Marek Hamsik bilinmeyenlerini anlattı

Trabzonspor'un 34 yaşındaki Slovak orta saha oyuncusu Marek Hamsik, kulüp dergisine röportaj verdi. İşte o röportaj

Öncelikle merhaba; seni biraz tanıyabilir miyiz? Futbola nasıl başladın, futbolcu olmaya karar verdiğin anı bize anlatır mısın?rnrnFutbola başlangıç hikayem oldukça eğlenceli. Büyükbabam benim için çok uzun zaman önce kararı vermişti. Çünkü bana aldığı o kramponlar aslında geleceğimin nasıl şekilleneceğini gösteriyordu. Tıpkı o şekilde de bir gelecek yaşadım. Futbola büyük bir ilgim vardı, kramponlarımı da aldıktan sonra resmi olarak futbol kariyerime başlamış oldum.rnrnKendi futbol tarzını özetlemek gerekirse Marek Hamsik nasıl bir oyuncu? rnrnBana soracak olursanız kendi futbol tarzımı veya kendi futbolumu hücumcu bir orta saha oyuncusu olarak nitelendirebilirim. Ben gol atmaya çalışan, topla oynamayı seven, aynı zamanda takım arkadaşlarına alan yaratmaya çalışan, top kendisine geldiğinde de basit oynamaya gayret gösteren biriyimdir. Genellikle tek dokunuşta veya maksimum iki dokunuşta takım arkadaşıma topu kazandırmayı hedeflerim. Umarım gollerime Trabzonspor'da da devam edip, takımımıza katkı sağlayabilirim.

Sakin, disiplinli, dürüst ve lider karakterli bir oyuncu olduğunu görüyoruz. Artıları ve eksileriyle saha içinde bu özelliklerinin yansımalarını bizlerle paylaşır mısın?rnrnSizin karakterinizi ya da sizin liderlik özelliklerinizi değerlendirecek olan kişiler aslında takım arkadaşlarınız, teknik direktörünüz ve taraftarlarınızdır. Ancak sizin de gördüğünüz gibi ben dürüst olmaya çalışan, işini iyi ve profesyonelce yapmaya çalışan bir oyuncuyum. Anne ve babamın da benden hep istediği bu olmuştur. Hep düzgün ve profesyonel bir hayat sürmemi istemişlerdi. Ben hiç kimseyle sorun yaşayan biri değilimdir. Basit ve dürüst olmayı tercih ederim. Tabii ki bunun saha içinde pozitif ve negatif yansımaları oluyor. Ben böyle biriyim ve hayatımı da böyle sürdürmeye devam edeceğim.

12 yıl süren bir Napoli dönemin var. Futbolcuların 3-4 yıllık belki de daha kısa periyotlarla farklı takımlara transfer olduğunu görüyoruz. 12 yıl bir kulüpte kalmak çok sık rastlanan bir durum değildir. Bize o günleri anlatır mısın?rnrnÖncelikle şunu söylemeliyim ki Çin'den gelen teklif olmasaydı hayatımın geri kalanını Napoli'de sürdürecektim ve kariyerimi orada tamamlayacaktım. Napoli benim için harika bir dönem oldu İtalya'ya gidiş sürecimi ve ilk günlerimi hatırlıyorum. Napoli, Serie A'ya yeni dönüş yapan, tarihini yeni yeni hatırlayan, iyi, güçlü ve geleceği olan bir takım kurmaya çalışan bir kulüptü. Sonrasında iyi de bir takım kuruldu, bunu uzun süre devam ettirdiler. Şampiyonlar Ligi'nde ve UEFA Avrupa Ligi'nde uzun yıllar mücadele etmeyi başardılar. Bu sürecin sonunda, benim Napoli'deki son günlerimi de değerlendirecek olursaku2026 Napoli yeni kurulan bir takımdı, ilerleyen bir takımdı. Daha sonra benim de kaptanlık onuru yaşadığım o takımda taraftarlarla inanılmaz bir bağ kuruldu ve onlarla kurduğumuz bağ sonucunda çok güçlü bir takım inşa ettik. Orada geçirdiğim dönem benim için harika bir dönemdi ve bu asla değişmeyecek.

