Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan tarafından himaye edilen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yürütülen 'Gönül Elçileri Projesi Tanıtım Toplantısı' Trabzon'da yapıldı. KTÜ Prof. Dr. Osman Turan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıya Trabzon Valisi Dr. Recep KIZILCIK, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Aşkın Asan, Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık'ın eşi Sema Kızılcık, Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Selim Çelenk, okul ve kurum müdürleri, rehber öğretmenler, aile hekimleri, din görevlileri, muhtarlar, kaymakam eşleri, sivil toplum kuruluş temsilcileri ile çok sayıda gönül elçisi katıldı.
212
Gönül Elçileri Projesinin 81 il arasında ilk defa Trabzon'da yapılıyor olmasından dolayı memnuniyet duyduğunu belirten Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, bu proje ile çağın getirdiği yalnızlaşma olgusunun ortadan kaldırılabileceğini söyledi. Vali Kızılcık, "Sayın Başbakanımızın kıymetli eşleri hanımefendinin riyasetinde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın organizesinde Türkiye'nin tüm sathında ulaşılmamış bir değer, bir insan kalmasın düşüncesiyle uygulamaya konan 'Gönül Elçileri ve Koruyucu Aile Projesi'nin tanıtımı Ankara'da gerçekleştirilmiş, hemen ardından ikincisi Trabzon'da gerçekleştiriliyor. Çağın hastalığı olan yalnızlığın ortadan kaldırılması, insanların kendilerini yalnız hissetmemeleri için bu proje fevkalade önem arz ediyor" dedi.
312
Teknolojinin ve iletişimin hızla gelişmesine rağmen insanların giderek yalnızlaştığını belirten Vali Kızılcık, "21. yüzyılı iletişim çağı olarak değerlendiriyoruz. Birbirimize bir bilgisayar tuşu kadar yakınız ama ne hazindir ki bu kadar yakın olduğumuz çağda bir o kadar da birimize uzağız. Bunun nedeni aslında globalleşmenin ana itici motoru olan teknolojiyi elinde bulunduran gelişmiş ülkelerin bu yalnızlığı gelişmekte olan ülkelerden çok daha kesif olarak hissediliyor olmasıdır. Her şeyin materyale, tüketime ve kullanımına sahip olduğumuz değerlerle, mal ve mülk ile ölçülmesidir. İntihar oranlarına baktığımızda intihar vakalarının en yüksek olduğu ülkelerin kişi başına düşen milli gelirlerin en yüksek olduğu ülkeler olduğunu görüyoruz.
412
İskandinav ülkelerine baktığımızda kişi başına düşen gelirin en yüksek olduğu, demokrasinin en geliştiği ülkeler olarak karşımıza çıkıyor ama tüm ülkelerden daha fazla intihar oranlarına sahip olduğu da bir gerçek. Bu yaman çelişkiyi nasıl anlatabiliriz? ABD'de geçtiğimiz günlerde bir çocuk eline silahını alıp öğretmen olan annesinin ders yaptığı sınıfta 27 insanı katlettiğini biliyoruz. Oysa ABD'de kişi başına düşen milli gelir 50 bin dolar. Bu bir yaman çelişki değil midir? Demek ki zenginlik, maddi bolluk insanları mutlu etmeye yetmiyor. Biz, o olayın işlendiğinde ABD'deydik. Belediye Başkanını ziyaret ediyorduk. Başkan olaya o kadar sığ yaklaştı ki 'Bunlar her yerde var.
512
Bizde silaha erişim çok kolay olduğu için bunlar oluyor' dedi. İşte sonucun sebeplerini doğru tespit edemezseniz çözüm önerileriniz de doğru olmaz. Aslında sebeplerini başkanları Obama açıkladı. Obama bir toplantıda 'Anne ve babalar olarak, aileler olarak çocuklarımız ile ne kadar ilgilenebiliyoruz' dedi. Evet, yardıma muhtaç olan çocuklarla ailelerle ne kadar ilgilenebiliyoruz. Sorunun püf noktası budur. Maddi zenginleşme adına insanın ruh alemini ihmal ettiğinizde, paylaşmayı ihmal ettiğinizde istediğiniz kadar tüketecek materyale sahip olun bu olumsuz akıbet kaçınılmaz oluyor. İletişim çağında yalnızlığın yoğun olarak yaşandığı dünyamızda geleceğimizi ve toplumumuzu daha mutlu edebilmemiz için yapmamız gereken bazı uygulamalar vardır.
612
Bu davranış ve uygulamalar aslında bizim tarihi köklerimizde, geleneklerimizde var olan uygulamalardır. 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir' düşüncesinden hareketle, yardımın para ile yapılmasının yanında aynı zamanda bedenen yapılması gerekmektedir" diye konuştu.
712
Gönül Elçisi olmak isteyenlere de mesaj veren Vali Kızılcık, "Zamanınızın belli bir kısmını gönül elçileri projesine dahil ederek haftanın belli bir gününü muhtaç olan çocuklara ayırırsanız, onlarla duyusal ilişkilerde bulunursanız hem onların beşeri gelişmesine katkı sağlarsınız hem de insanlık adına yaptığınız bu ulvi davranıştan dolayı kendinizi de mutlu etmiş olursunuz. Böylece yaşamı daha anlamlı ve geleceğimizi çok daha güçlü bir şekilde inşa etme şansına sahip oluruz. Bu proje aslında bir barış, kardeşlik ve toplumsal kalkınma projesidir. Bunu, varlıklı ile varlıksızın birbirini daha iyi anlaması için bir fırsat olduğunu değerlendiriyorum. Daha güçlü, daha sevgi dolu bir Türkiye'nin oluşturulacağına olan inancımı ifade ediyorum" dedi.
