Gelecekte tekrar diriltilmek için dondurulan insanlar Cryonics, 'çok düşük ısılarda' insanı dondurarak, bozulmadan bir tank içinde muhafaza etmektir.
242
Bu alanda hizmet veren ünlü bir kuruluş olan Cryonics.org'un giriş sayfasında 'geleceğinize hoşgeldiniz' yazıyor!
342
Şu anki prosedür, insanların ölümlerinin hemen ardından dondurularak projeye dahil olacakları belirtmesi ve ölümünün ardından da sıkı bir belirsizliğe dayanıyor.
442
Projenin temel mantığı günümüz için tedavisi mümkün olmayan hastalıkların, geleceğin medikal yöntemleri ile tedavi edilebilmesi içindir.
542
ABD'nin temelini atan Benjamin Franklin'den, dönemin ölümü erteleme üzerine çalışmalar yapan ünlü tıp araştırmacılarından Jacques Dubourg'a 1773 yılında iki satırlık şöyle mektup yazmıştır.
642
“Keşke insanları dondurup ileride uyandıracağımız bilimsel bir metot mümkün olsaydı.
742
Bu sayede Amerika'nın 100 yıl sonrasını bir günlüğüne görebilmeyi, ardından ölmeyi bile kabul edebilirdim.
842
İleride bilimimizin bunları da başaracağından hiç şüphem yok.”
942
Daha sonrasında ise bu bir hayal olmaktan çıktı ve dondurularak bir nevi ölümsüzlüğe ulaşmanın deneyleri yapılmaya başlandı.
1042
12 Ocak 1967: Dondurulan ilk insan James Bedford
1142
Cryonics Enstitüsü'nde dondurulan ilk insan, Kaliforniya Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan James Bedford'dur.
1242
O şartlarda cryonics işlemi şimdiki altyapıya nazaran daha az gelişmiş olduğu için,
1342
Bedford'un bedeni hala dondurulmuş olarak saklansa da, bazı hücrelerinin zarar gördüğü söyleniyor.
1442
Yaşananlardan sonra, cryonics ile ilgilenenler insan dokularına zarar vermeyecek dondurma yöntemleri üzerinde çalıştılar.
1542
İlerleyen zamanlarda ise 9 insan daha donduruldu.
1642
1979, cryonics için facia senesi oldu! Enstitüde saklanan dokuz bedenin çözüldüğü yetkililer tarafından anlaşıldı.
1742
Saklanan bedenler feci bir şekilde çürümüştü.
Sonradan anlaşıldı ki, Cryonics Enstitüsü'nün enerji izolasyonu tam altı senedir çalışmıyordu ve bundan dolayı soğutma sistemi çökmüştü!
1842
Enstitüde yalnızca ilk dondurulan insan Profesör Bedford'un bedeni kurtarıldı.
1942
1977'de kurulan Alcor, cryonics alanında o günden bugüne lider şirket olarak biliniyor. Bunun ile beraber bu piyasa da 2 3 şirket daha var.
2042
Bu şirketlerle anlaşmış, ölmüş ve donmuş halde bekleyen ise en az 230 insan bulunuyor.
2142
Öldüğünde dondurulmak üzere anlaşmaya imza atmış insan sayısı ise 1000'i geçmiş durumda.
2242
Kontrol dışında veya Amerika dışında ölürseniz diye isteğinize bağlı olarak size bileklik veya kolye veriyolar.
2342
Ölümünüz durumunda bedenin acil bir şekilde nereye gönderilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu bileklikte, 'defnetmeyin, otopsi yapmayın' yazıyor.
2442
Merakla beklenen soru: Bu işlem kaç para? Bu hizmeti veren merkezlerden Cryonics.org'un internet sitesinde 'Hayat paha biçilemez!' yazıyor. Yani slogandan anlaşılıcağı üzere birazcık pahalı..
2542
Piyasada bu işi en ucuza yapan şirket Bütün bedeni dondurup saklamak için 28 bin dolar ücret talep ediyor.
2642
Dünyanın bir numaralı cryonics devi olan Alcor ise beden saklama işlemi için 150 bin dolar fiyat biçiyor.
2742
Tabi bir de tüm bedeni dondurma dışında eğer uyandırıldığınız günün teknolojisinde bir hücreden beden yapılabileceğine inanıyorsanız,
2842
siz öldükten sonra kafanızı kesiyorlar ve sadece başınızı dondurtabiliyorsunuz.
2942
Bunun maliyeti de Alcor şirketinde ortalama 80 bin dolar.
