Trabzonspor'un genç oyuncusu Mehmet Ekici, futbolcu olarak birine benzetilmekten hoşlanmadığını belirterek "Ben kişiliğimle, oyun tarzımla başka biriyim. Birine benzetilmekten çok hoşlanmıyorum açıkçası" dedi.
Trabzonspor Dergisi'ne açıklamalarda bulunan Mehmet Ekici “Hayat tesadüflerle dolu tabi. Ama şuna inanıyorum ki bu bir şeyi çok istemekle alakalı. Ben futbolcu olmayı çok ama çok istemiştim. Öyle ki okul eğitimi sırasında herkes birşeyler olmak istiyordu, ben ise kendime hiçbir mesleği seçmedim. Sadece futbolcu olmak istiyordum. Futbolcu olmasaydın ne olurdun diye sorsanız bunun cevabını ben de bilmiyorum. Tesadüfler hayatın içinde hep var. Ben futbolcu olmak istedikçe onlar da karşıma çıktı diyebilirim” diye konuştu.
Cardozo, Bosingwa ve Constant gibi oyuncularla oynamayın çok güzel olduğunu kaydeden Ekici, “İyi bir takımdan ziyade iyi karakterli oyuncularla bir arada olmaktan dolayı çok mutluyum. Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum, şuan takım içerisindeki arkadaşlarımın hepsi iyi insanlar. İyi insan olmalarının yanında iyi de oyuncular.
Güzel bir takımımız var. İyi oyunculara sahibiz. İnşallah sonuçsal anlamda da iyi olacağız. Çok yetenekli ve çok tecrübeliler. Ligleri iyi biliyorlar. Özer Hurmacı özellikle Türkiye'yi iyi biliyor. Onlardan birşeyler öğrenmeye çalışıyorum. Herkesin farklı yetenekleri var. Böyle isimlerle birlikte oynamak benim adıma çok güzel” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE İLE AVRUPA'NIN FARKI
Trabzon'un her zaman başarıyı kovalayan bir camia olduğunu ifade eden Ekici, “Her şeyden önce Trabzonspor Türkiye'nin büyük kulüplerinden biri. Tarihi başarılarla dolu. Her zaman başarıyı kovalayan bir camia. Böyle bir kulüpte kötü bir kadronun olamayacağını tahmin ediyordum. İçim bu yönde rahattı. Geldiğimde de haklı olduğumu gördüm. Avrupa'da futbol taktik ağırlıklı bir anlayışla oynanıyor.
Sabır çok ön planda tutuluyor. Türkiye'de ise mücadele ve markaja dayalı bir oyun anlayışı var. Bugüne kadar oynadığımız maçlarda ben taraftarımızın bu yönünü hiç görmedim açıkçası. Her maç bizi desteklemek için tribündeydiler. Üst üste beraberlikler aldık, istediğimiz sonuçları alamadık ama buna rağmen desteklerini esirgemediler. Bu nedenle onlara buradan çok çok teşekkür ediyorum. İnşallah bu desteklerini hep sürdürürler” şeklinde konuştu.
Çocukluğunda çayırlarda top oynamayı çok sevdiğini söyleyen Ekici, “Müthiş diyebilirim. Şehir bir kere çok güzel. Ben ilk kez bir liman ve deniz kentinde yaşıyorum. Yazlarımız Yozgat'ta geçti. Münih, Bremen ve Nümberg'de de deniz yok. Çok güzel bir duyguymuş. Evim de denizi görüyor. Her sabah uyandığında denizi görmek müthiş bir rahatlık veriyor. Havası farklı, kokusu farklı.
Denize bakmak insana müthiş bir huzur veriyor. Beni dinlendiriyor. Türkiye'ye her yaz geliyorduk. Çocukluğumda yaz tatillerim hep Yozgat'ın Boğazlıyan ilçesine bağlı Calapverli köyünde geçti. Halen her yıl ziyaret ederiz köyümüzü. Çayırlarda top oynamaya bayılırdım. En büyük eğlencemdi” diye konuştu.
Taraftarların kendine ilk zamanlar Nümberg'de Mesut Özil diye seslendiklerini belirten Ekici, “İlk zamanlar öyleydi. Ama ben hep farklı olduğumu dile getirdim. O Mesut Özil, ben Mehmet Ekici'yim. Birine benzetilmekten ziyade Mehmet Ekici olmak istiyorum. Kendim olmak istiyorum. Ben kişiliğimle, oyun tarzımla başka biriyim. Birine benzetilmekten çok hoşlanmıyorum açıkçası” dedi.