812
Belediye Başkanı Gümrükçüoğlu, "Bu proje Türkiye'nin nerelere geldiğini, Yüce Allah'ın, peygamberin ve tarihten beri kanaat önderlerimizin nasıl bir dayanışmayı temin ettiklerinin veciz bir göstergesidir. Gönül Elçisi olmak durumundayız. Bu projeyi hazırlayanların hizmetleri bizim de motivasyonumuzu arttırmaktadır. Bizde Gönül Elçiliğini giderek arttıracağız. Mesela bir üniversite öğrencimizin haftada bir gününü engelli çocuklarımıza sohbet etmeye ayırması bile çok büyük bir anlam, dayanışma ve birliktelik sağlıyor. Hepimiz karınca kararınca ne yapabilirsek onu yapacağız. Birlikte olmaya, büyük bir aile olmaya, birbirimizi unutmamaya gayret edeceğiz. Hani bir veciz söz vardır, 'Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül bir dost sohbeti ister kahve bahane'. Bu dayanışma, bu gönül elçiliği Türkiye'nin aslında bir yaşam biçimidir. Onun için bunun çok gelişeceğini düşünüyorum. Hem bu projede hem de koruyucu aile projesinde büyük bir Türkiye örneği olacağımıza, en iyi ve samimi aileyi oluşturacağımıza inancım tamdır" dedi.
912
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Aşkın Asan, "Bakanlık olarak toplumun en dezavantajlı kesimlerine hizmet veriyoruz. Biz gönül elçileri adı altında başlattığımız projenin tanıtımı için buradayız. Proje Emine Erdoğan himayelerinde yürütülüyor. Ülkemizde gönüllülük faaliyetlerinin az olması insanların ne yapacağını, nasıl davranacağını bilmemesinden kaynaklanmaktadır. Bakanlık olarak bu projede bir küçük bir tebessüm bile bizim için çok önemlidir. Attığımızı adımlar tebessümle başlarsa gerçekleştirmek istediğimiz hedeflere daha kolay ulaşırız. Sizlerden bu konuda destek bekliyoruz. Bize destek olmak isteyen gönüllüleri bir proje altında yapılandırdık ve adını 'Gönül Elçileri Projesi' dedik. İşte Gönül Elçisi olanlar ve olacak olanlar, ihtiyaç sahiplerini tespit edip bakanlığımızla paylaşırsa bu amacımızı daha çabuk gerçekleştirmemize vesile olacaktır" dedi.
1012
"Gönül Elçileri"nin, "koruyucu aile" alt projesiyle başladığını kaydeden Bakan Yardımcısı Asan, yapılan eğitim ve projelerle 81 ilde yüzlerce, binlerce çocuğun elinden tutulabileceğini belirtti. Asan, "Koruyucu Aile Gönül Elçilerinden çok farklı bir projedir. Koruyucu Aile Projesi bizim için de yine öncelikli projelerdendir. Çocuk Yetiştirme Yuvalarımızda 14 bine yakın çocuğumuz bulunuyor. Devletimiz bunların hepsine bakabilecek, onları yedirecek, giydirecek durumdadır. Ama biz istiyoruz ki onların tek eksiği olan aile ortamının oluşturulmasıdır. Bu proje işte burada çok büyük önem arz ediyor" dedi. Bakan Yardımcısı Asan, kız çocuklarının okullaşmasına yönelik yaptıkları çalışmadan da bahsederek, "Okula başlayan her bir kız çocuğunun annesinin bankadaki hesabına eğitim yardımı adı altında para yatırıyoruz. Bu uygulama kız çocuklarının okullaşma oranını yüzde yüz arttırmıştır. Parasızlık yüzünden çocuklarını okula gönderemeyen ailelerin pek çoğu bu projeden haberdar olmayabilir" diye konuştu.
1112
Mevlana'nın 'Aç herkese açabildiğin kadar sineni, ummanlar gibi olsun! İnançla geril ve insana saygı duy; kalmasın alaka duymadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül' sözlerini anımsatan Sema Kızılcık ise, "Hz. Mevlana ne güzel ifade etmiştir gönül zenginliğini. Köklü bir medeniyetin bize mirası olan gönüllülük, veren elin alan elden üstün olduğu bir inancın eseridir. Bireysel hakların yükselen değer olduğu yeni dünyada 'ben' olmaya çabalarken 'biz' olmayı unutur olduk. Elbette biraz önce ifade ettiğimiz gönül zenginliğidir değer yaratmada ve gönül almada gönüllülük. İşte biz 'Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi' ile unuttuğumuz insanı insan yapan gönüllü olmanın, sorumlu olmanın yeni bir modelini sizlerle paylaşıyoruz. Bilindiği gibi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından 19 Aralık 2012 tarihinde Ankara'da başbakanımızın eşi sayın Emine Erdoğan hanımefendinin himayelerinde 'Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi' başlatılmıştır.
1212
Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, konuşmaların ardından koruyucu aile olmak isteyenlere rozetlerini taktı. Ardından gönül elçileri ve koruyucu ailelerin de katıldığı toplantıda toplu olarak fotoğraf çektirildi.Toplantının ardından Sema Kızılcık, başta Bakan Yardımcısı Aşkın Asan olmak üzere projeye destek veren kaymakam eşleri ve müdürlerle bir yemekte bir araya gelerek değerlendirme yaptılar.