Antalya'da dans okulu açmayı planlarken ölümcül SSPE (Subakut Sklerozan Panensefalit) hastalığına yakalanan 29 yaşındaki Halil Özçelik, 6 yıldır göz kapakları kapanmadan yatağa mahkum bir şekilde yaşam savaşı veriyor.
Hayalindeki dans okulu açmayı planlarken ölümcül SSPE (Subakut Sklerozan Panensefalit) hastalığına yakalanan 29 yaşındaki Halil Özçelik, 6 yıldır göz kapakları kapanmadan yatağa mahkum bir şekilde yaşıyor. Anne Gülsüm Özçelik ise göz kapaklarını kırpamadığı için adeta kan çanağına dönen oğlunun gözlerini, enfeksiyon kapmaması için bantlarla kapatıyor.
Gözlerini bantla kapatıyorrnrn6 yıldır göz kapaklarını kırpamadığı için gözleri kan çanağına dönen genç adama, annesi Gülsüm Özçelik adeta bir bebek gibi bakıyor. Oğlunun gözlerinin bantla kapatabildiğini belirten Özçelik, "Bantla kapatıyorum ara sıra. Çok kanlandığı zaman gözleri kuruyor. Çünkü hiç gözlerini açıp kapamıyor. Duyuyor, konuşamıyor. Sadece 'anne' diyor ama biz yine de anlaşıyoruz. Ben onu sevdiğim zaman o zaten hemen anlıyor ve anne diyor" dedi.
"Hayali dans okulu açmaktı"rnrnOğlunun hayallerinden bahseden Gülsüm Özçelik, "Halil'in hayalleri dans okulu açmaktı. İstanbul Teknik Üniversitesi dans bölümünde okuyordu. Latin dansları yapıyordu ve orda eğitmenliğe başlamıştı. Hayalleri çok büyüktü. Böyle rahatsızlık geldiği için başına hayallerimiz olmadı" diye konuştu.
Eşinin üzerine iş yeri bulunduğu için oğlunun engelli parası alamadığını ifade eden Özçelik, devlet desteğine karşın medikal malzemeleri almakta sıkıntı çektiklerini dile getirdi. Özçelik, "Önceden 8 paket alırken şimdi 5 paket bez alabiliyoruz. Islak mendiller, kağıt havlular baya yüklü miktar oluyor bizim için."
"Halil' i hiç hazır gıdalarla beslemiyorum. Hep organik beslemeye çalışıyorum. Biraz zorlanıyoruz. Bakım maaşı alıyorum ama bez sayısı düştüğü için üst paketlerini kendimiz alıyoruz. Genel sağlık sigortasını kendimiz ödüyoruz. Babasının iş yeri olduğu için engelli maaşı veremiyorlarmış. Kendim için bir şey istemedim yine de istemiyorum. Ben zaten ne yapıyorsam oğlum için yapıyorum ve onun için istiyorum" dedi.
Son sözü: "Hiç bir şey istemiyorum anne"rnrnÖzçelik, oğlunun konuşma yetisini kaybetmeden önceki son konuşmasından da bahsederek, "Bir şey sorduğum zaman 'hiçbir şey istemiyorum anne tamam mı?' sadece bunu söyledi bana.
"Telefonuma da kaydettim. Pes ettiği için sadece bunu söylüyordu. Hala da kulaklarımda çınlıyor. 6 ay anne dahi demedi. Hiç bir şey konuşmadı. 6 aydan sonra biraz küçük küçük 'anne' demeye başladı. Anne deyince ben çok mutlu oluyorum."
'Buradayım annecim, seni çok seviyorum, sen güçlüsün, ayağa kalkacaksın ve yine eski günlerimize geri döneceğiz' diyorum. Ona hep bunu söylüyorum, onun da bilmesini istiyorum. Ben ona elimden geldiğince güç vermek umut vermek istiyorum." ifadelerini kullandı.