Napoli ile Hamsik hangi ortak paydalarda birleşti ki böylesine uzun bir kariyer süreci yaşadın?rnrnNapoli'ye ilk geldiğimde 20 yaşında olan ve Serie A'da oynama fırsatı arayan genç bir oyuncuydum. Takımımız büyük bir takım ancak geldiğimde uzun yıllardır istediği başarıları elde edemeyen bir Napoli takımı vardı. Tabii ki bu da benim için büyük bir fırsattı. Hem Serie A'da hem de büyük bir takımda oynama fırsatı bulmuştum. Takımımız hep zirveyi hedefleyen bir takım oldu ve zamanla istediği başarıları elde etmeye başladı. Ben de az önce bahsettiğim gibi orada kaptanlık onuru yaşadım, şehrimizle ve taraftarlarımızla çok büyük bir bağ kurduk. Napoli şehrin benim ikinci şehrim. Oraya gittiğinizde sizi herkesin tanıması, herkesin yanınıza gelmesi size karşı çok özel bir bağ oluşturuyor. Napoli'yi ve şehrini ben ikinci evim olarak görüyorum.rnrnİstersen biraz da Trabzonspor'a transfer sürecinden bahsedelim. O günleri ve o süreci anlatır mısın? rnrnTrabzonspor'a transfer sürecim aslında gayet çabuk ve net bir biçimde ilerledi. EURO 2020 öncesinde, kafamın rahat bir biçimde saha içinde olmasını istiyordum. Mental olarak transferi düşünmeden bir şampiyona oynamak istiyordum. Trabzonspor beni istediğini gösteren ve hissettiren en önemli takımdı. Dolayısıyla Trabzonsporla transfer sürecimiz çok çabuk gelişti ve sonuçlandı.

Senden önce kulübümüzde forma giyen pek çok Slovak futbolcu oldu. Marek Sapara, Robert Vittek, Marek Cech, Matus Bero, Jan Durica, Tomas Hubocanu2026 Hepsi de burada çok güzel izler bıraktılar. Her zaman pozitif ve doğru karakterleriyle hatırlanıyorlar. Gelmeden önce onlarla neler konuştunuz? rnrnBahsettiğiniz isimlerin hepsi milli takımdan arkadaşlarım. Ancak transfer sürecimde konuştuğum isim Kucka'ydı. Onunla çok fazla konuştuk. Takımdan, şehirden, taraftarlar ilgili ve benim bilmem gereken her şeyle ilgili tavsiyelerde bulundu. Çok güzel şeyler anlattı. Sizin de bahsettiğiniz gibi Trabzonspor'da oynayan tüm Slovaklar iyi izler bıraktılar. Ben de bu izi devam ettirebilmek, onların izinden gidebilmek istiyorum.

Trabzonspor'dan önce İsveç ve Çin kariyerlerin oldu. Oralarda neler deneyimledin?rnrnÖzellikle Çin'den bahsedecek olursam benim için çok farklı bir tecrübe olduğunu söyleyebilirim. Avrupa ile yedi saatlik bir saat farkından bahsediyoruz ve Avrupa ile tamamen farklı bir kültür. Farklı bir yemek kültürü var ve tamamen kendine özgü bir Asya kültürü hakim Çin'de. Orada farklı şeyleri tecrübe etme şansım oldu ve çok etkilendiğim şeyler de oldu. Tabii ki kolay değildi bu tecrübeleri edinmek ama ben de alışabildim. İsveç kariyerimden bahsedecek olursam; öncelikle kendilerine çok teşekkür etmek istiyorum. Avrupa Şampiyonası'na gitmeden önce hazır olmak istiyordum ve bu konuda bana bir fırsat vererek çok yardımcı oldular. Ben de kendilerine müteşekkirim bu konuda.

