CHP'nin Tutuklu Gazeteciler Raporu'yla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'ye kara çalmak için hazırladıkları uydurma raporda savundukları, bu teröristler. CHP bir mili güvenlik sorunudur" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Amerika'dan beklentimiz Yunanistan'ı yanlış hesaplara sokmaması ve uluslararası kamuoyunun manipüle edilmesine müsaade etmemesidir. ABD ve Yunanistan'a gerekli uyarıları Dışişleri Bakanlığımız vasıtasıyla yaptık. BM'ye son mektubumuzu da 17 Eylülde gönderdik. Amerika'nın, Güney Kıbrıs'a yönelik silah ambargosunu kaldırmasının ne içerik bakımından ne de zamanlama bakımından izahı yoktur. ABD'nin GKRY'ye silah ambargosunu kaldırmasıyla ilgili olarak bu son adımın cevapsız kalmayacağını, Kıbrıs Türklerinin güvenliği için her tedbirin alınacağını herkes bilmeli
Biz şu anda özellikle bu tahılı az gelişmiş, fakir, garip gureba ülkelere nasıl aktarırız, bunun gayreti içinde olduk. Mevcudun yüzde 80'i daha çok zengin ülkelere gitti ne yazık ki. Bu da ciddi manada sayın Putin'i rahatsız etti. Son görüşmelerimizde gerek Özbekistan'da gerek ondan önceki Tahran'daki görüşmemizde gündeme geldi. Tahmin ederim ki, bundan sonra az gelişmiş ülkelere bunların ihracında başarılı olalım, neticeye varalım. Burada iki şey önem arz ediyor. Tahıl ve gübre. İnşallah Rusya kanalı devreye girecektir. Öyle umut ediyorum.
Bir nükleer savaşa gitmenin bedeli, faturası felaket. Bunu bırak konuşmayı düşünmemek gerekir. Bunları zaten inşallah hiç gündeme getirmeden diplomasi yoluyla bu işi çözmek işin en isabetli bana göre adımı olacaktır. Ukrayna'nın işgal altındaki bazı bölgelerinde Rusya'ya katılım için referandum, Rusya'nın seferberlik kararı bile endişe vericidir. Diplomatik girişim çabalarını zora sokuyor, istikrarsızlığı zora sokuyor. Bu referandum olayı, buradan ilhak kararı çıkarsa ki, bundan endişeliyim, çıkabilir. Tanıdığım sayın Putin bir şeyi kafasına koyduysa onu o şekilde yapar. Yarınki görüşmemizi inşallah randevu verilirse çok çok önemsiyorum. İnşallah diplomasiyi devreye sokmuş olalım.
Sayın Biden bu konuda Demokratlar olarak kendi düşüncesini, F-16'ları ve diğer bütün parçalar, aksanı vermekten yana olduğunu bize söyledi. Özellikle Savunma Bakanım muhatabıyla yaptığı görüşmelerde bu istikamette cevaplar alıyordu. 'Biz Cumhuriyetçilerden destek alamıyoruz, bu işe ters bakıyorlar' dendi. Bu seyahatte ben Cumhuriyetçilerle ayrı ayrı görüşmelerim oldu. Bana olumlu cevaplar verdiler. 'Elimizden gelen gayreti göstereceğiz' dediler. 'Bu görüşmelerle birlikte Türkiye'ye karşı hasmane tutum içinde olmanın doğru olmayacağını, Türkiye NATO'da bizim önemli ortağımız, bu sorunu çözmemiz gerekir diyeceğiz' dediler. Bunun neticesini bekliyoruz.
Bizim Suriye'de terör örgütü varlık gösterdiği ve milli güvenliğimizi tehdit ettiği müddetçe oradaki mücadelemiz tabii ki devam edecektir. Sahada her türlü tedbiri alıyoruz. Milli güvenliğimizi tehdit eden ne varsa, nerede olursa olsun, oralara karşı hani 'Bir gece ansızın' dediğimiz konu odur. Yapmamız gereken neyse onu yaparız. Bu mücadele ve çalışmalarımızı gerekli ve uygun gördüğümüz anda kapsamlı terörle mücadele harekatına dönüştürmekte kararlıyız. Nitekim bugün MGK basın metninde bunlara yer verdik. Bölgenin huzurunu da temin ediyoruz. Terörle mücadele tek taraflı olmaz. Onun için karşı taraf da buna aynı şekilde olumlu yaklaşımda bulunması lazım ki netice alalım.
