CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, randevu talebinin kabul edilmemesi üzerine gittiği Milli Eğitim Bakanlığı'nda içeri alınmadı. Bakanlık önünde açıklama yapan Kılıçdaroğlu, "Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) 80, 85, 90 puan alan evlatlarımızın sözlü sınavlarda, mülakatlarda elendiğini duydum. Yazıktır, günahtır. Siz adaleti sağlamak zorundasınız. Öğretmen alacaksınız. Öğretmene haksızlık yapamazsınız" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, dün akşam Twitter'daki hesabından, "Bu milletin çocuklarının hakları mülakatlarda gasp edildi. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan randevu talebime hala dönülmedi. Milli Eğitim Bakanlığı yarın saat 13.00'te görüşmek üzere" açıklamasını yaptı. Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka ve partisinin kadın kolları üyeleri ile bakanlığa gitti. Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, içeri alınmadı.
'BÜYÜK HAKSIZLIK VAR'
Bakanlık önünde basın mensuplarına açıklama yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Nerede kul hakkı yeniyorsa nerede torpil oluyorsa nerede adam kayırmacılık oluyorsa buna karşı çıkmak, benim boynumun borcudur. Herkesin bunu bilmesini isterim. Dün bir feryadı dile getirdim. KPSS'den 80, 85, 90 puan alan evlatlarımızın sözlü sınavlarda, mülakatlarda elendiğini duydum, elendiğini gördüm. Yazıktır, günahtır. Daha düne kadar mülakatlarda, 'Artı 3, eksi 3 aralığında puan verilecektir' şeklindeki uygulama neden terk edildi? Kimin talimatıyla terk edildi? TÜGVA'dan, TÜRGEV'den gelen listeler üzerine mi bu kararlar alındı? Büyük haksızlık var" dedi.
'NASIL HESAPLAŞACAĞIMIZI GÖRECEKLER'
Anne- babanın, evladını üniversiteye özenle hazırladığını, bütün anne- babalar adına konuştuğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Haksızlık karşısında vicdanı sızlayan 84 milyon adına sesleniyorum. Haksızlık var, hukuksuzluk var, bir feryat var. Benzer olaylar geçmişte olduğunda haksızlığa uğrayanlar Danıştay'a gittiler, davalar açtılar. Danıştay mülakatlarda yapılan haksızlığı tescilledi. Verdiği kararda, 'Verilen puanlar hayatın olağan akışına aykırıdır' diyor. Hayatın olağan akışına aykırı bir puanlama yaparsanız, Milli Eğitim Bakanlığı'nda oturanlar ki dürüst bürokratları ayırıyorum, oturanların yatacak yeri yoktur. Siz adaleti sağlamak zorundasınız. Öğretmen alacaksınız. Öğretmene haksızlık yapamazsınız. Böyle bir tabloya asla ve asla izin vermeyeceğiz. O arkadaşlara, haksızlığa uğradığına inanan bütün arkadaşlara her türlü hukuki desteği vereceğiz. Onlarla beraber olacağız. Haksızlık yapanlar da şunu unutmasınlar; görecekler, haksızlık yapanlarla nasıl hesaplaşacağımızı görecekler. Dürüst bürokratlar başımın üstüne. Onlara daha önce de söyledim. 'Haksızlıkların altına imza atmayın, mesafeli durun' diye söyledim. 'Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır', bu şeytanlarla hesaplaşmakta benim namus borcumdur, boynumun borcudur" diye konuştu.
'BEN ONLARI MUHATAP ALMAM'
CHP lideri Kılıçdaroğlu, bir basın mensubunun, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in konuyla ilgili "Kapılarımız herkese açık fakat emrivaki görüşme taleplerine yanıt vermemiz mümkün değil" açıklamasını yaptığını hatırlatması üzerine ise "Sarayın talimatıyla iş yapanlar, onları ben muhatap almam. Benim muhatabım, benim hedefim, sarayda oturup haksızlık yapan kişilerle hesaplaşmaktır" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, daha sonra bakanlık önünden ayrıldı.
'O ZİNCİRLER SİZİ KORUYAMAYACAK'
CHP lideri Kılıçdaroğlu, daha sonra Twitter'daki hesabından, "MEB'e gittim, bakan demir kapılar arkasında gizlendi. Beklediğimiz sonuç elbette. Ne diyecek? 'Bakanlığı torpile peşkeş çekmedim' mi diyecek? Diyemez. Ancak kaçar. Torpil her yere sirayet etmiş durumda. Tüm devlet kurumları kanserin son safhasında. Bakmayın siz binaların koca koca oluşuna, içinde çalışan tek bir şey yok. Sarayın emirlerini uygulayan zalimler; acı içinde kıvranan dürüst bürokratlar. O dürüst bürokratlar için de dayanıyorum o kapılara. Sabretsinler, az kaldı. Ayrıca buradan seslenmek istiyorum zalimlere. Sizleri bağışlamak haksızlık yapılanlara cefadır. TÜGVA'cıları yerleştirmek için, Türkiye'nin en parlak zihinlerini ekmeksiz bıraktınız. O zincirler sizi koruyamayacak, az kaldı. Hangi kurum çürüdüyse tanışmaya devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.