Trabzonspor'a gelmeden önce takımımızı araştırdın mı, hiç maçlarımızı izledin mi? Takımımız hakkında neler düşünüyordun?rnrnTabii ki Trabzonspor'a transferim söz konusu olduğunda araştırmalara başladım. Takım hakkında düşünceler, fikirler elde etmeye çalıştım. Son yılın nasıl gittiğine baktım aslında maçları çok fazla izlemedim belki ama son yıldaki istatistiklere, son yılın nasıl geçtiğine ve o maçların sonuçlarına bakmaya çalıştım. Zaten gelmeden önce Trabzonspor'un Türkiye'de büyük bir kulüp olduğunu ve her yıl hedeflerinin en tepe, şampiyonluk olduğunu bilerek geldim. Burayı seçme sebeplerimden bir tanesi de bu zaten. Çünkü bende geldiğimde en iyisi için en yukarısı için mücadele etmek isteyen birisiyim.

Napoli ve Trabzonspor birbiriyle çok örtüşen özelliklere sahip. Belki de dünya üzerinde çok az rastlanabilecek bir özelliğe sahip takımlar. Dünyanın iki büyük şehir takımı. Napoli'de de Trabzon'da da bu şehrin haricinde taraftara rastlamak çok azdır. Bu konu hakkında neler düşünüyorsun?rnrnHep bunu söylerim aslında. Bu fantastik bir durum, gerçekten harika bir durum. Çünkü Trabzonspor'da ve aynı şekilde Napoli taraftarlarını düşünecek olursak hepsi takımları için ve futbol için yaşıyorlar. Takımın her şeyini takip etmeye çalışıyorlar ve her zaman takımlarının yanında olmaya çalışıyorlar. Belki oyuncular için kolay değil çünkü sürekli takımınızın iyiliğini isteyen o taraftarların mutlu edilmesi gerekiyor. Taraftarları her zaman mutlu etmek çok kolay değildir ama futbolcu için de en güzeli budur aslında. Onların mutlu olmasından daha mutlu eden başka bir şey yok. Dolayısıyla söyleyecek çokta fazla şey yok. Harika taraftarlarımız var ve bu da bize harika hissettiriyor.

Takıma dahil olduğunda ilk ilgini çeken özellik ne oldu. Takımımız ve takım arkadaşlarını bir cümle ile özetlemek istersen ne söylersin? rnrnŞehre gelişimden bahsedeceksek olursam eğer sözleşme imzalamak için Trabzon'a geldiğimde havalimanına indiğim o ilk saniyede kapıdan çıktığımda birçok insanın, birçok taraftarımızın beni beklediğini gördüm. Bu bana gerçekten harika hissettirdi. Takıma katıldığımdaysa takım arkadaşlarımla tabii ki ilk gün kolay olmadı. Çünkü hep yeni yüzler var ve yeni bir oyuncusunuz. Tanımanız gereken yeni oyuncu arkadaşlarınız var. Ancak beni o kadar harika karşıladılar ki, o kadar sıcak bir karşılama yaptılar ki ilk günden itibaren hem çok cana yakın davrandılar ve hem de yardımcı olabilecekleri her konuda bana yardımcı olmaya çalıştılar. Buraya adaptasyonumu çok hızlandırdılar açıkçası.

İtalya güç ve sistemler üzerine kurulu bir lig. Türkiye'de benzer özellikle taşıyor. İtalya ve Türkiye futbolu hakkında neler söylemek istersin? Türkiye Ligi hakkında düşüncelerin neler?rnrnİtalya ligi dünyanın en önemli ve en iyi liglerinden bir tanesi. Taktiksel olarak gerçekten çok önemli şeyler öğrendiğiniz bir lig. Ben de yaklaşık on beş yıl boyunca bu ligde oynama fırsatı buldum ve taktik olarak çok şey öğrendiğim. Tecrübe ettiğim birçok şey olduğunu umuyorum ben de bu öğrendiklerimi takım arkadaşlarıma faydalı olarak kullanabilirim. Burada da tabii ki aynı zamanda çok önemli takımlar olduğunu biliyorum. Özellikle takımımızın İstanbul takımlarına karşı oynadığı maçlardaki atmosferi biliyorum. Dolayısıyla o maçlarda oynamayı, o maçlara çıkabilmeyi dört gözle bekliyorum.