ABD ve Rusya'nın 2019 Ekim ayında vardığımız mutabakatları uygulaması lazım. Burada PKK ve YPG terör örgütü sınırımıza yakın bölgelerde mutabakatlara aykırı şekilde konuşlanıyor. Kamışlı çevresinde eğitim alıyorlar. Bu gerçekler ortada iken ABD koalisyon güçleriyle birlikte bu adımları atarken biz nasıl NATO'da bir arada olacağız. Sessiz kalmamızı kimse bekleyemez. Şam'la ilgili olarak istihbarat örgütümüz oralarla ilgili görüşmeleri yürütüyor. Bizler de istihbarat örgütümüzün aldığı neticeler üzerinden yol haritamızı belirliyoruz.
Suriye'nin kuzeyinde ilk etapta 100 bin ikinci etapta 250 bin briket evleri yapıyoruz. Buralara Türkiye'deki mülteciler yavaş yavaş taşınmaya başladılar. Bu evlerin altyapısı var. Her şeyiyle gayet güzel briket evler yaptık. Bunların içerisinde banyosu, tuvaleti herzeyi var. Isınma noktasında da güneş enerjisiyle ısınma gibi proje yaptık. Suriyelilerin ülkelerine gönüllü ve güvenli, bunun yanında onurlu dönüşünü hazırlamamız lazım. CHP ve diğerlerinin söylediği gibi, 'gelir gelmez bunları Suriye'ye süreceğiz' diyemeyiz. Bizim medeniyetimizle böyle bir durum söz konusu değil. Biz Yunan'ın baktığı gibi de bakamayız. Botları şişlemek suretiyle nasıl boğulmasına zemin hazırladıklarını görüyoruz. CHP'nin sayın başkanının yaklaşımıyla da yaklaşamayız.
Şu anda briket evlerin finansörü sadece biziz ve sivil toplum kuruluşlarının gayretleriyle bunları yaptık yapıyoruz. Bir ara AGİT destek veriyoruz dedi. Bir ara sayın Merkel cüzi bir şeyden bahsetmişti. Hiçbir şey gelmedi. STK'larımız sağ olsun buralarda gayret, coşku ve inançla bu yatırımları gerçekleştirdiler. BM'de yaptığım konuşmada değindim, evrensel adalet çağrımızı yinelemeye devam edeceğiz. Uluslararası alanda Türkiye vicdanın sesi oluyor.
Bu tanınmalar öyle bir anda olan şeyler değil. Dünyada birçok irili ufaklı ülkeler tanındılar ama ne kadar zamanda tanındılar? Belli uzun süreler aldı. Biz ne diyoruz? Kıbrıs Türk halkının 1959-60 anlaşmalarıyla teyid edilen müktesebatlarının, eşit uluslararası statüsü tescil edilsin. Bu adadaki eki devletin eşit statüde müzakere masasına oturması demektir, bunu başaracağız. Eğer BM Güvenlik Konseyi adil davranırsa bu süreyi hızlandırırız. Ben BM Genel Kurulu'ndan netice alacağımıza inanıyorum. Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini, uluslararası eşit statüsünü teyid etmek için hiçbir adım atmadılar. Bunu BM Güvenlik Konseyi yapamıyorsa, o zaman BM üyeleri KKTC'yi tanıyarak Kıbrıs Türklerinin müktesep haklarını teyid edebilirler. Çabalarımızın sonuç vereceğine inanıyorum.
