TBMM İçişleri Komisyonu'nda 15 Temmuz’un ’Demokrasi ve Şehitler Günü’ olarak resmi tatil olması kabul edildi.
Ayrıca, 15 Temmuz darbe girişiminin merkez noktası olan Akıncı Üssü'nün bulunduğu ve ilçe halkının darbe girişimine büyük direniş gösterdiği Ankara'nın Kazan ilçesinin adının 'Kahraman Kazan' olarak değiştirilmesi önerisi de komisyonda kabul edildi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir toprak parçasının üzerinde ne yaşandığına göre anlam kazandığına işaret ederek, "Toprak boşken belki sadece bir arazidir, ekip biçersiniz, tarla yaparsınız, üzerinde yaşarsınız, köy, mahalle olur. Ancak o toprak parçasında, toplumsal hatıralarınız, hüzünler, sevinçler yaşarsanız o zaman orası toprak olmaktan çıkar, orası vatan olur." diye konuştu.
Soylu, kurtuluş mücadelelerinin, dünyada az örneği görülen bir kahramanlık destanı olduğunu dile getirerek, büyük bir milletin parçası olduklarını söyledi. Millet olmanın kolay olmadığını vurgulayan Soylu, bulundukları coğrafyada millet olamayanların nelerle karşı karşıya kaldığını gördüklerini belirtti.
Millet olmanın, sadece savaşmakla, savaş alanlarında kazanmakla da olmadığına işaret eden Bakan Soylu, şöyle konuştu: "Millet olmanın başka özellikleri de var. Bayramda bir araya gelmek, otobüste yaşlı kadına, gaziye, hanımefendiye yer vermek, memleketine gitmek, mezarlarını ziyaret etmek, komşunuzun taziyesine katılmak, onunla ağlamak millet olmaktır. Millet olmak aynı zamanda acıyı paylaşmak, sevinçlerden şımarmamak, hüzünü vakarlı şekilde taşımak demektir. 15 Temmuz, birçok acıyı yaşasak da millet olarak ve ülke olarak hak etmediğimiz bir alçak hareketle karşı karşıya kalsak da millet olma özelliğini bir kez daha bizimle buluşturduğu bir gün olarak tarihi belleklerimizde kalacak. 15 Temmuz akşamı bütün partilerin ortaya koyduğu irade, bu Meclis'in meşruiyetini, millete karşı emaneti, vakarla, onurla millete karşı gösterebilmesinin iradesidir. "
PENSİLVANYA'DAKİ ŞARLATAN!
Kazanlıların o gece Akıncılar Üssü'ne yapacakları baskılarla sonuç alabileceklerine, bu darbeyi ortadan kaldıracaklarına inandığını anlatan Soylu, Kazan halkının, yaşlısı, genciyle birçok hikayenin kahramanlığına ev sahipliği yaptığını, Cumhuriyet ve milletin bağımsızlığına sahip çıkma destanının önemli sayfalarından birini hakkıyla doldurduğunu söyledi. Soylu, Türk milletinin cesur, feraset sahibi olduğuna işaret ederek, "Ama o gün ortaya konulan cesaret Allah'tandır. İnsanoğlunun çıplak elleriyle, tanka karşı durması, silahlar kendisine doğrultulurken şahadete koşar gibi gitmesi normal değildir. Bugünkü aklımla değerlendirmekte bile zorlanıyorum." dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, 15 Temmuz'da darbe girişimi başarılı olsaydı, şu anda bu sıralarda milletin iradesinin temsilcileri olarak kendilerinin oturmayacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada ne idüğü belirsiz, gücünü silahtan, Pensilvanya'daki şarlatandan alan, akıl yoksununun yönettiği kişiler oturacaktı. Bu demokrasinin çatısı tamamen kapanacaktı. Türk milletinin iradesi, Ortadoğu coğrafyasında, birilerine peşkeş çekilecekti. Böyle bir durum küresel güçlerin işine gelecek, Ortadoğu ve onun mazlum halkları, kardeşleri, tek umutları Türkiye'nin kendilerine sırt çevirdiğini yaşlı gözlerle izleyecekti. 15 Temmuz, içinde barındırdığı hikayelerle birlikte gelecek nesillerin doğru anlaması, o ruhu kaybetmemesi için hayati önem taşıyor. Belki baba olarak, amca olarak, bir milletvekili olarak, bir fert olarak şunu konuştuk; gelecek neslimiz ne olacak? Hepimiz endişeliydik, bazen televizyon programlarından, bazen gençlerimizin giysilerinden, tavırlarından, umursamazlıklarından, internete kapanmalarından endişeliydik. Ama bir şeyi 15 Temmuz'dan sonra anladık ki evlatlarımız, geleceğimizi emanet edeceğimiz kadar yüksek şuurla bu topraklarda yaşıyor. 15 Temmuz'un bize bıraktığı en önemli derslerden biri budur. Kazan, bir milletin kendini anlaması, titreyip yeniden kendine dönmesi için önemli derstir."