Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'ne ilişkin basını bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.
2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nin AK Parti hükümetleri tarafından hazırlanan 18'inci bütçe olduğunu anımsatan Ağbal, bunun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde hazırlanan ikinci bütçe olma özelliği taşıdığını söyledi.
Ağbal, bütçenin son yapılan çalışmalar, IMF'nin Küresel Görünüm Raporu'nda da ifade edilen küresel düzeyde büyüme ve ticarette ılımlı toparlanmanın sağlanacağı ortamda Meclise sunulacağını dile getirdi.
Bu yıl küresel büyümede aşağı yönlü gerçekleşme olduğuna işaret eden Ağbal, gelecek yıl beklentilerin özellikle küresel büyüme anlamında gelişmekte olan ülkelerin sürükleyici ılımlı büyüme trendine gireceğini işaret ettiğini bildirdi.
Ağbal, özellikle son dönemde ortaya çıkan küresel düzeydeki üretime ilişkin yukarı yönlü açıklamaların, ABD ve Avrupa başta olmak üzere global düzeyde faiz oranlarının aşağı gelmesi, gelişmekte olan ülkelere yönelik finansman koşullarının olumlu gerçekleşeceği beklentisinin 2020 yılı bütçesi açısından olumlu gelişmeler olarak ortaya çıktığını ifade ederek, "Devam eden küresel ticaret savaşları, küresel alanda ve bölgede yaşanan jeopolitik riskler ile finansal piyasalara ve petrol fiyatlarına ilişkin belirsizliklerle 2020'de hem küresel ve ülkemiz açısından belirsizlikleri oluşturan temel faktör olarak ön plana çıkıyor." diye konuştu.
2020 yılı bütçesi hazırlıklarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın emir ve talimatlarıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığı eş güdümünde, bütün bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşların katkılarıyla hazırlandığını vurgulayan Ağbal, 2020-2022 yıllarını kapsayan Yeni Ekonomi Programı, bununla uyumlu Orta Vadeli Mali Plan'ın kamuoyuyla paylaşıldığını, söz konusu planda bakanlık ve kurumların 2020-2022 yıllarına ilişkin kurum harcama tavanlarının belirlendiğini kaydetti.
"Bütçe belirlenen amaçlarla uyumlu hazırlandı"
Bütçenin hem Yeni Ekonomi Programı hem de Orta Vadeli Mali Plan'da belirlenen amaçlar, hedefler ve çerçeveyle uyumlu şekilde hazırlandığına dikkati çeken Ağbal, şöyle devam etti:
"2020'de ekonomide yüzde 5 büyüme öngörülmektedir. İstihdamda ise 1 milyon 52 bin artış beklenmektedir. Yine 2020'de ihracatın 190 milyar dolara çıkması, cari işlemler dengesine verdiği katkı her geçen yıl artan seyahat gelirlerimizin 34,3 milyar dolara yükselmesi, ihracat ve ithalatla büyüme gelişmelerine bağlı olarak cari işlemler dengesinin yüzde 1,2 düzeyinde açık vermesi beklenmektedir. 2020'de enflasyonun tekrar tek haneli rakamlara inmesini ve yıl sonunda yüzde 8,5 düzeyinde gerçekleşmesini bekliyoruz."
Ağbal, 2020-2022 yıllarında bugüne kadar olduğu gibi mali disipline kararlı şekilde devam edileceğini belirterek, gelecek yıl bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 3'ün altına kalması, faiz dışı dengede ve kamu borç stokunun milli gelire oranında kademeli bir iyileşme olmasını öngördüklerini, bu kapsamda her türlü tedbiri alacaklarını, kararlılığı göstereceklerini söyledi.
Mali disiplinin, ekonomi politikalarının en önemli bileşenlerinden biri olduğunu aktaran Ağbal, zaman içinde ekonomik konjonktüre göre genişleyici, zaman zaman sıkı maliye politikalarını bugüne kadar uyguladıklarını, 2020'de de yüzde 5 büyüme, yüzde 8,5 enflasyon hedefleriyle uyumlu bütçe politikası uygulayacaklarını bildirdi.