Sayın Kılıçdaroğlu garanti istediğine göre konuta ihtiyacı var. Böyle bir ihtiyacı varsa TOKİ'ye müracaat eder, buyursun. Biz 1 milyon 175 bin konut yaptık. İlk defa bu alana girmiyoruz ki. 1,5 ay önce Esenler'de konut dağıtımı yaptık. Orada bir eve gittim. Çayları içtik. Mutluluklarını gördük. Kemal Bey, bak dürüst ol. Siyaset dürüstlüktür. Böyle enine boyuna aklına ne geliyorsa atmak değil. Şu anda attığımız adımla yeniden tarih yazıyoruz. Gençlerimizin başvuru sayısı 1 milyon 715 bin. Gençler bu işi senden iyi kavramış durumda. 5 milyona dayanan müracaat var. İlk kazmayı inşallah 25 Ekim'de vuruyoruz. Derdimiz Türkiye'nin dört bir yanında nerelerde başlayacaksak hepsine aynı anda TOKİ olarak temelleri atalım, bu işi başlatalım istiyoruz. En kısa zamanda kura tarihlerimizi açıklayan adımları atacağız.
Konut, arsa bir de gençlere yönelik olan adım. Ben arsamı alır, altyapısı hazırsa, evimi kendim yaparım diyenlere yönelik mevcut rakamı artırmak suretiyle, belki 1 milyona belki daha fazla çıkarmak suretiyle, kuraya tabi tutmak suretiyle istiyoruz ki, vatandaşlarımıza bu sayıyı artırarak böyle bir imkan tanıyalım. Bize yeni adım atmak, zemin hazırlamak için böyle bir adamı Bakanımla konuştuk, bunu yapalım dedik. Biz altyapısını yapacağız, o da evini yapacak. Yatay mimariye uygun olmak kaydıyla bu adımları atacağız. Şu anda Çevre Şehircilik Bakanlığımız planlamayı yapacak. Hangi ilde ne kadar arsa biz takdim edeceğiz. Bunun adımını kura çekiminden önceye yetiştireceğiz. Dün akşam talimatı verdim, 'süratle çalışmaları başlat, en kısa zamanda duyuruyu yapalım, arsa alacak vatandaşlarımız buraya yönelsinler, kuraya tabi tutalım' dedim. 1 milyon arsa, fazla olabilir.
Seçim sonrası ikinci etabı başlatabiliriz dedik. 500 bin sosyal konuta süratle başlayalım. Bir taraftan arsalara vatandaşımız gelsin, girsin, konutunu yapsın. Ağzı olan konuşuyor. 1 milyon 175 bin toplu konutu biz yaptık, başkası değil. Parasal olarak sıkıntımız yok, biz bunları yaparız. Konutta 2 yıl verdik. 2 yıl içerisinde konutta da bu rakamları yakalayacağız. İnşallah vatandaşımıza mahçup olmayacağız.
Öğrencilerimizden çiftçilerimize, ücretli çalışanlarımızdan işverenlerimize kadar milletimizin tüm kesimlerinin yanında olduk. Dar gelirli vatandaşlarımıza kapsayıcı desteklerimizi kesintisiz sürdürüyoruz. Yükseköğrenim yurtlarında kalan öğrencilerimize verilen günlük beslenme yardımını 25 liradan 60 liraya çıkardık. Şu anda yurtlarımızın kapasitesi 850 bin. Beslenme yardımını aylık 1800 liraya çıkardık. Temmuz ayında öğrenim kredisi borçlarının geri ödemelerini sadece ana para üzerinden yapılmasını açıkladık. Toplam 26 milyar liranın üzerindeki yükü gençlerimizin üzerinden kaldırdık.
Çiftçilerimize elektrik faturalarını hasat sonrasında ödeme imkanı getirdik. Ürününü satacak, gelir elde ettikten sonra faturasını ödeyecek. Önceki dönemlerine ait borçları için 5 yıla kadar vade ile faiz işletilmeden geri ödeme imkanı sağladığımızı müjdeledik. Alım fiyatlarında artış yaptık. 2002 yılında sosyal amaçlı harcamalara bütçeden ayrılan kaynak 1,6 milyar lira iken, 2022 yılında bu rakam 146 milyar liraya ulaştı.
Ben net söyleyeyim, inşallah bu yüzyıl adını koyuyorum, Türkiye yüzyılı olacak. Dünyada şartlar ne getiriyor ne götürüyor, Avrupa'da, ABD'de durum nedir görüyorsunuz. Türkiye bu sıkıntıları yaşamadı, yaşamıyor. Kuvvetli sanayinin yanısıra turizm sektörü de etkili oldu. 2022 yılı küresel büyüme tahminleri dünyada hep aşağı doğru güncelleniyor. Ama buna rağmen Türkiye ekonomi modelimiz büyümenin devamını ispat ediyor. Bu kapsamda büyümenin yüzde 5 seviyesinde gerçekleşmesini öngörüyoruz 2022'de. Daha iyisi olacak.
