünün altı kısmının tıkanması sonucu sel sularının girdiği mahallede tüm ev ve işyerlerinin zemin ve bodrum katları sular altında kaldı. Mahallenin okul ve camide balçıkla kaplandı. Vatandaşlar, canlarını zor kurtardıkları selde tüm eşyalarının kullanılamaz hale geldiğini anlattı. Bu kemersiz köprünün altının tıkanması sonucu facia meydana gelirken, yaklaşık 150 metre daha aşağıda olan ikinci kemerli köprünün ise su akışı azaldığı için herhangi bir olumsuz etkisi olmadı.
SEL NEDENİ ÖNLEM ALINMAYAN KÖPRÜ İDDİASI
Aksu Mahallesi Muhtarı Köksal Solmaz, mahallenin ortasından geçen dere üzerindeki köprünün alt tarafının ağaç ve diğer malzemelerle tıkanması sonucu sel yaşandığını belirterek, “2002 yılında bu köprü yüzünden yine sel olmuştu. Bu kez daha fazla hasar var. Bu köprü yüzünden sel yaşadık. Artık bu köprüye bir çözüm bulunmadan buradan kimseyi geçirmeyeceğim. DSİ'ye müracaat ettim ama bir türlü çözüm bulamadılar. Sonucu da bu oldu” diyerek tepkisini dile getirdi. Yöre sakinleri de önlem almayan yetkililerin selden sorumlu olduğunu ifade ettiler.
“NİYE KİMSE YARDIMA GELMİYOR?”
Selde evi sular altında kalan ve tüm eşyaları kullanılamaz hale gelen Gökçen Bekiroğlu, hiç kimsenin kendileri ile ilgilenmediğinden yakındı, “Bu halimle kriz masasına mı gideyim? Niye gelip evlerimize yerinde bakmıyorlar? Her yer perişan halde. Bir yere kaçacak, gidecek halimiz yok. Oturup, birilerinin gelip bize yardımcı olmasını bekliyoruz” dedi, yardım beklediklerini dile getirdi.
“NE OLUR DEVLET SESİMİ DUYSUN”
Selde evi balçıkla kaplanan Ebru Bekiroğlu da, annesi ve tek çocuğu ile yaşadığını belirterek, yardımlarla aldığı eşyaların selde kullanılamaz hale geldiğini söyledi. Gözyaşları ile yaşadıklarını anlatan Bekiroğlu, “Devlet sesimi duysun. Ben o evden son anda çocuğumla çıktım. Ne olur devlet beni duysun, yardımcı olsun. Vakıftan aldığım yardımlarla toparladığım eşyalarımın hepsi gitti. İşim de yok. Yıllarca iş aradım ama kimse bana yardımcı olmadı. Şimdi hiçbir şeyim kalmadı” dedi. Evin önünde gözyaşlarına boğulan 60 yaşındaki Asiye Bekiroğlu ise, “Her şeyimiz gitti” diye ağladı.