Ağbal, 2020'de uygulayacakları maliye politikası çerçevesinde, mali disiplini kararlılıkla sürdürmenin yanında özellikle bütçe dengesinin hedefler içinde kalmasının temel amaç olacağına işaret ederek, enflasyonda ortaya konulan kazanımları daha da güçlendireceklerini ve tek haneli enflasyon seviyesini koruma noktasında da maliye politikasının para politikasına tam bir eş güdüm ve uyum içinde çerçeve ve politikasını geliştireceklerini dile getirdi.
"İç tasarrufların artırılması önemli önceliklerden"
Ağbal, 2020 yılı bütçe politikasının en önemli hedeflerinden birinin enflasyonla mücadele ve fiyat istikrarının kalıcı şekilde tesisi olacağını ifade ederek, gelecek yıl maliye ve bütçe politikalarının, verimlilik odaklı ekonomik büyümeye, ekonomide öngörülen yapısal değişim ve dönüşüme destek olacak şekilde tasarlandığını ve uygulanacağını bildirdi.
Maliye politikası çerçevesinde iç tasarrufların artırılması, finansal istikrarın güçlendirilmesinin önemli önceliklerden olacağını vurgulayan Ağbal, cari işlemler dengesini, uzun dönemde kalıcı şekilde sürdürebilir ve yönetilebilir kılmanın yegane yolunun iç tasarrufların artırılması olduğunu kaydetti.
Ağbal, maliye politikasının iç tasarrufların artırılmasına ve finansal istikrarın tesisine katkı vermeye devam edeceğini belirterek, 2020 bütçesinin 11'inci Kalkınma Planı'nda ortaya konulan, daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye vizyonuna hizmet edecek önemli adımların atılacağı, önemli inisiyatiflerin alınacağı bütçe olacağını söyledi.
Meclisten geçen 11'inci Kalkınma Planı'nda rekabetçi üretim ve verimlilik merkezinde, sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme hedefinin ortaya konulduğuna işaret eden Ağbal, bu çerçevede özellikle imalat sanayisi başta olmak üzere sanayide köklü dönüşümün, bu dönüşümü sağlayacak bütün yapısal adımların atılmasının, kamu yatırım bütçesinin bu öncelikler çerçevesinde oluşturulmasının hedeflendiğini anlattı.
Ağbal, 11'inci Kalkınma Planı'nda ortaya koyulan hedeflerin realize edilmesi noktasında 2020 bütçesinin önemli katkı sağlayacağını vurgulayarak, bu kapsamda eğitimden sağlığa sanayide dönüşümü sağlayacak Ar-Ge ve inovasyon, yüksek teknolojiye dayalı yerli üretimde sıçrama yapılmasını sağlayacak hamlelerden lojistik ve finansmana kadar birçok alanda yeni programların başlatıldığı bütçenin hazırlandığını dile getirdi.
11'inci Kalkınma Planı'ndan sonra bakanların kendi sektörleriyle ilgili strateji ve uygulama planlarını açıkladıklarını hatırlatan Ağbal, 2020 bütçesi çerçevesinde yatırım programı hazırlıklarının devam ettiğini, özellikle ekonomide yapısal dönüşümü sağlayacak yatırımlar başta olmak üzere bütçeden gerekli kaynakların bu alanlara tahsisinin önceliklerden biri olduğunu kaydetti.
Gelecek yıla ilişkin bütçe verilerine dair bilgi veren Ağbal, "2020 yılında bütçe giderleri 1 trilyon 95,5 milyar lira, faiz hariç giderler 956,5 milyar lira, bütçe gelirleri 956,6 milyar lira, vergi gelirleri 784,6 milyar lira, bütçe açığı 138,9 milyar lira olarak öngörüldü." diye konuştu.