EURO 2020'yi İtalya kazandı. Sen de 15 yıl İtalyan futbolunun içinde oldun. Ayrıca Slovakya formasıyla da turnuvaya katıldın. Neler düşünüyorsun Euro 2020 hakkında. Hem sizin açınızdan hem de İtalya açısından nasıl değerlendirirsin? rnrnÖncelikle İtalya milli takımı adına çok mutlu olduğumu söylemekle başlamak istiyorum sözlerime. Çünkü neredeyse ev sahibi olarak nitelendirebileceğimiz, çoğu maçını içerde oynayan İngiltere'ye karşı kupayı onların stadyumunda kazanabilmeleri gerçekten tarihi bir başarıydı. Bütün arkadaşlarım adına orada oynayan özellikle eski takım arkadaşlarım Insigne ve Jorginho adına ve bütün İtalya milli takımı adına çok mutlu oldum ve onları tebrik etmek istediğimi söylemek istiyorum.

Slovakya milli takımı olarak belki de bizim elenme sebebimiz İsveç maçındaki penaltıydı ama düşündüğünüzde üç tane iyi maç çıkardık. Ülkemizin çapını düşündüğünüzde çok büyük belki Avrupa devlerinden biri değiliz ama orada olabilmek, orada mücadele edebilmek ve önemli rakiplere karşı boy gösterebilmek bizim için önemli olan taraftı. Belki de tek üzüldüğümüz taraf İspanya'ya karşı kaybettiğimiz 5-0'lık maçtı. 5-0 ağır bir skor oldu ve bizim adımıza hoş bir durum değildi tabii ki. Ancak oynadığımız takımında İspanya milli takımı olduğunu ve her mücadele ettiği alanda en iyisini hedefleyen bir takım olduğunu, dünya çapında bir takım olduğunu düşündüğünüzde aslında turnuvanın zaten bizim için hızlı geçtiğini de özetlemiş oluyoruz. Slovakya milli takımı olarak biz de gelecek için sıkı çalışmaya devam edeceğiz. Önceliğimiz tabii ki orada olabilmekti ama sonrasında da katılabilmeyi daha da büyük başarılarla süslemek istiyoruz.

Kariyerinde hep 17 numarayı tercih ettiğini görüyoruz. Bir anlamı var mı 17 numaranın?rnrnAslında 17'den ziyade bana şans getiren rakam 7u2026 Çünkü doğum tarihimde de birçok 7 rakamı var. Hayatımın en önemli zamanlarında da belki bana şans getiren numara olarak da hep 7 numarasını görmüştüm. Ancak 7 numara ilk geldiğim andan itibaren dolu bir forma numarasıydı. Başka bir numara tercih etmem gerekiyordu. Bende 7'ye en yakın 7 içeren 17'yi tercih ettim. Bana da kariyerim boyunca hep şans getirdi 17 numarası.

Türkiye'ye gelerek kariyerinde yeni bir adım attın. Kendini nasıl hissediyorsun, bu sezondan beklentilerin neler?rnrnBu sezonla alakalı olarak tabii ki beklentiler hep yüksek çünkü çok iyi bir takım kurulduğunu zaten herkes görebiliyor. Kurulan takımda tek amacının ligi kazanabilmek, çok büyük başarılar elde edebilmek olduğunu zaten herkesin gördüğü bir gerçek. Aynı zamanda da bu oyuncular adına belki hocalar adına bir baskı oluşturabilecek bir durum ama futbol zaten böyle olması gerekir. Futbolda baskıyla mücadele edebilmeniz gerekir. Umuyorum biz de kurulan bu takımın hakkını verip takımımızın beklediği o şampiyonluğu o başarıyı kazanabiliriz ve taraftarlarımıza armağan edebiliriz.rnrnYeni bir teknik direktörle çalışacaksın. Abdullah Avcı hakkında düşüncelerin neler? rnrnBuraya geldikten sonra, kendisiyle yaptığımız görüşmelerden sonra futbola dair fikirlerini ve futbolu nasıl gördüğünü, futbolu nasıl anladığını gördüm. Aynı şekilde benim de futbola böyle baktığımı gördüm. Bu beni sevindiren bir durum oldu. Çünkü futbola aynı yerden bakıyoruz ve aynı şekilde anlayıp aynı şeyleri görebiliyoruz. Hocamızın futbola dair fikirlerini çok beğendiğimi söylemem gerekir.

