Antalya'da 31 Mayıs'ı 1 Haziran'a bağlayan gece Çallı Kavşağı ile Ak Parti il binası arasındaki 1 kilometrelik yolda 3 gün 3 gece süren olaylara ilişkin dava Antalya 13'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
Çok sayıda kişinin gözaltına alındığı, 18 yaşındaki Vedat Oğuz'un gaz kapsülü nedeniyle bir gözünü kaybettiği olaylara ilişkin iddianamede çoğunluğu 1990 sonrası doğanların ve üniversite öğrencilerinin oluşturduğu 170 sanık bulunuyor. Duruşma, sanıkların çokluğu nedeniyle Antalya Adliyesi beşinci katındaki konferans salonunda başlayacak. 157 sayfalık iddianamesinde olayları Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye Gençlik Birliği (TGB), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), İşçi Partisi (İP), Halkevleri, Dev-Lis ve Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) organize ettiğine işaret edilen davanın ilk duruşmasının, 21 Mart Cuma gününe kadar sürmesi bekleniyor.
İDDİANAME: 1 SAATTE 100 KİŞİ 1000 OLDU
Davanın iddianamesinde, İstanbul'da 'Taksim Gezi Parkı'nda yapılan eyleme polisin müdahalesini protesto etmek amacıyla 1 Haziran 2013 cumartesi günü saat 00.10 sıralarında, yaklaşık 100 kişilik grubun Cumhuriyet Meydanı'nda toplanmaya başlamaları üzerine gerekli güvenlik önlemlerin alındığı; saat 01.20 sıralarında sayıları 1000 kişiye ulaşan grup tarafından beyaz zemin üzerine siyah sprey boya ile 'Diren Gezi Parkı' ibareli pankart açıldığı, ardından Ak Parti il binasına doğru yürüyüşe geçildiği belirtildi.
Atılan sloganlar, açılan döviz ve pankartlara ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın adının geçtiği bölümler '...' olarak verilen iddianamede, şüphelilerin polisi çeşitli küfürler etmekle ve kendilerini dövmekle suçladığı açıklamaları da ayrıntılı olarak yer aldı. Olaylarda 20'ye yakın polis memurunun taşlanıp dövüldüğü, 20 kadar polis aracı, 1 TOMA ve üç polis kulübesinin tahrip edildiği de belirtilen iddianamede, kamu zararları kısmına da 3 bin litre mazot harcandığı yazıldı.
SÜKUNET ÇAĞRISI
Davanın avukatlarından M. Taylan Karakum, duruşma sürecinde herkesi adliye içi ve çevresinde sükunete davet etti. Karakum, ilk gün sanıkların kimlik tespiti, iddianamenin okunması gibi işlemlerin yapılacağını, yığılma ve kargaşaya neden olmaması açısından herkesin ilk gün adliyeye ve duruşmaya gelmesinin zorunlu olmadığını söyledi. Zorunluluk olmadıkça duruşma salonu içinde polis olmayacağını anımsatan Karakum, hakimi böyle bir tedbir almaya ya da duruşma salonunu boşaltmaya itecek herhangi bir duruma mahal verilmemesi çağrısında bulundu.