Ağbal, bütçe giderlerinin ekonomik sınıflandırmaya göre dağılımına değinirken, 2020 bütçesinden personel giderleri için 282,5 milyar lira, sosyal güvenlik prim ödemeleri için 48,1 milyar lira, kamu kurum ve kuruluşlarının mal ve hizmet alım giderleri için 75,6 milyar lira, cari transferler için 451,1 milyar lira, sermaye giderleri için 56,6 milyar lira, sermaye transferleri için 6,8 milyar lira, borç verme giderleri için 27,1 milyar lira, yedek ödenekler için 8,8 milyar lira, faiz giderleri için de 138,9 milyar lira ayrıldığını söyledi.
"Vatandaşa hizmeti esas alan bütçe"
Ağbal, 2020 yılı vergi gelirlerinin alt kalemlerine ilişkin, "Gelir vergisi 182,1 milyar lira, kurumlar vergisi 89,4 milyar lira, özel tüketim vergisi 175,2 milyar lira, dahilde alınan KDV 57,8 milyar lira, ithalatta alınan KDV 158,1 milyar lira olarak öngörülmüştür." ifadesini kullandı.
2020 yılı bütçesinin "ekonomide dengelenme, disiplin ve değişim" yaklaşımına uygun olarak hazırlandığına işaret eden Ağbal, dengelenme çerçevesinde elde edilen kazanımların korunması ve geliştirilmesinin, üretim ve verimlilik odaklı sürdürülebilir büyümeyle adaletli paylaşımın kalıcı olarak tesisinin 2020 yılı bütçesinin temel amacını oluşturduğunu bildirdi.
Ağbal, bütçenin sağlam ve sürdürülebilir gelirlere dayanması, toplanan gelirlerin ise vatandaşlara hizmeti esas alan bir anlayışla kullanılmasının en temel öncelikleri olacağını vurgulayarak, 2020 bütçesinin geçmiş yıllarda olduğu gibi vatandaşlara hizmeti esas alan bir bütçe olma özelliği taşıdığını dile getirdi.
Naci Ağbal, "2002'de faiz harcamalarının bütçe giderleri içindeki payı yüzde 43,2 iken, AK Parti hükümetleri döneminde bu konuda önemli olumlu gelişmeler sağlanmıştır. Bu çerçevede, 2020 yılı bütçesinde bu oran yüzde 12 civarında kalacaktır. Yani bütçedeki giderlerin yüzde 88'i doğrudan doğruya vatandaşlarımıza hizmet olarak, ülkemizin kalkınmasına destek olacak alanlarda harcanacaktır." dedi.
Bütçenin yüzde 16,1'i eğitime ayrıldı
Bütçeden eğitime ayrılan kaynağın her zaman olduğu gibi 2020 yılı bütçesinde de çeşitlendirilerek artırıldığına dikkati çeken Ağbal, "Bütçeden eğitime ayrılan kaynağı artırıyoruz. 2020'de 176,1 milyar lirayı eğitime ayırıyoruz. Bütçenin yüzde 16,1'i eğitime gitmiş olacak." diye konuştu.
Ağbal, derslik başına düşen öğrenci sayısının önemli ölçüde azaltıldığını belirterek, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması, mesleki ve teknik eğitim atölye ve laboratuvarların modernizasyonu tasarım ve beceri atölyelerinin kurulması, öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesine yönelik yapılacak yatırımlara yönelik harcamaların bütçede önemli bir yer tutacağını kaydetti.
Öğrencilere doğrudan nakdi ve ayni destekler sağlamaya devam edeceklerine dikkati çeken Ağbal, "Öğrencilerimize eğitim desteği olarak toplam 26,4 milyar lira ayrıldı. Bunun 12,5 milyar lirası burs ve öğrenim kredisi olacak." ifadesini kullandı.