Sence kulüp bazında takımların başarısı için olmazsa olmaz etken nedir? Sana göre bir futbol takımı hangi motivasyonla yürürse başarıya ulaşır? rnrnAçıkçası bu soru benim için aynı zamanda hem güzel hem de zor bir soru olacak. Çünkü herhangi bir ligde şampiyonluk kazandığımı söyleyemem. Şampiyonluk kupası kaldırmadım. İtalya kupası ve Süper Kupa'yı kazandım ancak herhangi bir lig şampiyonluğunun coşkusunu yaşamadım. Bu soruyu cevaplamak o yüzden zor ama tecrübelerime dayanarak şunu ifade edebilirim ki herkesin aynı gemide olması gerekir. Herkesin aynı hedefe doğru odaklanması ve herkesin aynı şekilde sıkı çalışmayla birlikte tek bir hedefe doğru ilerliyor olması gerekir. Kupalar kazanabilmek ve belki de ligde başarı elde edebilmek adına birlikte hareket etmelisiniz. Zaten bunların olmadığı ortamda da herhangi bir başarının kazanılması çok mümkün değil diye düşünüyorum.rnrnSosyal medyayı çok etkili bir biçimde kullandığını görüyoruz. Sosyal medya hakkında neler söylemek istersin?rnrnSosyal medyayı özellikle taraftarlarımız için önemli bir yer olarak görüyorum. Çünkü genelde sizi destekleyen insanlar, taraftarlarınız ve sizi seven insanlar hayatınızın biraz daha içini görmek isterler. Neler yaptığınızı, özel hayatınızda belki de futbol hayatınızda neler yaptığınızı görmek isterler. Bunun o açıdan bir fırsat oluşturduğunu, sosyal medyanın insanların sizi daha iyi tanıyabilmesi adına bir fırsat oluşturduğunu düşünüyorum. Ben genelde bunu kendi sosyal hayatımdan daha çok kendi hayatımı taraftarlarımıza aktarabilmek için bir yol olduğunu düşünüyorum ve o şekilde kullanmaya çalışıyorum. Genelde taraftarlarımız adına kullanmaya çalışıyorum sosyal medyayı.

Sakin ve ılımlı bir insan olduğun anlaşılıyor. Bunun yanı sıra öfkelendiğin de oluyor mu? Seni en çok kızdıran şey nedir? rnrnÇocuklarımu2026 Anne baba olduğunuzda aslında bu durumu daha net anlayabiliyorsunuz. Belki ben futbolcuyum ama eve gittiğimde de bir babayım. Dolayısıyla çocuklarımı düşünmek, onları gerçek hayata alıştırmak, onları gerçek hayata hazırlamak zorundayım. Tabii ki bazı durumlar okul vs. birçok sorun sizi bazen çıldırtsa da onları tabii ki bir baba olarak, ebeveyn olarak geleceğe ve gerçek hayata hazırlamaya çalışıyorsunuz. Aslında beni belki sinirlendiren belki de sakin biri yapan hep çocuklarım olmuştur.

Pek fazla Trabzon'u gezme fırsatı bulamadın ama Türkiye hakkında ne düşünüyorsun? İlk izlenimin ne? İnsanları ve kültürümüzü nasıl buldun? rnrnTürkiye'ye daha önce futbol vasıtasıyla gelmiştim. Bir kez de ailemle birlikte Antalya'ya tatile gelmiştik. Dağları, denizleri olsun birçok özelliğiyle birlikte harika bir ülke olduğunu söylemem gerekir Türkiye'nin. İnsanların kibar olduğunu, her zaman yardım etmeye çalıştığını ve dost canlısı insanlar olduğunu eklemeliyim. İstanbul'u merak ediyorum, İstanbul'u görmek istiyorum çünkü birçok insan bana İstanbul'dan bahsetti. Tabii ki Trabzon'u görmek istiyorum çünkü Trabzon'a geldiğimde sadece iki günlük bir süreç geçirebildim ve bu iki günde çok fazla açıkçası bir yerden göremeden sadece otelde ve imza süreciyle geçirdiğimiz bir süreç oldu. Geri döndüğümüzde vakit olduğunda mutlaka hem İstanbul'u hem Trabzon'u bütün detaylarıyla görmek ve tanımak istiyorum.rnrnAilene çok düşkün olduğunu görüyoruz. Eşin, çocukların sanırım bir de köpeğin var. Çocuklarının futbola ilgisi nasıl? Futbol oynuyorlar mı? Onlar için nasıl bir gelecek düşünüyorsun?rnrnİki erkek bir kız çocuğum var. Erkek çocuklarım benim futbol akademimde futbol oynuyorlar ve ikisi de çok yetenekliler. Aynı zamanda çok da güçlüler ama profesyonel bir futbolcu olabilmek tabii ki kolay değil. Oraya ulaşabilecek, o seviyeye gelebilecek yeteneklerinin ve güçlerinin olduğunu düşünüyorum.

