İstanbul'da, 6-7 Eylül olaylarının 60'ıncı yılında, Rumlar tarafından ilk kez anma ayini düzenlendi. Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfında yapılan ayinde, hayatını kaybedenler için dua edildi.
Türkiye'de yaşayan Rumlar başta olmak üzere gayrimüslim azınlıklara yönelik olarak 6-7 Eylül 1955'te gerçekleştirilen saldırılarda hayatını kaybedenler için 60'ıncı yılında Rumlar tarafından ilk kez anma ayini düzenlendi. Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfında düzenlenen ayine CHP İstanbul Milletvekili Selina Özuzun Doğan, Kudüs Patrikhanesi İstanbul Temsilcisi Nektarious, Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfından Laki Vingas ve Ermeni vatandaşlar katıldı. Rumlar tarafından 60 yıl sonra ilk kez düzenlenen anma ayininde, ilahiler eşliğinde dualar edildi.
"SALDIRIYA UĞRATILAN VATANDAŞLIK FİKRİDİR"
Olayın yıldönümü hakkında açıklamalarda bulunan Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı Laki Vingas, "Bu saldırı yağmalama ve adaletsizlikle, İstanbul'un kadim Rum toplumunun canına, malına, tarihine, ibadethanesine, mezarlarına, kutsallarına ve umutlarına kastedilmiştir. Rum toplumu memleketinden sürülmüştür. Ancak kaybedilen saldırıya uğratılan çok önemli bir temel daha vardır. O da vatandaşlık fikridir. Az sayıda kalmamıza rağmen geniş toplumun özellikle genç nesillerin ilgi ve hassasiyetleriyle destek buluyoruz. Geleceğimizi ve kurumlarımızı yeniden düzenlemeye gayret ediyoruz. 6-7 Eylül gecesi çoğu anonim kalmış, yardım eli açan ve koruyan dost ve komşularımızı da bugün burada yad etmek istiyoruz. Birçok ev ve kilise tahribat ve yağmalardan kurtulmuşsa, bunu onların cesaretine ve dostluğuna borçluyuz" dedi.
"BU OLAYLARIN TEKRARLANMAMASI İÇİN FAİLLERİN BULUNUP CEZALANDIRILMALI"
Ermeni asıllı CHP İstanbul Milletvekili Selina Özuzun Doğan da, öncelikle Rum toplumuna yönelik sonradan Yahudi, Ermeni ve Süryani toplumuna sirayet eden bir talan, linç, cinayet ve kadınlara tecavüz olayları yaşandığını belirterek şöyle konuştu: "Bu olayların arkasından vatanlarını seven on binlerce insan ülkelerini terk etti. Biz bugün onlarsız çok eksiğiz. Biz siyasetçiler ve barışseverler olarak bir daha bu olayların yaşanmaması için bu yaraların nasıl sarılacağına kafa yormak, ülkelerini terk etmek zorunda kalan bu insanların çocukları ve torunlarıyla bizler arasında nasıl bir köprü kurulacağı konusunda kafa yormak, barış dilini tesis etmek ve böylece geçmişin yaralarını sarmak olmalıdır. Bu olaylarının tekrarlanmaması için buna benzer olayların faillerinin, bu olaylardan cesaret almaması için bir an faillerini tespit edip cezalandırmamız ve böylece bu insanların yaralarını sarmamız gerekiyor ki bir daha bunlar olmasın ve biz geleceğe güvenle bakabilelim."