Sağlığa ayrılan kaynağın oranı yüzde 17,2
Ağbal, taşımalı eğitim ve yemek yardımı için 4,5 milyar lira, engelli bireylerin eğitimi için 3,7 milyar lira, destekleme ve yetiştirme kursları için 1,8 milyar lira, özel okul eğitim ve öğretim desteği için 804 milyon lira, pansiyon desteği için 1,2 milyar lira, birinci öğretim ve açık öğretim harç desteği için 600 milyon lira ve ücretsiz kitap desteği için 1,3 milyar lira kaynak ayrıldığını bildirdi.
Yüksek öğretime erişim ve kurumsal kapasitenin artırılmasına yönelik önemli bir atılım sağlandığını vurgulayan Ağbal, yükseköğretim sisteminin geliştirilmesinin en önemli önceliklerinden biri olduğunu ve bu çerçevede üniversitelere 50,7 milyar lira kaynak ayrıldığını dile getirdi.
Ağbal, sağlık hizmetleri için de her yıl artan oranda kaynak ayırdıklarını belirterek şunları kaydetti:
"2020 yılı bütçesinde sağlığa 188,6 milyar lira kaynak ayırdık. 2002 yılında bütçeden sağlığa ayrılan kaynağın oranı yüzde 11,3'tü, 2020 yılında biz bu oranı yüzde 17,2 olarak öngörüyoruz. Dolayısıyla eğitim ve sağlık bundan önceki yıllarda olduğu gibi 2020 yılı bütçesinin de en önemli sacayağını oluşturuyor."
Ülkenin huzur ve güvenliğinin her şeyin önünde olduğunu dile getiren Ağbal, gittikçe karmaşık hale gelen küresel jeopolitik risklerin, iç, dış kaynaklı terör tehditlerinin, savunma ve güvenlik birimlerinin ihtiyaçlarının etkin bir şekilde karşılanmasını zorunlu kıldığını ifade etti.
Ağbal, ülke olarak bu alanda çok önemli yerli ve milli projelerin hayata geçirildiğine işaret ederek, "Savunma ve güvenliğe ayırdığımız kaynaklarda önemli bir artışı aslında 2018 yılı bütçesiyle gerçekleştirmiştik. Aynı yaklaşıma devam ederek 2020 yılında da savunma ve güvenlik için bütçeden 141,1 milyar lira kaynak ayırıyoruz. İhtiyaç halinde gerekli ilave bütçe kaynakları savunma ve güvenlik birimlerimizin ihtiyaçları için tahsis edilecektir." diye konuştu.
Gelecek yıl özel sektörün yenilikçi ve üretken yatırımlarını desteklemeyi sürdüreceklerini belirten Ağbal, şöyle devam etti:
"Merkezi yönetim kurum ve kuruluşları tarafından 2020 yılında toplamda 88,5 milyar lira kamu yatırımı yapılacak. Ulaştırmadan imalat sanayine, sağlıktan eğitime kadar birçok alanda özel sektör yatırımlarını da destekleyecek şekilde, özellikle 11. Kalkınma Planı'nda öngörülen sanayide rekabetçiliği, verimliliği artıracak kamu yatırımlarına 2020 bütçesinde özel bir önem verildi. Aralık sonu itibarıyla hazırlayacağımız 2020 Yatırım Programı'nda da öncelikli sektörlerin gerektirdiği kamu yatırımlarının süratle programa alınması, var olanların da hızlandırılması noktasında önemli inisiyatifler alacağız."
"Yerel yönetimlere önem veriyoruz"
Ağbal, AK Parti hükümetleri döneminde yerel yönetimlere daha fazla önem verildiğini, bu kapsamda birçok hizmetin daha etkin ve verimli olmasının sağlandığı dile getirdi. Ağbal, yerel yönetimlere bütçeden ayrılan kaynak miktarının da sürekli artırıldığını belirterek, "Büyükşehir belediyelerimizle il özel idarelerimize ayrılan kaynak yüzde 18,2 artarak 97,3 milyar liraya çıkarıldı." dedi.
