Afet Kriz Yönetiminde Medyanın Rolü: “Duyarlılık boyutunu yükseltecek bir gün”

RTÜK, TİMBİR ve BHA tarafından organize edilen ‘Afet Kriz Yönetiminde Medyanın Rolü” paneli Ankara’da gerçekleşti.

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Birlik Haber Ajansı (BHA) ve Haber61’in de kurucuları arasında yer aldığı Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR) tarafından organize edilen "Afet Kriz Yönetiminde Medyanın Rolü” paneli "Medya Fark Ederse Toplum da Fark Eder” teması ile Ankara Ticaret Odası Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.

Panele, AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar, Cumhuriyet Halk Partisi Kocaeli Milletvekili Nail Çiler, Ankara Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Temel Aktay, Türkiye Kent Konseyleri ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, RTÜK Başkanvekili Orhan Karadaş, RTÜK Üst Kurul Üyesi Mete Hacıarifoğlu, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürü Şefik Aygöl, TİMBİR Genel Başkanı Dr. Süleyman Basa, BHA Genel Müdürü Muhammet Kaçar ile 81 il ve 14 ülkeden TİMBİR kurucu üyeleri katıldı

TİMBİR Başkanı Dr. Süleyman Basa ve RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ve birçok önemli davetlinin katıldığı panelde açılış konuşmasını yapan TİMBİR Başkanı Süleyman Basa, “bugünün bizlerin duyarlılık boyutunu yükseltecek bir gün olacağına eminim.” dedi.

Basa konuşmasında internet medyasının bazı taleplerine yer vererek, neler yapacakları ile ilgili olarak “Karar vericilere elimizden geldiği kadar raporlama yapıyor ve yerelden, üyelerden gelen talepleri iletiyoruz. Bunda başarılı sonuçlar aldık, mutluyuz. İnternet Medyası Etik Kuralları üzerinden çalışıyoruz. Yarın ilk genel kurulumuzda teşekkül edecek etik kurulumuz bu alanda Türkiye’de ilk olacak metinleri meydana getirecek. “Güvenli İnternet Haberi Sitesi” sertifikasyonu çalışması ile tüm internet medyasının iyi/kötü ayrımını netleştireceğiz. İnternet Medyası Hukuki Uyuşmazlıkları Çözüm Merkezi kurarak, telif, kurumlar ile düşülen ihtilafları dostane biçimde ve hızlı suretle çözülmesine katkı sunacağız. Birlik Haber Ajansımız ile yerelden, dünyaya hizmet veren bir haber sitesi ve haber havuzu oluşturduk, bu bir model ve başarıları ile ülkemizin yüz akı olacak" dedi.

TİMBİR Başkanı Süleyman Basa şu ifadelere yer verdi;

Bugün aramızda olan Türk İnternet Medya Birliğimizin 81 ilden 10 ülkeden gelen değerli kurucuları ve bizleri değişik kanallardan izleyen sayıları 1000’i geçen kıymetli üyelerimiz, çıktığımız bu yolda bizi yalnız bırakmayan yol arkadaşlarım hoş geldiniz, şeref verdiniz.

Cumhuriyetin 100 yılına maalesef çok buruk başladık. Ülkemizin son dönemde yaşadığı felaket hepimizin aklında. Biliyoruz. Gördük ve öğrendik. Hepimiz üzüntülüyüz. Deprem 11 ilimizde oldu ama hepimiz milletçe çetin bir sınav verdik. Allah vefat edenlere rahmet eylesin. Sadece sizlerden biri olarak değil aynı zamanda deprem uzmanı da olarak söylemeliyim ki Cumhuriyet tarihinin ve dünyanın gördüğü en büyük felaketlerden birini yaşadık. Depremler Dünyanın nabzıdır. Bir gün depremler olmazsa dünyanın sonu gelmiş ve yeryüzünde yaşam bitmiş demektir.