Şubat bile değil Ocak'tan itibaren emarelerini çok rahat göreceğiz. Enflasyondan önce şu anda faize bakıyorum. Şu an itibariyle faiz oranını yüzde 12'ye indirdik. Buradan yatırımcılara çağrımı yapıyorum; eğer yatırımcıysan kamu bankaları başta olmak üzere şu anda faiz yüzde 12'ye indi. Bundan sonra daha aşağı inecek, yukarı çıkmak yok. Bu enflasyonu da baskılayacak, aşağı indirecek. Yatırımcı neyi arar? Yapacağı yatırımda düşük faiz arar. Bizim 5'li başlığımız yatırım, istihdam, üretim, cari harcama noktasında özellikle oradaki büyümeyi arzu ettiğimiz istikamete getirmek. Bu 5 başlıkla bir defa gel yatırımını yap, düşük faizle krediyi birinci derecede kamu bankalarından al. Hem istihdam sağla, hem üretim, hem ihracatta yerini al, bir de ülkenin büyümesine katkı sağla. Bunu inşallah bu yıl içerisinde beklemeden yılbaşından itibaren neticelerini almaya başlayacağız.
Zaten şu ana kadar yapmış olduğumuz asgari ücret tespit rakamları noktasında son asgari ücret rakamını Aralık'ta yapacağız. Tekrar değerlendirme yapıp yeni adı inşallah yıl sonu itibariyle atacağız. 2023'e girerken çok daha farklı ve güçlü şekilde gireceğiz. Asgari ücreti yükseltirken getirdiği yükün tamamını işverenin üzerine bırakmadık. Onu da üzerimize aldık, üretimi korumuş olduk. Devlet olarak fedakarlıkta bulunarak tüm ücretlilerin asgari ücrete kadarki kısmından vergileri kaldırdık. İşçi memur ayrımı yapılmaksızın tüm çalışanlara vergi istisnası kaynaklı ilave geliri sağladık. İşçilerimizi enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında önlemek birinci önceliğimiz. Bu bir ara artış idi. 2023 yılında uygulanacak asgari ücret için asıl tespiti inşallah önümüzdeki Aralık'ta yapacağız.
Son aşamasına getirdiklerini biliyorum, bize sunduklarında gereken değerlendirmeyi yapacağız. İnşallah doğalgazda sıkıntı yaşamayacağız. Doğalgazımız Rusya'dan geliyor. Herhangi itilafımız yok. Sayın Putin'le artı görüşmelerimiz oluyor. Akkuyu devam ediyor. Biz Ruslarla beraber çalışıyoruz. Sinop'ta bir nükleer enerji santralin adımını atacağız. Bununla ilgili sayın Putin'le etraflı görüşmelerimiz oldu. Yenilenebilir enerjide özellikle nükleer enerji santrallerinin büyük fonksiyonu var. Hem fiyatlar itiariyle hem temiz enerji itibariyle. Bu konuda Enerji Bakanım'la muhatabım süreci devam ettiriyor.
Hamdolsun dünyada sayılı ülkelerde var. Dört tane sondaj gemimiz var. 2 sismik araştırma var. Bu gemilerin işi bir taraftan sismik araştırma, bir taraftan sondaj yapacaklar. Şu anda 12 bin 500 metreye kadar sondaj yapabilme kabiliyetine sahibiz. Şu anda ağırlıklı olarak bütün yatırımlar, adımlar doğalgazda. Petrol de gelse şansımıza. Şu anda Karadeniz'de çalışmaların ardından gemilerimiz Akdeniz'de de sondaj çalışmalarına inşallah devam edecekler.