Futbol haricinde neler yapıyorsun? En çok hangi yemeği seversin, hangi sanatçıları dinliyorsun.rnrnİtalyan mutfağını çok beğeniyorum özellikle makarnanın çok önemli olduğu bir mutfak bu. Futbolcular için makarnanın içerdikleriyle birlikte çok değerli bir yiyecek olduğunu söylemeliyim. Çok fazla müzik dinlemeye çalışıyorum ancak favori şarkıcımı sorarsanız eğer favori şarkıcıdan daha çok bütün tarzları dinlemeye çalışan pop, R&B ya da rap olsun, Slovakya'nın kendi yerel müzikleri olsun hepsini dinlemeye çalışan bir kişiyim. Çok fazla favori sanatçım olduğunu söyleyemem.

Saçların çok merak ediliyor. Tarzın seninle bütünleşti adeta. Saçlarının hikayesini bizlere anlatır mısın?rnrnOn dört yaşlarındayken buna benzer bir saç tarzım vardı. Bu saç tarzı o kadar karakteristik bir saç tarzı değildi. Normal hayat için belki bu biraz fazla sıra dışı saç tarzı, bunun farkındayım ancak şu an futbol oynamaya devam ediyorum. Belki futbolu bıraktıktan sonra yeni bir saç tarzı denemem gerekebilir. Bahsettiğim gibi biraz sıra dışı bir model normal bir hayat için. Ama futbol oynadığım sürece bu saç tarzının bana uğur getirdiğini düşünüyorum. Hep bu saç tarzıyla oynamaya çalışıyorum. On yedi rakamının uğurlu rakamım olduğu gibi aynı zamanda bu saç tarzının da benim için belki de uğurlu saç tarzı. Dolayısıyla futbol oynadığım sürece bu saç tarzıyla devam edeceğim ama bıraktıktan sonra yeni bir şeyler deneyebilirim.

Pandemi sürecinde seyircisiz maçlar oynanıyordu. Bu sezon kısmen taraftarlarımız, tribünlerdeki yerini alacak. Seyircili ve seyircisiz futbol hakkında neler söylemek istersin?rnrnFutbol ve bütün sporlar taraftarlar için oynanır, taraftarlarla birlikte oynanır. Taraftarın olmadığı bir futbol maçı bana her zaman çok ilginç gelmiştir, adeta bir hazırlık maçını andırır. Çok fazla mücadele de edemezsiniz çünkü taraftarın olmadığı maçlarda motivasyon kolay olmuyor. Ben bir futbolcu olarak her zaman dolu tribünler önünde oynamak isteyen, onlarla birlikte işini daha iyi yapan biri oldum her zaman ve dolayısıyla tribünlerin dolu olduğunu görmek beni çok mutlu eder. Onların önünde oynuyor olabilmek beni de daha fazla motive eder. Bu sezon sizin de bildiğiniz gibi %50 kapasite ile oynayacağız belki ama %50'de olsa bunu ben kabul ediyorum çünkü bu da bir yerden başlamak anlamına gelir. En azından stadyumun yarısı dolu olacak demektir bu da oyuncuların oynayış tarzını ve her şeyini değiştirecektir. O atmosferi tamamıyla değiştirecektir. rnrnGizli yeteneği var mı diye sordu Can abirnrnÇok sportif biri olduğumu söyleyebilirim. Tenis, basketbol, plaj voleybolu gibi sporları çok seviyorum. Birçok sporu oynayabilen ve birçok sporla ilgilenen birisiyimdir. Belki de gizli yetenek olarak bunu söyleyebilirim.