Doğa olaylarını felakete çeviren insanoğludur. Çünkü doğanın hareket eden insan gibi bir yaşantısı vardır. O yaşantıya insanoğlu uyum sağlamak zorundadır. Yani dünyaya sen yaşama biz yaşayalım diyemeyiz. O insanoğlunun yaşamının devam ettirebilmek için depremler üreterek bizim yaşamamızı sağlıyor. Dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde yaşıyoruz, geçmişte birçok yıkıcı depremler yaşandığı gibi, gelecekte de meydana gelebilecek depremlerle büyük can ve mal kaybına uğrama riski ile her zaman yüzleşmeye hazır olmalıyız. Türkiye’nin her hangi bir bölgesinde herhangi bir 30 yılda yıkıcı bir deprem olma olasılığı %90’ın üzerinde. Yani 30 yaşında iseniz ve bir deprem felaketinden etkilenmedi iseniz doğru yerde, deprem, doğru zamanda, doğru binadasınız demektir. Şu andan itibaren başlamak üzere önümüzdeki 30 yılda herhangi bir zamanda yanlış yerde yanlış zamanda yanlış binada iseniz muhtemelen depremden etkilenmiş veya ölmüş olacaksınız %90 ihtimalle.

Kaldığımız enkazın altından henüz çıkıyoruz. Kendimize geldikçe afet konusunu konuşmaya başlıyoruz. Bir musibet, bin nasihatten evladır derler. Bizde başımıza gelen bu felaketten medya alanında ders çıkarmak, öğrenmek ve bize düşenleri hatırlamak için bir aradayız. Bu vesile ile bu temayı belirlememizi sağlayan, sizleri burada ağırlama imkanı veren Radyo Televizyon Üst Kurumuna ev sahipliği için Ankara Ticaret Odasına teşekkür ediyorum.

Değerli Türk internet medya mensupları; malumunuz üzere 7 Mart 2023 tarihinde 6906 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 3555 sayılı kanun kapsamında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın olurları ile kabul edildi. Sizlerin huzurunda bize böylesine güzide bir yapıyı teslim eden Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımızı hem kendi adıma hem Birliğimiz adına arz ediyorum.

Bugün burada aramızda olan şehrinin sesi olan, aydın ve gerçek medya mensuplarının olması programa ayrı bir anlam yüklüyor. Bilindiği üzere TİMBİR şemsiyesi altında, Türkiye’nin her vilayetinden, Avrupa’nın göbeğinden, Orta Asya’nın kalbinden Türkçe yayın yapan medya mensupları olarak, güvenli haber üretimi, kamu faydası tesis etme bilinci ile hareket etmekteyiz. Afetler sırasında yapılacak yayınlarda bu hassasiyetlerimiz ile yoğrularak meydana geliyor. Pek tabi eksiklerimiz ve bilmediklerimiz vardır. Pek tabi gözden kaçırdıklarımız veya hiç duymadıklarımız olacaktır.

Ama bugünün bizlerin duyarlılık boyutunu yükseltecek bir gün olacağına eminim. Birbirinden kıymetli teorisyen ve pratisyenleri dinleyeceğiz. Ayıca O anda haberci olmak başlığı altında Deprem Anını yaşayan 10 ildeki gazeteci arkadaşlarımız deprem anında ve sonrasında yaşadıklarını anlatacaklar. Bu bile başlı başına bir dönüm noktası bence…

Salondaki yol arkadaşlarımın hepsi birer başarı hikayesidir. Hepsi şehrini dert edinmiş medya mensubudur. Bu haliyle değerli protokol huzurunda onlar adına birkaç hususa değinmek ve dikkat çekmek istiyorum:

Birincisi; Kendi emek ve çabanız ile bu günlere geldiniz. Destekçilerimiz oldu ama internet medyasının varlığının kavranması, öneminin anlaşılması uzun sürdü. Ve halen bizler “yerel” olmamıza rağmen “ulusal” ve “büyük” gazete ve TV’lerin domine ettiği piyasada var olmaya çalışıyoruz. Öncelikle bu konuda yerellik olgusunun oluşması ve yerelin kendi için devlet desteğinin olduğu bir yapıya ihtiyaç olduğunu belirtmek isteriz.