Naci Ağbal, ekonomi politikasının önemli eksenlerinden birisinin de bölgesel ve kırsal kalkınma olduğunu ifade ederek, "Hükümetlerimiz döneminde özel amaçlı bölgesel ve kırsal kalkınma projelerine önceki dönemlere göre çok daha yüksek kaynak ayrıldı. Bu çerçevede 2020'de KÖYDES projesi için 1,5 milyar lira, SUKAP projesi için 800 milyon lira ve sokak aydınlatma harcamaları için ise bütçeden 2,4 milyar lira kaynak ayrılması öngörüldü." diye konuştu.
"Sosyal harcamalar için 69,5 milyar lira kaynak ayırdık"
Sosyal yardım programlarını çeşitlendirdiklerini anlatan Ağbal, "Bu kapsamda 2020 yılı bütçemizde sosyal harcamalar için ayırdığımız kaynak miktarı 69,5 milyar liraya çıktı. 2020'de ödeme gücü olmayan vatandaşların sağlık hizmetlerinden ücretsiz şekilde faydalanmaları için sosyal güvenlik kurumuna yapılan transferleri 13,4 milyar liraya çıkarıyoruz. Yine 65 yaş üstü ve engelli aylıkları için bütçeden 11,6 milyar lira kaynak ayırıyoruz." ifadelerini kullandı.
Engelli vatandaşların evde bakım hizmetleri için de söz konusu dönemde 9,4 milyar liralık kaynak ayırdıkları bilgisini veren Ağbal, bu yıl içinde başlatılan yoksul ailelere elektrik tüketim desteğinin 1,8 milyar lirayı bulduğunu kaydetti.
"Tarım için ayrılan toplam kaynak 33,4 milyar lira"
Ağbal, 2020 yılında bütçeden tarıma ayrılan kaynakta da ciddi bir artışa gittiklerini belirterek, "Tarıma ayrılan kaynakta önemli artışa giderek miktarı 33,4 milyar liraya çıkardık. Tarımsal destekleme programları için de 22 milyar lira ayırdık. Tarım sektörü yatırım ödenekleri için 5,1 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal kitlenin finansmanı ve ihracat destekleri için 6,3 milyar lira kaynak ayırdık. Tarımsal destekleme programları için ayırdığımız kaynak 2019 yıl ödeneklerine göre yüzde 36,6 artırıldı." dedi.
Son yıllarda önemli ölçüde artırılan reel sektör desteklerinin 2020 yılında da devam ederek özel sektör aracılığıyla büyüme stratejisinin sürdürüleceğini ifade eden Ağbal, bu kesime yapılan destekler için bütçeden 44,5 milyar lira kaynak ayrıldığını söyledi.
Ağbal, sigorta prim desteği ve diğer teşvikler kapsamında gelecek yıl Sosyal Güvenlik Kurumuna 25,3 milyar lira ödeme yapılacağını, reel sektöre sağlanan Kredi Garanti Fonu kefaletli krediler için de 5 milyar lira kaynak öngörüldüğünü bildirdi.
Finansmana erişimi kolaylaştırmak için yapılan çalışmalara değinen Ağbal, şöyle konuştu:
"Tarım ve hayvancılık sektöründe işletmelerimizin ihtiyaç duyduğu finansmanın düşük maliyetle karşılanması için Ziraat Bankası aracılığıyla tarımsal kredilere verdiğimiz faiz destek tutarını yüzde 23 artırarak 4,2 milyar liraya çıkarıyoruz. Böylelikle çiftçilerimizin tarımsal krediye erişiminde hem artış olacak hem de maliyetlerin önemli bir kısmı kamu bütçesinden finanse edilecek. İhracatçımızın rekabet gücünü artırmak amacıyla bütçeden yaptığımız destekleri 2020 yılında 3,8 milyar liraya çıkarıyoruz. Esnafın finansmana erişimini sağlamak amacıyla Halk Bankası aracılığıyla kullandırılan krediler için faiz desteği olarak 2,2 milyar liraya bütçeden kaynak ayırmış bulunuyoruz. Genç girişimcilerin destelenmesi, KOBİ'lerimizin kaynak ihtiyacı için de bütçeden 1,4 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Sanayinin gelişmesi ve üretim kapasitesinin artırılması için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı aracılığıyla kullandırılmak üzere teşvik ödemeleri kapsamında bütçeden 1 milyar lira kaynak ayırdık."