3042
Ülkemizde bile bu projeye dahil olan insanlar var.
3142
Türkiye'nin ilk cryonicsistlerinden birisi Çerkez Ethem'in yeğeni, Güner Kuban şuanda anlaşmaya imza atmış durumda, yani öldükten sonra dondurulmayı bekliyor.
3242
Ölümün gizemlerini hücresel düzeyde çözmeye çalışan bilim adamları, yaşamın bir anda sona ermediğini, sanılanın aksine bir süreç içinde vuku bulduğunu ortaya çıkardı.
3342
Bilim adamları, nefes alıp vermenin ve kalp atışının durması olarak tanımlanan ölümün ardından vücuttaki her bir hücrenin kendi ölüm sürecini başlattığını keşfetti.
3442
Hastaların tekrar hayata döndürülmesi uygulamaları ile ilgili New York Bilimler Akademi'sinde düzenlenen bir konferans, çok sayıda bilim adamını bir araya getirdi.
3542
New York Eyalet Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Dr. Sam Parnia, konferansta yaptığı konuşmada, "Kişi, artık nefes almadığında ve kalbi durduğunda ölü kabul ediliyor.
Eskiden bunu değiştirmek için hiç bir şey yapılamayacağı düşünülüyordu. Oysa yeniden canlandırma alanındaki son gelişmeler, kişinin kalbi durduktan saatler sonra bile tekrar yaşama döndürülebileceğini gösterdi" dedi.
3642
Parnia, hücre düzeyindeki ölüm sürecinin saatler sürebildiğini ve geri çevrilmesinin mümkün olduğunu belirtti.
Columbia Üniversitesi Nöroloji Bölümü'nden Dr. Stephan Mayer ise "Eskiden kalbin tüm vücuda kan pompalamayı durdurmasından sonra kişinin oksijen ve gerekli besin maddelerinin eksikliği nedeniyle birkaç dakika içinde kalıcı beyin hasarına uğrayacağına inanılıyordu.
3742
Oysa kalp durduğunda, ölüm süreci daha yeni başlamış oluyor. Oksijen ve besin maddeleri yokluğuna bağlı beyin hasarı da çeşitli evrelerde meydana geliyor.
Kalbin durmasından sonraki saniyeler içinde beyin aktivitesi etkileniyor ancak besinsiz kalan hücrelerin kendi ölüm sürecini başlatmaları dakikalar alıyor" dedi.
3842
Pennsylvania Üniversitesi'nden Dr. Lance Becker, "Bir kişinin hücrelerine oksijen gitmediğinde hücrelere artık ölme vaktinin geldiği işaretini veren sinyaller gönderiliyor.
3942
Bilim, bu sinyalleri 'bekleyin' şeklinde değiştirme olanağına sahip" diye sundu.
Beyni ve kalbi saatlerce sessiz kaldıktan sonra herhangi bir beyin hasarına uğramadan tekrar yaşama dönen insanlar olduğunu hatırlatan Dr. Becker, bu vakalardaki en önemli etkenin vücut ısısının düşmesi..
4042
olarak tanımlanan hipotermi olduğuna işaret etti.Hipoterminin beynin oksijen ihtiyacını azaltarak ve hücre düzeyindeki ölüm sürecini durdurarak beyni koruduğuna işaret eden Becker, "Yine de sınırlar var.
Beden soğutma teknikleri kalp krizi geçiren bazı hastaların yaşama geri dönmesini sağlarken bazılarında hasar öylesine büyük ki geri dönmek için çok geç oluyor" dedi.
4142
Ölümden geri dönmede, hastanın kalbi tekrar çalıştırıldıktan sonra nasıl tedavi edildiği ve hipoterminin ardından bedenin nasıl ısıtıldığının da büyük önem taşıdığının altını çizen Becker,
"Bize hasta oksijensiz kalmışsa oksijen vermemiz ve kan basıncı düşükse yükseltmemiz gerektiği öğretiliyor.
4242
Oysa kalbin yeniden çalıştırılmasının ardından verilecek fazla miktarda oksijen, nörolojik hasarı artırıyor. Bu nedenle beyne giden oksijenin miktarını kontrol etmek hastanın tekrar yaşama döndürülmesinde büyük önem taşıyor" dedi.
Parnia ise kalp krizinin ardından hastanın tekrar yaşama döndürülmesi ve tedavi edilmesinde hipoterminin öneminin yıllardır bilinmesine rağmen hastanelerin hipotermiyi standart uygulama olarak kullanmadığına işaret etti.