İnternet medyası ilk defa çıkarılan yasa ile ilk defa resmi bir hüviyet kazandı, TİMBİR olarak yasasının destekçisi olduk. Emeği geçen her kese İletişim Başkanımıza, Basın İlan Kurumuna, Radyo Televizyon Üst Kuruluna, yüce meclisimize ve Cumhurbaşkanımıza bir kez daha teşekkür ederim. Elbette uygulamada yaşanan problemleri de birlikte düzelterek ilerleyeceğiz.

İkinci olarak; TİMBİR başta olmak üzere yerel internet medyası içinde uluslararası fon alan yoktur. Yabancı vakıfların sözcülüğünü yapanı bulamazsınız. Gayri milli niyetleri olanı kendi içinde barındırmaz. Milletin öz ve hakiki evlatlarının bir araya geldiği bir yapının adıdır TİMBİR. Bu yapıya sahip çıkmak ve desteklemek milli bir medya oluşumunu tesis edecektir.

Üçüncüsü: Vasat iyiyi gölgelememeli, engellememelidir. Domain almak, site tasarlatmak problemimiz olmaktan çıkarılmalıdır. Türkiye’de medyaya verilen katkının pozitif ayrımcılığa tabi tutularak yerelin öncelenmesi şarttır.

Dördüncü olarak, siyasi partiler ve merkezi idare “yereldeki” çıkar amaçlı gazeteciliğe pabuç bırakmamalıdır. Kopyala yapıştır haberciliğini gazetecilik sanan, etik kurallardan uzak anlayış itibar gösterilmemelidir. İyinin hakkı verilmeli, kötü ise bünyeden uzak tutulmalıdır. Burada siyaset inisiyatif almalıdır.

Son olarak, bu yapı ile her türlü işbirliği, akreditasyon, uyumlama süreçlerinin içinde bulunmak için burada olunduğunun bilinmesini istemekteyiz.

Peki bu taleplerimize karşılık bizler neler yapacağız, bu durum aklınıza gelebilir. Uzunca süredir üzerinde çalıştığımız birkaç hususu belirtip konuşmamı bitirmek istiyorum:
1. Karar vericilere elimizden geldiği kadar raporlama yapıyor ve yerelden, üyelerden gelen talepleri iletiyoruz. Bunda başarılı sonuçlar aldık, mutluyuz.
2. İnternet Medyası Etik Kuralları üzerinden çalışıyoruz. Yarın ilk genel kurulumuzda teşekkül edecek etik kurulumuz bu alanda Türkiye’de ilk olacak metinleri meydana getirecek.
3. “Güvenli İnternet Haberi Sitesi” sertifikasyonu çalışması ile tüm internet medyasının iyi/kötü ayrımını netleştireceğiz.
4. İnternet Medyası Hukuki Uyuşmazlıkları Çözüm Merkezi kurarak, telif, kurumlar ile düşülen ihtilafları dostane biçimde ve hızlı suretle çözülmesine katkı sunacağız.
5. Birlik Haber Ajansımız ile yerelden, dünyaya hizmet veren bir haber sitesi ve haber havuzu oluşturduk, bu bir model ve başarıları ile ülkemizin yüz akı olacak.

Bu ana hususların dışında birçok çalışma var. Ailem olan TİMBİR, bu çalışmalarımızı biliyor. Amacımız kendimizi yenilemek ve iyiyi bulmak. Bu vesileyle bizlere bugün bu imkânı sağlayan ve her zaman bizden desteklerini esirgemeyen RTÜK Başkanımız Ebubekir Şahin’e, Başkan V Orhan Karadaş’a, Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu Yönetim Kurulu Üyesi Mete Hacıarifağaoğluna ve kıymetli RTÜK üst kuruluna, ATO Başkanı Gürsel Baran, Temel Aktay ve Halil İbrahim Yılmaz başkanımıza ve ato çalışanlarına, Hasan Kartal’a, Etimesfut Belediyesine , Ayder tur a, bizlere inanarak yola çıktığımız 104 kurucumuz, 200 yerel gazete, 30 Televizyon, 985 internet haber sitesine teşekkür ediyorum.