Ağbal, sanayinin ihtiyaç duyduğu uzun vadeli düşük maliyetli finansman ihtiyacını karşılamak üzere Kalkınma Bankası ve Eximbank'ın sermayesinin artıracağını belirterek, buralara 2020 bütçesinden 750'şer milyon lira ayrıldığını dile getirdi.
11'inci Kalkınma Planı ve Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) işaret edilen rekabetçilik ve verimliğin artırılmasında Ar-Ge ve inovasyonun önemine dikkati çeken Ağbal, "Özel sektör ve kamunun Ar-Ge ve inovasyon noktasında daha fazla kaynak ayırması, bu alandaki insan kaynağının artırılması, niteliklerinin geliştirilmesi önemli önceliklerimiz arasında yer alıyor. 2020 bütçesinde kamunun ve özel sektörün Ar-Ge harcamaları için ayırdığımız miktarı artırdık ve 5,5 milyar liralık bir kaynak öngördük. Bunları daha da artıracak şekilde çalışmaların yapılması zorunluluk arz ediyor." diye konuştu.
"BES'te biriken fon tutarı 108,8 milyar liraya ulaştı"
Ağbal, yurt içi tasarrufların artırılması konusunda, gelecek yıl Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) için bütçeden 5,1 milyar liralık kaynak ayrıldığını ve katılımcı sayısının 6,8 milyon kişiye, devlet katkısıyla birlikte biriken fon tutarının da 108,8 milyar liraya ulaştığını aktardı.
Naci Ağbal, gelecek yıl BES ve diğer tasarruf kanallarıyla ekonominin ihtiyacı olan iç tasarrufların artırılması için önemli adımlar atılacağını söyledi.
Kamu çalışanları ve emeklilerin gelirlerinin artırılarak enflasyon karşısında ezdirilmemesinin temel prensip olduğunu vurgulayan Ağbal, şunları kaydetti:
"2020 yılı bütçesi bu çerçevede hazırlandı. Bütçeden kamu personeline 333,9 milyar lira, emekli aylıkları için 365,9 milyar lira kaynak ayırdık. Böylelikle genel devlet bütçesinden hem kamu çalışanlarımız hem de emeklilere yapılan ödemelerin toplam tutarı 700 milyar lirayı geçmiş olacak."
Ağbal, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla bugün TBMM'ye sunulacağını, gelecek günlerde Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu ile Genel Kurul'da görüşmelerinin yapılacağını sözlerine ekledi.
Bütçe bağlandı
Toplantı sonunda geleneksel bütçe bağlama töreni yapıldı. Ağbal, 2020 bütçesini bağlayarak, hayırlı olmasını diledi.
Gazetecilerin, geçen yıl bütçenin bağlanmadığını hatırlatması üzerine Ağbal, "Bu sefer daha sıkı bağlıyoruz." esprisi yaptı.
Kamuya 60 bin personel alımı
Ağbal, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'ne ilişkin bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kamuya yeni alınacak personel sayısının önemli bir bileşen olarak belirlendiğini dile getiren Ağbal, "2020'de kamuya 60 bin yeni personel alınması öngörüsü yapıldı ama ihtiyaçlar çerçevesinde yıl içinde bu hususta gerekli çalışmalar ayrıca yapılacaktır." diye konuştu.
Ağbal, Barış Pınarı Harekatı için gereken kaynağa dair bir soruya şu yanıtı verdi:
"Savunma ve güvenlik bütçesi noktasında her zaman hassas olduk. Savunma ve güvenlik harcamalarımızın gerektirdiği kaynağın temini, yıl içinde ortaya çıkan ilave ihtiyaçların süratle etkin şekilde karşılanması noktasında her zaman hassas davranıldı. Türkiye olarak şu anda yürütülen operasyon da dahil olmak üzere savunma ve güvenlik birimlerimizin ihtiyacı olan her türlü bütçe kaynağı hem bütçede öngörüldü, hem ilave ihtiyaç gerekirse bu ihtiyacı karşılayacak ekonomik ve bütçe gücümüz var."
