Hayatının büyük bir bölümünü bebekken annesinin kendisini terk ettiğine inanarak geçiren Angela Palmer, gerçeği ancak 44 yıl sonra, annesi ile ilk kez konuştuğunda öğrendi. Büyük heyecan yaşayan Palmer, şimdi Hırvatistan’da yaşayan annesini ABD’ye getirmek için harekete geçti.
"Herşey Facebook’ta bir arkadaşlık isteği ile başladı" diyen Palmer, "Şükran Günü’nden önceki haftaydı. İş yerindeydim. Hırvatistan’dan Helga Simeckie isimli bir kadından arkadaşlık isteği aldım. Fakat çok da dikkatimi çekmemişti açıkçası, her zaman rastgele aldığım isteklerden biri olduğunu düşündüm. O yüzden isteği ciddiye almadım, ta ki Almanca olarak nerede doğduğumu soran bir mesaj alıncaya kadar..." ifadelerini kullandı.
Almanya’da doğup büyüdüğü için Almancayı akıcı bir şekilde konuştuğunu söyleyen Palmer, bu soru karşısında kadına kim olduğunu sorarak cevap yazdığını belirtti. "Bana, ’ben senin annenim’ dediğinde şoke oldum çünkü benim annem ben bebekken beni terk etmişti" şeklinde konuşan Palmer, annesi ile konuştukça aslında hiç bilmediği gerçeklerle yüzleşmeye başladığını ifade etti.
"Babam bana, boşandıktan sonra annemin velayetimi üzerine aldığını ve sonra da ben henüz bir yaşında bile değilken beni bir yetimhaneye bıraktığını söylüyordu" diyen Palmer, "Alkolik ve psikolojik olarak sorunlu olmasına babamın beni yetimhaneden aldığı anlatılıyordu. Ailemden tek tanıdığım kişi oydu" açıklamasını yaptı.
“HİKAYE BANA ANLATILANDAN FARKLIYMIŞ”
Ancak Facebook üzerinden annesi ile yeniden buluşmasının ardından hikayenin kendisine anlatılandan farklı olduğunu öğrendiğini söyleyen Palmer, "Annem doğum sertifikası ve eski aile fotoğraflarını gösterdi. Kendisinin beni terk etmediğini, aslında babamın beni kaçırdığını anlattı. Babamın Almanya’da, insan kaçırmak ve çevreye zarar vermek suçlarından polis tarafından arandığını söyledi. Polise yakalanmamak için sürekli ikametgah değiştirdiğini anlattı" şeklinde konuştu.
Annesinin anlattıklarının doğru olma ihtimalinin çok yüksek olduğundan bahseden Palmer, "Babam bana pazarlamacı olduğunu, bu yüzden de sürekli seyahat etmek zorunda kaldığımızı söylerdi. 18 yaşıma geldiğimde tam 12 kez ev değiştirmiştik. Öyle anlaşılıyor ki, dedem yıllar içinde nerede olduğum konusunda anneme bilgi vermiş ve sürekli babamla irtibat halinde kalmış. Fakat her mahkeme celbinde izini kaybettirmek için başka bir yere taşınmış. Kanundan nasıl bu kadar uzun süre kaçmayı başardığını hala anlayamıyorum" ifadelerini kullandı.
“TELEFONU SURATINA KAPATTIM”
Almanya’da, 16 yaşındayken annesinin kendisine ulaşmaya çalıştığını söyleye Palmer, "O sırada evdeki yakınım, ’kuzenin arıyor’ dedi. Telefonu kaldırdığımda karşıdaki ses ’annenim’ deyip konuşmaya başladı ancak beni terk ettiği için hala ona kızgındım, telefonu suratına kapattım" diye konuştu.
18 yaşındayken okumak için Kuzey Carolina’ya gelen Palmer, o tarihten bu yana babası ile görüşmediğini belirterek, "Birkaç yıl önce öldüğünü duydum. Hakkında çok fazla bir şey bilmiyorum" dedi.
20 yıllık evliliğinin ardından boşanan Palmer’in şu an 21 yaşında bir oğlu bulunuyor. Son dört yıldır San Diego’da yaşayan Palmer, bunca senedir babasının anlattıklarına rağmen, annesini düşünmekten hiç vazgeçmediğini belirterek, "Anneler Günü’nde onu düşünürdüm. Bir hediye bile gönderecek birinizin olmaması çok kötü. Annem sonuçta yine annemde. Şu an iki oğlu var, eşiyle birlikte yaşıyor" diye konuştu.
İLK SESLİ TEMAS
Birkaç hafta önce ilk kez Skype’dan sesli olarak konuştuklarını söyleyen Palmer, annesi ile hergün yazıştıklarını söylüyor. Annesi ile buluşarak gerçekleri öğrendiği için çok mutlu olduğunu belirten Palmer, "Umarım benim hikayem, aile üyelerini kaybeden diğer insanlara cesaret verir. Benim yaşadıklarım herkesin başına gelebilir" şeklinde konuştu.