Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 6’sı tutuklu 76 sanığın yargılandığı davada, sanıklar mütalaaya karşı son savunmalarını yapıyor. Mütalaaya karşı savunma yapan tutuklu sanık Ercan Gün, “Meslektaşım Hrant Dink, tek amacı haber yapmak olan meslektaşının sanık sandalyesinde oturmasına rıza gösterir miydi. Meslektaşım Hrant Dink’in söylediği gibi şimdi güvercin tedirginliğinde hakkımda verilecek kararı bekliyorum” dedi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı firari sanık Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu 76 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Trabzon İl Jandarma eski Alay Komutanı Ali Öz ve tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmaya tutuklu sanık Ali Fuat Yılmazer’in de aralarında bulunduğu bazı sanıklar SEGBİS yoluyla bağlandı.
“Bayraklı görüntülerin jandarma merkezinde çekildiğine ilişkin ifade tamamen editoryal hatadır”
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan FOX TV eski Haber Müdürü tutuklu sanık Ercan Gün, “2006’da Zaman gazetesinden ayrıldım. 2007’de Zaman gazetesi tarafından hesabıma yatırılan para geçmiş alacağım ve kıdem tazminatıdır. Ogün Samast görüntüleri başka mecralarda yayınlandı. Genel yayın yönetmeni fotoğrafların bir video kaydından olduğu düşüncesiyle hepimize bu videoyu bulma talimatı vermişti. Daha sonra pek çok yayın kuruluşuna bu videolar iletildi, bize de kargoyla geldi. Haberi tamamlamak üzere Samsun'a çekim yapmaya haber merkezi kararıyla gittim. Bayraklı görüntülerin jandarma merkezinde çekildiğine ilişkin ifade tamamen editoryal hatadır ve hemen ertesi gün haber bültenlerinde emniyette çekildiği belirtilip düzeltme yapılmıştır. Samsun’dayken jandarmayı aramış olmamın temelinde gazetecilik dürtüsünden başka bir şey bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.
“Görüntüler Ali Fuat Yılmazer’e ulaştırılmadan 7 gün önce basına sızmıştır”
Savunmasını sürdüren sanık Gün, “Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan ve Faruk Mercan’ın bulunduğu bir toplantıda hiçbir zaman bulunmadım. Böyle bir toplantı da hiçbir zaman olmadı. Bu sadece bir varsayımdır. Bu kurgu toplantı sonrası görüntüleri elde ettiğim doğru değildir. Medyaya servis edilen görüntülerin ne şekilde elde edildiğine dair bir tespit dosyada yer almamaktadır. 5 ayrı kurumda bulunan bu görüntünün İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan sızdığının bir kanıtı var mı? Varsa nedir? Görüntüler 21-22-23-24 Ocak 2007’de medya kuruluşlarına servis edilmiştir. İstihbarat Daire Başkanlığı’na ise 27 Ocak 2007’de iletilmiştir. Görüntüler Ali Fuat Yılmazer’e ulaştırılmadan 7 gün önce basına sızmıştır. Yani benim İstihbarat Başkanlığı’ndan görüntü almam söz konusu olamaz. Birçok gazetede yayınlanan haberin FOX televizyonunda 10 gün sonra haberleştirilmesinden dolayı suçlanıyorum” dedi.
“Hakkımda ileri sürülen tek suç haber yapmaktır”
Sanık Gün savunmasında, “O dönemde, eylem tarihi 2007’de Fetullahçılar terör örgütü olarak anılmıyor, cemaat olarak anılıyordu. Türk yargısının en yetkin hukukçuları böyle bir örgütün varlığını bilmezken bir muhabir olarak benim bilmem mümkün değildir. 2007’de böyle bir örgütün varlığını bilmeyen kişinin böyle bir örgütün amacına uygun hareket etmesi de mümkün değildir. Bir gazeteci tarafından anayasal düzen nasıl ortadan kaldırılabilir? Bütün meslek hayatım boyunca sadece ve sadece habercilik yaptım. Meslektaşım Hrant Dink, tek amacı haber yapmak olan meslektaşının sanık sandalyesinde oturmasına rıza gösterir miydi. Meslektaşım Hrant Dink’in söylediği gibi şimdi güvercin tedirginliğinde hakkımda verilecek kararı bekliyorum. FETÖ örgütüne üye değilim. Hakkımda ileri sürülen tek suç haber yapmaktır. Beraatıma ve tahliyeme karar verilmesini istiyorum” şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek ve Muharrem Demirkale’nin mütalaaya karşı savunmalarını yapması için duruşmayı 1 Şubat’a erteledi.
Mütalaadan
FETÖ elebaşının da aralarında bulunduğu 13 sanığın dosyasının ayrılması talep edildi
Duruşma savcısı, davaya ilişkin mütalaasını geçtiğimiz Pazartesi günü sunmuştu. Salı günü görülen duruşmada ise 10 sanık ile avukatına mütalaaya karşı savunma yapmak için bugüne süre verilmişti. Savcılık mütalaasında, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve firari savcı Zekeriya Öz'ün de aralarında bulunduğu 13 sanığın hakkında yakalama kararının bulunduğunu kaydederek, dosyalarının ayrılmasını talep etmişti. Sanıklardan 11'inin üzerilerine atılı suçlardan beraatini talep eden savcılık, 36 sanığın çeşitli oranlarda hapse mahkum edilmesini istemişti.
Yılmazer'e ağırlaştırılmış müebbet istemi
Savcılıkça hazırlanan 68 sayfalık mütalaada, dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in, ‘tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘silahlı terör örgütüne üye olma', ‘resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek' ve ‘görevi kötüye kullanmak' suçlarından 18 yıl 3 aydan 31 yıla kadar hapse mahkum edilmesini ve tutukluluk halinin devamını talep edilmişti.
Akyürek'e ağırlaştırılmış müebbet ve 40 yıl
Sanık Ramazan Akyürek'in ‘tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsini isteyen savcılık, ‘silahlı terör örgütü kurma ve yönetme', ‘resmi belgede sahtecilik', ‘Resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek' ve ‘görevi kötüye kullanma' suçlarından 21 yıl 6 aydan 40 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istenmişti.
Sanık Ercan Gün'ün, ‘anayasayı ihlal' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar cezalandırılmasını isteyen savcılık, sanık Ali Öz'ün ‘kasten öldürme' ve ‘anayasayı ihlal' suçlarından ayrı ayrı müebbet ve ‘resmi belgede sahtecilik', ‘görevi kötüye kullanma' ile ‘silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından 10 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını isteyerek tutuklanmasını talep etmişti.
Savcılık mütalaasında, 11 sanığın üzerlerine atılı tüm suçlardan beraatini, yargılama aşamasında hayatını kaybeden sanık Şeref Ateş'in ise davasının düşürülmesini istemişti.