"İmkanlarımız operasyonların ihtiyaçlarını karşılayacak güçte"
Türkiye'nin ekonomisiyle büyük bir ülke olduğunu ifade eden Ağbal, bütçenin, büyüklüğü ve yapılacak ayarlamalarla savunma ve güvenlik birimlerinin ihtiyacı olan her türlü kaynağı süratle karşılayacak esneklik ve gücü bulunduğunu vurguladı.
Bu konuda savunma ve güvenlik ile ekonomiyle ilgili birimlerin tam bir koordinasyon halinde çalıştıklarını dile getiren Ağbal, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün Türkiye, sadece Suriye'de yürütülen operasyon itibariyle değil, küresel barış ve istikrarı sağlamak için de dünyanın başka bölgelerinde operasyonlar yürütüyor. Afganistan'da, Sudan'da, Bosna Hersek'te, birçok yerde barışı desteklemek için çalışmalar yapılıyor. Allah'a şükürler olsun ekonomimiz ve bütçemizin gücü, imkanları, Mehmetçiğimizin askerimizin silahlı kuvvetlerimizin ihtiyacı olan her türlü kaynağı sağlamamıza imkan verecek ölçüde. Bu millet, Kurtuluş Savaşı'nda dahi dişinden tırnağından artırarak ordusuna, Mehmetçiğine kaynak aktarmış ve bu konuda hiçbir zaman için ihtiyaçlar noktasında geri duruş olmamıştır. Bugün de imkanlarımız, yürütülen bütün operasyonların gerektirdiği ihtiyaçları karşılayacak güçtedir."
Emeklilikte yaşa takılanlar
Ağbal, emeklilikte yaşa takılanlar için bütçeden kaynak ayrılıp ayrılmadığına dair bir soru üzerine ise "2020 yılı bütçesi yapılırken mevcut belirlenmiş Kalkınma Planı, Yeni Ekonomi Programı ve mevzuatta tanımlanmış görevler kapsamında giderler oluşturuldu. Dolayısıyla mevzuatta öngörülmeyen herhangi bir konuda bütçeden yeni bir kaynak öngörülmedi." dedi.
Önümüzdeki yılın dış borçlanma hedefine ilişkin soruyu da yanıtlayan Ağbal, Hazine ve Maliye Bakanlığının, 2020 yılı borç yönetim planına ilişkin gerekli açıklamaları yapacağını bildirdi.
Büyük ölçekli projelere ayrılacak kaynak bakımından yatırım programı çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Ağbal, "Ülkemizin kalkınması ve sanayileşmesi için gerekli olan büyük projelere 2020 Yatırım Programı'nda daha fazla kaynak ayrılmasıyla ilgili bir çalışma da yapacağız." diye konuştu.
Ağbal, kamu-özel iş birliği projelerinin, ulaşım ve sağlık gibi alanlar başta olmak üzere vatandaşın hızlı şekilde hizmete ulaşmasını sağladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Buna göre, 2020 yılında toplam 18,9 milyar liralık kaynağı kamu-özel iş birliği projeleri kapsamında bütçemizde öngördük. Özel sektörün dinamizmi ve sağladığı finansmanla bu yatırımlar süratle tamamlandı ve hizmete girdi. Bu yatırımları kamu bütçesinden yapmak isteseydik bu hizmetlere daha uzun sürelerde erişecektik. Bunu hem şehir hastaneleri hem de otoyol projeleri için söylüyorum. Bu projelerle vatandaşımızın doğrudan kamu hizmeti sunumuna erişmesi yanında ekonomiye doğrudan ve dolaylı çok önemli katkılar da sağlandı. Önceden milli bütçeden yapmış olduğumuz harcamaları uzun yıllara yaymak suretiyle, uzun vadeye yayılmış ödeme projeksiyonu üretebiliyorsunuz."
