Dönemin Milli Birlik Komitesi üyesi Şefik Soyuyüce, ''27 Mayıs Devrimi, Anayasa ve hukuk dışı tutum ve davranışlarıyla meşruluğunu kaybetmiş bir iktidara karşı direnme hakkının kullanılmasından başka bir şey değildir'' dedi.
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde kurulan 27 Mayıs 1960 ve 12 Mart 1971 Askeri Müdahaleleri Araştırmaya Yönelik ALt Komisyon, AK Parti İstanbul Milletvekili Enver Yılmaz'ın başkanlığında toplanarak, Soyuyüce'yi dinledi.
Soyuyüce, 27 Mayıs'ı ''Cumhuriyet tarihinin modernleşme yönelişinde, özgürleşmenin ve demokratikleşmenin önünü açan bir devrim'' olarak niteledi ve 27 Mayıs'tan sonra özgür ve demokratik bir siyasal ve toplumsal ortam yaratıldığını savundu.
Bir hareketin devrim olup olmadığının anlaşılabilmesi için onu yaratan nedenlere ve nasıl bir düzen getirdiğine bakılması gerektiğini ifade eden Soyuyüce, yasama, yürütme ve yargı yetkisinin Demokrat Parti'de toplandığını, buna karşı öğrenci hareketlerinin başladığını, 1954-1958 yılları arasında 238 gazetecinin iktidara karşı yazılar yazmak suçundan mahkum edildiğini söyledi.
Soyuyüce, ''27 Mayıs Devrimi, Anayasa ve hukuk dışı tutum ve davranışlarıyla meşruluğunu kaybetmiş bir iktidara karşı direnme hakkının kullanılmasından başka bir şey değildir'' dedi.
AK Parti Erzurum Milletvekili Cengiz Yavilioğlu, darbeye gerekçe gösterdiği sebepler henüz ortada yokken, 1954'te cuntalaşmanın başladığını belirterek, buna ilişkin görüşünü sorması üzerine Soyuyüce, Adnan Menderes'in 1950'lerin başında ''Ben orduyu subaylarla da idare ederim'' şeklindeki sözlerinin subaylar tarafından hoş karşılanmadığını anlattı.
''Ben 27 Mayıs'ın karakutusuyum''
''Ben 27 Mayıs'ın karakutusuyum, 'çok kişiyi rahatsız eder' diye anılarımı yayınlamadım'' ifadesini kullanan Soyuyüce, ''Girişimden generallerin haberleri vardı, hepsi destek veriyordu ama ok yaydan çıkınca haberi olanlar gelmedi, ihale üzerimize kaldı'' dedi. Soyuyüce, Cevdet Sunay'ın da darbe girişiminden haberdar olduğunu söyledi.
Soyuyüce, Cevdet Sunay'ı Genelkurmay Başkanı yapan kişinin kendisi olduğunu öne sürdü.
AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ'ın kendisinden daha rütbeli birini nasıl Genelkurmay Başkanı yaptığını sorması üzerine Soyuyüce, Milli Birlik Komitesi'nin devlet başkanından sonra protokolde 2. sırada olduğunu, komite üyelerinin rütbe farkı gözetmeksizin eşit statüde bulunduğunu, Sunay'ın kendi önerisiyle Genelkurmay Başkanı yapıldığını iddia etti.
Soyuyüce, idam kararlarına ilişkin de şunları söyledi:
''(Yapmayalım) dedim. Atatürk, padişahı İstiklal Mahkemeleri'ne çıkarıp idam etse hesabını soramazlardı ama o yapmadı. 'Biz de yapmayalım' dedim. '67 kişiyi yurt dışına gönderelim, Türkiye'de başbakanlık, bakanlık yapmış kişilerin muhtaç yaşaması bize yakışmazdı, bulundukları ülkelerdeki sefaretlerden 2 bin dolar alsınlar ama 10 yıl Türkiye'ye gelmesinler' dedim. Adnan Menderes ile İstanbul'a gidişimizde kendisine bunu söylediğimde 'sahi mi beyefendi' diye elime sarıldı.''
Soyuyüce, Milli Birlik Komitesi'nde sadece 7 kişinin idama karşı olduğunu, bu nedenle düşüncelerini kabul ettiremediklerini ifade ederek, idamı isteyenlerin Talat Aydemir taraftarları olduğunu dile getirdi.
Pişmanlık duyup duymadığı sorulan Soyuyüce, ''(Yazık oldu bu memlekete) demişimdir yüz defa. Çabamız Mısır, Irak gibi silahı kapanın darbe yapamayacağı bir sistem kurmaktı. Maalesef biz yurt dışına gönderilince bu karizmatik birlik dağıldı'' dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal'ın, ''Bu kadar güçlüyken sizi kim sistemin dışına itti?'' sorusu üzerine Soyuyüce, Amerika'dan alınan borçları ödemek istemediklerini dönemin Amerikan Büyükelçisi'ne ilettiğini söyledi.
Cemal Gürsel'in bir toplantıda ''Bazı arkadaşlar ABD sefaretini sıkıştırıyormuş'' dediğini, bunun üzerine kendisinin ''Paşam isim söyleyin, bunu ben yaptım'' dediğini anlatan Soyuyüce, bu yüzden Gürsel ile ters düştüklerini söyledi.
'Irak, Mısır ve Güney Kore'den etkilenmemiz söz konusu değil''
Soyuyüce, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri'nin sorusu üzerine, o dönem Irak, Mısır ve Güney Kore'deki ihtilallerinden etkilenmelerinin söz konusu olmadığını söyledi.
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş'ın, 1944'te tanıştığı Alparslan Türkeş ile ideoloji birliğinin olup olmadığını sorması üzerine Soyuyüce, bazı konularda aynı, bazı konularda farklı düşündüklerini, Türkeş'in değerli bir kişilik olduğunu belirtti. Soyuyüce, Türkeş'in de idamlara karşı olduğunu vurguladı.
Komisyon Başkanı Yılmaz'ın, 1960 darbesini ne zaman planladıklarını sorduğu Soyuyüce, ani bir gelişme olduğunu söyledi.
''GAP Projesi bana ait''
Soyuyüce, bir başka soru üzerine, GAP Projesi'nin kendisine ait olduğunu iddia etti. Akademide hazırladığı projenin çok beğenildiğini, Genelkurmay Başkanlığı'na gönderildiğini anlatan Soyuyüce, Genelkurmay Başkanlığı'nın projeyi hükümete sunduğunu, hükümetin de Devlet Su İşleri'ne gönderdiğini, o dönem Devlet Su İşleri Genel Müdürünün Süleyman Demirel'in bu projeye sahip çıktığını ileri sürdü.
Şefik Soyuyüce, 88 yaşında olduğunu ve bazı olayları hatırlayabileceğini dile getirerek, ''Nezaketiniz için teşekkür ederim. Çok beyefendice bir sorgulama oldu'' dedi. Bunun üzerine Alt Komisyon Başkanı Yılmaz, bunun bir sorgulama olmadığını, sadece fikir alışverişinde bulunduklarını söyledi.