Doğanın en büyük mucizelerinden biri bal arılarıu2026 Arı ürünleri de en az arılar kadar mucizevi. İşte o ürünlerden biri: Propolis. Arıların bitkilerin tomurcuk ve gövdelerinden topladığı reçinemsi maddeleri işlemesiyle ürettikleri, kovanı mikroplara ve dış etkenlere karşı koruyan propolis ve ekstresinde antioksidan, antibakteriyel, antiviral, antimikotik, antiparaziter, antienflamatuar gibi 70'ten fazla faydalı özellik bulunuyor.
Kovanın doğadan gelen koruyucusurnrnPropolis, arıların bitki tomurcukları ve salgılarından topladığı reçinemsi maddeleri işleyerek ürettiği bir üründür. Arılar, propolisi, Amerikan yavru çürüğü hastalığı gibi olası bakteri (Bacillus larvae) ve mantar enfeksiyonlarından korumak, böcek ve diğer hayvanların kovana girişini engellemek, peteklerdeki çatlakları onarmak ve peteklerin direncini arttırmak için kullanırlar. Kovana her zaman Propolis ile kaplı bir kanaldan geçerek giren arılar, bu sayede hem kendilerinin hem de kovanın hijyenini sağlarlar.
Propolisin sağlığa faydaları nelerdir?rnrnTarih boyunca propolis insan sağlığında çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Örneğin savaş yaraları ya da günlük yaraların enfeksiyondan korunması ve tedavisi için propolisten faydalanılmıştır. Özellikle son 10 yıldır bilim dünyasının büyük ilgi gösterdiği propolisin mikropları öldürücü, vücudun savunma elemanlarını uyarıcı etkileri ile soğuk algınlığından tutun kanserlere kadar geniş bir biyolojik etki yelpazesinde çocuk, yetişkin ve ileri yaşlarda koruyucu olarak etkisi bilinmektedir.rnrnAntimikrobiyal özelliği bulunan propolis ağız ve boğaz enfeksiyonları, yaralar ve mide ülseri gibi mikroorganizma kaynaklı hastalıklar üzerindeki olumlu etkilere sahiptir. Bu özelliği aynı zamanda antibiyotikle birlikte ya da antibiyotiğe alternatif olarak kullanılabilmesini sağlamaktadır. Yüksek antioksidan içeriğe sahip propolis; nar, çilek, böğürtlen, üzüm gibi antioksidan içeriği yüksek olarak bilinen meyvelerden çok daha fazla antioksidatif etkiye sahiptir. Propolisin antioksidatif özelliği ile hücrenin bozulmasını engelleyerek tümör oluşumunu engellemekte ve böylece antikanser özellik göstermektedir. Kalp damar sistemi ve göz sağlığı üzerindeki etkileri de bu özelliğine bağlanmaktadır. Ayrıca propolis antimikrobiyal ve antioksidatif özellikleri nedeniyle bağışıklık sistemini desteklemektedir.
En değerli propolis nerede üretiliyor?rnrnİçerdiği aktif madde miktarlarının sinerjik etkisinden dolayı en değerli propolis budur demek çok doğru değildir. Propolisin rengi yeşilden kırmızı ve kahverengiye kadar değişir ve karakteristik bir kokusu vardır. Kimyasal yapısı, coğrafi ve botanik orijine göre değişiklik göstermektedir. Ülkemizin de içinde bulunduğu subtropikal ülkelerde yer alan propolislerin içerdiği Kafeik Asit Fenetil Ester (CAPE) etken maddesinin kanser üzerine olumlu etkileri olduğu belirtilmekte ve bu konudaki çalışmalar devam etmektedir. Öte yandan Brezilya yeşil propolisin içerdiği Artepillin C üzerine yapılan klinik çalışmalarda, özellikle meme ve prostat kanseri üzerine etkileri olduğu kanıtlanmıştır.
Neden alkolsüz su bazlı propolisi tercih etmeliyim?rnrnÖzütleme işlemi sırasında farklı çözücüler (Etil alkol, su, propilen glikol vb.) ve teknikler kullanılabilir. Çözücü olarak etil alkol veya alkol türevi olan propilen glikol gibi taşıyıcıların kullanılması durumunda, günlük kullanım miktarlarına dikkat etmek gerekir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından propilen glikolün günlük kullanım miktarı kilo başına 25 mg. ile sınırlandırılmıştır. Belirtilen miktarın aşılması çocukların sağlığında olumsuz etkiler yaratabilir. Herhangi bir risk almamak için bu gibi çözücülerin kullanılmadığı propolis ürünleri tüketmek gerekir.
Propolisin sahtesi olur mu? Propolis nasıl tüketilmeli?rnrnEvet, piyasada çok az miktarda toz propolisin balmumu ile karıştırılmasından elde edilen ve ham propolis adı altında satılan sahte ürünler piyasa bulunuyor. Bu nedenle güvenilir, markalı propolis satın almak gerekiyor.rnrnPropolisin doğrudan ya da herhangi bir yiyecek ya da içecekle karıştırılarak tüketilmesinde bir sakınca bulunmuyor. Fakat özel tadı ve kokusundan dolayı bal, su, meyve suyu, yoğurt, süt gibi yiyecek veya içeceklere ekleyerek daha kolay tüketilebiliyor.