"Vergi gelirlerindeki artış oranları makul ve tutarlı"
Banka kredilerinin yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışma dahilinde kamu harcaması öngörülüp öngörülmediğine yönelik soru üzerine Ağbal, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Yeni Ekonomi Programı (YEP) ve bankacılık politikaları bağlamında gereken açıklamaları yaptığını anımsattı.
Ağbal, gerek YEP'te gerekse bütçe tasarısında vergi artışlarına dair yasal olarak öngörülen parametreler kullanıldığını ifade ederek, vergilerle ilgili gelecek yıl artış oranlarını belirleme açısından bir taraftan mevcut yasalardaki vergi tarifelerinin esas alındığını, bir taraftan da dolaylı vergiler kapsamında ÖTV ve ithalatta alınan KDV bakımından iki faktörün temel belirleyici olduğunu söyledi.
Ağbal, şöyle devam etti:
"Bunlardan birincisi baz etkisi, 2019'da dolaylı vergiler ekonomik konjonktürdeki gelişime bağlı olarak uzun dönem trendinin altında seyretti. 2020 yılında yüzde 5 ekonomik büyüme öngörüyoruz. Büyümenin yukarı gittiği dönemlerde dolaylı vergilerimiz, özellikle ÖTV ve ithalatta alınan KDV ortalama trendin üzerinde bir büyüme gösterir. O açıdan 2020'de yüzde 5 büyüme olacağı hususunu göz önünde bulundurduğumuzda, ithalatta iç talep kaynaklı artış olmasının beklenmesi ve 2019'da toplanan vergilerin baz etkisi esas alındığında, vergi gelirlerindeki artış oranları kendi içerisinde makul ve tutarlı."
Bütçede vergi gelirlerinde öngörülen artışlar ve oranlarda ekonomideki büyüme, bunun iç talebe bağlı olması ve 2019'daki baz etkisinin temel belirleyiciler olduğunun altını çizen Ağbal, "Önümüzdeki süreçte ekonomide yaşanacak toparlanma, iç talepte meydana gelecek iyileşme ve güven artışı sayesinde vergi gelirlerinde 2020 yılında hızlı bir toparlanma bekliyoruz." dedi.
"Gelirlerde sıçrama olacağını düşünüyoruz"
Ağbal, "2020'de özelleştirmeden 10 milyar liralık gelir hedefimiz var." bilgisini de paylaştı.
Gelecek yıl iç talepteki hızlı toparlanma, faiz ve enflasyon oranlarının hızlı bir şekilde düşmesi ve ileriye dönük tüketici güveninin artması gibi birçok faktörün etkisine değinen Ağbal, "Söz konusu yılda harç gelirleri içerisinde önemli bir kalem oluşturan gayrimenkul alım satım gelirlerinde bir sıçrama olacağını düşünüyoruz. Motorlu araçların alım satımından elde edilecek ÖTV geliri artış oranı diğer vergilerden fazla olacak." diye konuştu.
Suriye'de yapılması öngörülen konutlar
Suriye'de oluşturulması öngörülen güvenli bölgede yapılacak konutlara ilişkin soruyu ise Ağbal, şöyle yanıtladı:
"Cumhurbaşkanımız baştan beri ifade etti. Türkiye'nin bu bölgede yürüttüğü operasyonun temel amacı güvenli bölgenin oluşturulması ve ülkemizde yaşayan Suriyeli vatandaşların tekrar bu güvenli bölgede yerleşimlerinin sağlanması. Bu konuda Cumhurbaşkanımız yapılacak çalışmanın çerçevesini ve yöntemlerini de açıkladılar. Şu anda 2020 yılı bütçesinden bu amaçla ayrılmış bir bütçe yok ama büyük ve önemli bir proje. Türkiye geçmişteki meselelerde olduğu gibi bu meselenin de üstesinden gelebilecek ekonomik ve bütçe gücüne sahip."