Halilhodzic hakkında bilinmeyenler

Yugoslavya'nın gelmiş geçmiş en yetenekli oyuncuları arasında gösterilen Boşnak Vahid Halilhodzic 1952 yılında Jablanica'da dünyaya geldi. Küçük yaşlarda futbola ilgisi yoktu hatta 14 yaşında elektronik meslek lisesinde okumak üzere Jablanica'dan Mostar'a gidene denk çıblak gözle trinünde tek bir maç dahi izlememişti.

16 yaşında Velez Mostar futbol akademisine kayıt oldu ve 1971 yılında aynı zamanda alt yapısından yetişmiş olduğu takımda profesyonel kariyerine adım attı.10 yıl boyunca forvet hattında yer aldı Velez Mostar'da 376 maça çıktı ve tam 253 gol kaydetti.

80 li Yıllarda Yugoslavya Milli takımda 15 kez yer aldı. 2014 de Dünya Kupasın Bosna Hersek milli takımına teknik direktörlüğünü yapan ülkemizde İstanbulspor, Konyaspor, Ankaragücü ve Rizespor'u çalıştırmış olan Saffet Susiç ile aynı pozisyonun oyuncuları olarak Yugoslavya milli takımında forma rekabeti yaşadı.

Çok sonraları verdiği bir röportajında aslında benim soyadım Begrad'daki skorbordlar için çok uzundu.

Sistemi ile Müslüman olmasını milli takımda fazla süre görev almamasına yol açtığına dikkat çekerek döneminin çatırdamaya başlamış Yugoslavya Federatif sisteminden dem vuruyordu.

Velez Mostor'da oynadığı yıllarda dikkatleri üzerine toplayan HalilHodzic, 1981 eylül ayında Fransa liginin kadim takımlarından Nantes'a transfer olarak sonraki hayatında etkisini sürekli göreceğimiz Fransız ekolüne adım atmış oluyordu.

Halilhodzic 5 sezonluk Nantes kariyerinde 163 maça çıkıp 92 gol kaydetti. Fransa Liginde yıldızını parlattı. Öyle ki 1982-83 sezonunda Nantes forması ile yer aldığı 36 maçta 27 gol atarak Fransa liginde gol kralı oldu.

1984-85 sezonunda aynı başarıyı tekrarlayarak bu defa 28 gol ile gol krallığını elde etti.

Yıl 1986 gösterdiğinde Halilhodzic artık Nantes'ta bir Efsane olmuştu ancak aynı yıl Mostara dönmeye karar vermişti.

Çünkü babası ciddi sağlık sorunları yaşıyordu ve o babasıyla daha fazla zaman geçirmeyi arzuluyordu. Nantes'in Halilhodzi'I bırakmaya niyeti yoktu. Sözleşme görüşmelerinde kulübün karşılaşması mümkün olmayan bir transfer ücretini Nantes'dan talep ederek babasıyla daha fazla zaman geçirebileceği arzusuna ulaşabileceğini düşündü.

Tam bu noktada Halilhodzic'I gözüne kesitirmiş olan Paris Saint German devreye girdi ve ona reddedilemeyecek kadar yüksek bir rakam teklif ederek Halilhodzic'i bir yıllığına Paris Saint German'de oynamaya ikna etti. PSG formasıyla 18 maça çıkan Halilhodzic 8 gol atmaya muvaffak oldu ancak o sezon annesinin vefatıyla birlikte futbolu bırakarak Mostor'a geri döndü.

1990 da Velez Mostar da başladığı teknik direktörlük kariyerine, Yugoslavya'nın dağılma döneminde yaşanan savaş koşullarının etkisiyle 1993 ten itibaren Fransa'da Beauvais'te devam etti. Fransa'ya göç etmesinde ki en önemli sebep kuşkusuz ki 1992 yılında Mostor'da yaralanması ve Hırvat Ordusu tarafından sürekli tehdit edilmesiydi.

1997-98 sezonunda çalıştırdığı Fas'ın Raja Casablanca takımıyla Afrika Şampiyon Kulüpler kupasını kazanarak teknik direktörlükte ki ilk uluslararası başarıyı elde etti. 1998-2002 yılları arasında çalıştırdığı Fransa'nın Lille takımını 1999-200 sezonunda sürpsiz bir biçimde Fransa 1. Liginde çıkarmayı başardı ve 1. Ligdeki ilk sezonun Lille ligi 3. Sırada tamamlayarak bir sonraki yıl Fransa'yı şampiyonlar liginde temsil etme hakkı kazandı.

2002 de ayrılığı Lille'den sonra Rennes'I çalıştıran Vahid hoca artık Avrupa'nın aranan teknik Direktörlerinden biri haline geliyor. Adı İspanyol ve Alman kulüpleri ile anılmaya başlıyordu. Bu dönemde herkes onu taktik defansında profesyonelliğinden bahseder hala gelmişti.

Vahid Hoca 2003 de kariyerinde bir basamak daha ilerliyor ve 1986 yılında PSG forması ile futbolcu olarak çimlerine ayak barığı Parc de Pricens e PSG nin başında Teknik Direktör olarak dönüyordu.

İlk sezonun da PSG tarihinin en başarılı sezonlarından birini geçiriyor ve Vahid Hoca liderliğin de Fransa kupası şampiyonluğu Lig ikinciliğini elde ediyodu.2.sezonda şampiyonlar Liginde PSG nin başında olan Vahid hoca Parc de Princes çimlerinde CSKA Moskova karşısında gurubun son maçına çıkarken avantajlıydı.

Maçı kazanmaları halinde şampiyonlar liginde üst tura çıkabilecek beraberlik durumda ise UEFA kupasında devam edeceklerdi. Ancak o gün CSKA'ya karşı 1-3 kaybedilen maç Vahid hocanın PSG macerasında sonun başlangıcı oluyordu. Lig de 12 sıraya kadar gerileyen PSG yönetimi hocanın görevine son vermişti.

Ekim 2005 de sezon henüz başlamamışken şenol Güneş'in istifası üzerine Trabzonspor'un başına getirilen Halilhodzic o sezonu ağzılara bir parmak bal çalıyor ve sezon sonunda ayrılık kararı alıyordu. Ayrılırken söylediği tesadüf eseri geldiğim Trabzonspor'da 7 zorlu ay geçirmeme rağmen hiç pişman değilim.

Bu ülkede çok insan tanıyıp çok dostlar edindim” sözleriyle adeta bir gün tekrar geleceğinin anonsunu yapıyordu. 2006 dan itibaren sırayla kısa süreli itihat Cidde'de 2 sezon boyunca fil dişi sahilleri milli takımında bir sezon Dinamo Zagreb'de ve son olarakta 3 yıl boyunca Cazeyir Milli takımında çalıştı.

2014 Dünya kupasında Cezayiri oynattığı futbol ile tekrar dikkatleri üzerine toplayan Vahid halilhodzic birçok avrupa ülkesinden teklif almasına ragmen şampiyon öncesi söz verdiği Trabzonspor'u tercih ederek adeta 2006 da ayrılırken sarf ettiği kelimelere dahip çıkıyordu. Bu sezon adeta kabuk değiştirerek başlayan trabzonspor'da hocadan beklenti 2006 da ağzımıza çaldığı balın lezettiğini damaklarımıza kazıması Dobrodosli Trabzonspor Vahid Hoca