ABD'de faiz artırımı nihai olarak yüzde 6 olabilir. Biz son yüzde 12'ye indi. Temennim odur ki Para Piyasası Kurulu bundan sonraki toplantısını biraz daha indirerek, yıl sonuna kadar faizimizi tek haneli rakama indirmeliyiz. Biz liradan 6 sıfırı attık. Tuvaletin fiyatı o zaman 1,5 milyondu. Bizim paramız bir anda değer kazandı. Şu anda da yavaş yavaş paramıza değer kazandırmanın gayreti içerisinde olacağız, faizi düşürmek suretiyle. Benim yatırımcım diyecek ki, ben bu düşük faizle yatırım yaparım. Şu anda bu yatırım için şu kadar faiz ödeyeceğim, şu kadar krediye şu kadar faiz. Ben de bu yatırımı yapayım diyecek. Kazanacağı ile o faizi ödemesi mümkün hale gelecek. Yüzde 30-40'lar olduğu zaman yatırımcı finans sektörüne çalışıyor. Soygun orada. Biz o soygunu önlüyoruz.
Bu ülkede soygunculara değil yatırımcılara imkan açalım. Bu yıl biz şu kadar para kazandık diye övünürler. Neyle? Faizle. Yatırım yap da onunla kazan. Krediden aldığı faizle şu kadar kazandık. Kamu bankalarına onu söylüyorum, ne kadar yatırımcıyı takviye ettiniz, onların yapmış olduğu yatırımlarla ülke nereden nereye gidiyor sizden bunu bekliyorum. Bu modelin adı Türkiye Ekonomi Modeli. Özellikle Türkiye'nin yüzyılı dediğimiz, seçimlere giderken mottomuz o olacak. Şu anda Merkez Bankamızın döviz rezervi iyi konumda. Döviz rezervini daha da güçlendirerek, Merkez Bankası da aynı zamanda kamu bankalarını yeri geldiği zaman finanse edebilecek. Merkez Bankası icabında BOTAŞ'ın sıkıntılarına çare olacak.
Şu anda Merkez Bankası'nın gücünü kaybetmesini bekleyenler kusura bakmasınlar avucunu yalamaya devam edecek. Başbakanlığım döneminde 135 milyar dolara kadar rezervi çıkarmıştık. Şimdi ülkemiz, vatandaşımız kazansın, bankalarımız konuya buradan baksın istiyoruz.
Ürkütücü bir fiyat ortaya çıkacağına ihtimal vermiyorum. Hedefimiz 29 Ekim'de TOGG'u çıkarmak. Çok rahat. Zaten 'Başkanım ne kadar basacaksan bas' dedi. 'Başıma iş mi açacaksınız' dedim. Şimdi kilometreyi açıklarsam olmaz. Potansiyeli süper.
Şu anda borsaya giren çok kazanan da oluyor, az da olsa kaybeden de oluyor. Borsamız bu yıl içerisinde sürekli kazandıran borsa oldu. Son dönemlerde bazı spekülatif hareketlere girenler sebebiyle biraz sıkıntı yaşamadık değil. Ama biz borsadan gerçekten mutluyuz. Konu en ince ayrıntısına kadar incelenecek ve inşallah en kısa zamanda bunu kamuoyuyla paylaşacağız.
Şu anda seçim beyannamemiz üzerinde çalışmalar devam ediyor. Demokrasiyi tüm insanımızın rahatlıkla yaşayabileceği konuma yükseltmeyi, hak ve özgürlüklerle beraber, bunu nasıl işleyeceğiz anlattık. Bunlar üzerinde çalışmalarımızı kurduğumuz ekiplerle hepsi ayrı ayrı çalışıyorlar. Bugün Ankara'nın ikinci büyük hastanesi Etlik Şehir Hastanesinin açılışını yaptık. 4 bin 50 odası ve yatağı var. Şu anda doktor kadrolarını yerleştirdik. Burada en üst düzeyde, en ileri tomografi, MR, ultsanografi, kemoterapi, radyoterapi bunlar da aynı şekilde monte edildi, yerlerini aldılar. Onkoloji servisiyle müstesna bir hastane oldu. Yüklenici firmaya çevredeki yeşili söyledim, halledeceğiz sözünü aldım. İstanbul'da da şehir hastanelerimiz gayet iyi konumda. Belki ilave duruma göre bir şehir hastanesi daha yapma durumumuz olabilir. Şu anda modern dünya ile sağlık turizmi ve sağlıkta yarışır duruma geldik. Siyasetin içerisinde gençlik kollarından başlayarak geldim. Hep genç kaldım. Şu anda gündüz toplu açılışımı yapıyorsam ondan sonra gençlerle biraraya gelerek sorulu cevaplı program yapıyoruz.