Bugün TİMBİR etkileşim gücü en yüksek Medya Birliğidir. İnşallah hep birlikte birliğimizi güçlendirerek Cumhuriyetin ikinci yüzyılında parlayan bir yıldız haline getireceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Tekraren hoş geldiniz diyorum. "

Bursalı: Dezenformasyona karşı elimden geleni yapmaya hazırım

AK Parti İzmir Milletvekili ve Gazeteci Şebnem Bursalı da programda yaptığı konuşmada “Milletvekili olduktan sonra ilk çalıştayımın meslektaşlarımla olmasına çok mutluyum. Afetleri önlemek mümkün değil ama yönetmek mümkün. Devlet adına ve uzmanlar adına sağlıklı kaynakların medya mensubuna ulaşabilmesi ve doğru bilginin en doğru şekilde iletilebilmesi gerekir. Son zamanlarda çok yaygın olan dezenformasyon akışı, devlete karşı vatandaşları güvensizliğe itiyor. Deprem afetinde de Adana’da olmayan kan bankasının yıkıldığı, engelli vatandaşların sokakta kaldığı gibi birçok gerçek olmayan haber yayıldı. Bilinçli bir şekilde yayılan yanlış bilginin önlenmesi için üzerimize düşeni yapmaya hazırız” şeklinde konuştu.

“Gücün değil, milletin yanında olmak gerek”

AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar da, “Birlikleri kurmak kadar sürdürmek de büyük bir emek istiyor. Emek harcayan başta Başkan Basa olmak üzere panele destek olan bütün paydaşları tebrik ediyorum. Gücün değil; milletin, hakikatin, mazlumun yanında olmak gerektiğine inanıyorum. 1999 depremini yaşayan biri olarak, bu panelin çok anlamlı bir panel olduğunu düşünüyorum” dedi.

“Hatay artık hepimizin meselesidir”

Cumhuriyet Halk Partisi Kocaeli Milletvekili Nail Çiler ise “Depremlerle basının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Artık, biz depreme dayanıklı evler yaptık mı? Tedbirlerimizi aldık mı? gibi soruların da cevabını vermemiz gerekiyor. Bizler buralarda afetzedelere kucak açtık ancak depremin yaşandığı 11 ili de kalkındırmamız gerekiyor. Atatürk, “Hatay benim şahsi meselem” demişti, Hatay artık hepimizin meselesidir” şeklinde konuştu.

“Medya fark ederse, toplum da fark ediyor”

Ankara Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Temel Aktay, “Medya, demokratik toplumların vazgeçilmez bir unsurudur. Her yerde haber yapılabilen, tek tuşla habere ulaşılabilen bir çağdayız. Yakın zamanda yaşadığımız ‘Asrın Felaketi’, medyanın afet yönetimindeki önemini bir kez daha bizlere gösterdi. Her zaman hatırlamamız gerekir ki, medya fark ederse, toplum da fark ediyor” ifadelerini kullandı.

“Basına büyük sorumluluk düşüyor”

RTÜK Başkanvekili Orhan Karadaş ise konuşmasında tarihin coğrafyaya dar geldiği bir zamandan geçtiklerini belirterek “3 buçuk ay önce çok büyük bir felaket yaşadık. Dördüncü kuvvet olarak nitelendirilen basına, afet dönemlerinde büyük sorumluluk düşüyor. Basın, böyle süreçlerde vatandaşa en doğru haberi vermelidir. Afet dönemlerinde, dezenformasyon ve yalan haber çok daha yıkıcı, çok daha sarsıcı oluyor. Bu süreçte medyada büyük bir sınav verdi. İhtiyaçların belirlenmesi, sağlanması için büyük bir çaba sarf edildi” diye konuştu.

“Afet Kriz Yönetiminde Medyanın Rolü” paneli 4 oturum halinde sürdü.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri