C adına, 12 Eylül askeri müdahalesinin yıl dönümü dolayısıyla yapılan açıklamada, '' 12 Eylül Türkiye'nin karasabanıdır'' denildi.
KESK Trabzon Şubeler Platformu adına şube binasında basın açıklamasını okuyan Recep Gülay, 12 Eylül'ün, 11 Eylül'ü 12 Eylül'e bağlayan gece harekete geçen tankların kentleri, köyleri kuşatarak teslim aldıkları günün adı olduğunu belirterek, ''Bir başka ifadeyle 12 Eylül Türkiye'nin karabasanıdır'' dedi.
12 Eylül'ün söylendiği gibi ''kardeş kavgası'' için değil ülkedeki kardeş kavgasının 12 Eylül için yazıldığını ve oynandığını ileri süren Gülay, şöyle devam etti:
''12 Eylül faşist darbesini yapanlar, bu darbeyi anarşi ve kardeş kavgasına son vermek gibi sözlerle gerekçelendirmiş, ancak ülkemizi dev bir cezaevine dönüştürmüştü. Zaten amaç da ülkedeki demokrasi güçlerini sindirip, ülkemiz kaynaklarını yabancı sermaye ve yerli işbirlikçilerine dikensiz bir gül bahçesi sunmaktı. Ülkemiz insanı düşünmekten korkutulup, toplumsal çıkar değil bireysel çıkarlarını düşünen bir yapıya sokulmuş. Eğitimde binlerce bilimsel düşünen bilim adamları, 1402 sayılı yasayla kıyıma uğramış, eğitimde bilimselliğin yerine kaderci, ezberci ve elemeci bir sistem hakim olmuştur.''
Gülay, 12 Eylül sürecinde 650 bin kişinin gözaltına alınmasının, 1 milyon 683 bin kişinin fişlenmesinin, 230 bin kişinin yargılanmasının, idam cezaları ve yüzlerce yıla varan cezaların verilmesinin bir ''toplu yok edişin'' de göstergesi olduğunu iddia ederek, şunları kaydetti:
''Asmayalım da besleyelim mi anlayışına yaslanan 12 Eylül hukuku, geçen 29 yıl boyunca farklı boyutlarda da olsa egemenliğini hissettirmiş, 29 yıl önce topluma biçilen kefen, bugün hala toplumun üzerinden atılabilmiş değildir. ABD sözcülerinin 'bizim çocuklar işbaşında' değerlendirmesi ve bir işbirlikçinin 'bu zamana kadar işçiler gülmüştü, şimdi gülme sırası bizde' demesi, 12 Eylül darbesinin kimin yararına yapıldığını apaçık ortaya koymaktadır.''
Recep Gülay, 12 Eylül'ü halkın üstüne bir namlu gibi doğrultup derin yaralar açanlar yargılanmadıkça, aydınlık ve güzel bir geleceği kurmanın mümkün olmadığını savunarak, ''Türkiye'nin barışçı, demokratik ve özgürlükçü bir 12 Eylül sabahına uyanabilmesi için 12 Eylül darbesiyle yüzleşilmeli, bütün demokrasi düşmanı darbeciler gibi 12 Eylül darbecileri de yargılanmalı'' diye konuştu.