Futbol takımlarında bile transfer mevsiminde bile A'dan Z'ye değişmez. Nerede aksama varsa bakılır. Mevcut omurgayı korursun, takviyeleri alırsın. AK Parti'nin içerisinde nerelerde aksama varsa, aksamaların olduğu bölümleri inşallah tabii ki değişikliğe tabi tutarak, iller bazında olur, yönetimdeki yapı içerisinde olur. Bu değişiklikleri yaparak, çok daha güçlü kadroyla inşallah yeni seçime hazırlanmak gerekir. Cumhur İttifakı olarak ayrıca durumumuz sözkonusu. Dayanışma içeisinde bu işi başaracağız.
Seçime 8 ay kaldı. Kabine değişikliği yapmak işletmecilik, yöneticilik açısından da sağlıklı bir şey olmasa gerek. Futbola denk geliyor. Baktın adam sakatlandı ne yapacaksın? Fevkalade bir durum olursa böyle bir adım atılabilir. Kimliğimizden, değerlerimizden ödün vermeden değişime açık partiyiz. Kabineyi bayrak değişimi olarak ifade ettik.
Benim helalleşme noktasında sıkıntı varsa her an her zaman helalleşmeye açığım. Ama küskün vesaire olan arkadaşlarımızı kapımızı açmak suretiyle partimizin kadroları içerisinde değerlendiriyoruz. AK Pati milletin kurduğu partidir, AK Parti dava partisidir. Dava içerrisinde şahıslara kırgınlık, küskünlük olabilir; ancak davaya kırgınlık, küskünlük olmaz.
O onların kendi içinde sorunu. O masadan ne çıkar, ne çıkmaz, bizi pek ilgilendirmiyor. Millete hizmet yolunda ne yaparız, bunun çalışmasını yaparız. Özel olarak niye takip edeyim. Diri bir kafayı niye yorayım? Bunlar sadece bizi yorar, başka bir işe yaramaz. Şu anda kim, ne dedi, ne diyor, hiç ilgilendirmiyor. Arkadaşlarımızla ittifak halindeyiz, işimize bakacağız, şu anda siyaset belgemizi en güzel şekilde hazırlayıp, inşallah gayet güzel programla milletimizin karşısına çıkacağız.
Biz onların adayının kim olup, olmayacağıyla inanın zerre kadar ilgilenmiyoruz. Şu anda en ideal şekilde bu seçime nasıl hazırlanırız, onun gayreti içerisindeyiz. Şu an itiariyle kurduğumuz ekipler bunun çalışmalarını yapıyor. Bir önceki seçimde bizim bu noktadaki siyaset belgemiz neydi, şimdiki siyaset belgemiz ne olacak? Arkadaşlarımız çalışmayı yapacak, sonra kendileriyle oturup konuşacağız. Tayyip Erdoğan'ı ülkem, milletim tanıyor. Kolay değil 20 yıl Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı daha önce belediye başkanlığı yapmış insan olarak milletimin tanımadığı, bilmediği insan değilim. Benim milletim en rahat oyunu Tayyip Erdoğan'a verir. Niye? Tanıyor, eserleriyle ne yaptığı ortada. Diğerlerinin bir eseri var mı? Tayyip Erdoğan milletine yabancı isim değil. En rahat oyu benim milletim Tayyip Erdoğan'a verecektir.
Cumhur İttifakı olarak Devlet Bey zaten konuyla ilgili açıklamasını başta yaptı. Teşkilatımın bir endişesi yok. Bizler de çalışıyoruz. Sakarya'daydık. Önümüzde inşallah Güneydoğu, Doğu bu iller var. Sonra Samsun, Denizli'yi dolaşacağız. Gidilmedik yer inşallah bırakmayacağız. Türkiye yüzyılı derken iddialı bir ifade. Türkiye yüzyılı ifadesiyle tarihi bir seçime giriyoruz. Her seçimde bir tasfiye olur mu? Olur. Bu seçimde de birileri tasfiye olacak.