Türkiye’nin dört bir yanında hemen hemen her gün yaşanan Afgan mülteci akınının artık önüne geçmenin gün geçtikçe zorlaştığını belirten Afganistan Hazara Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Gül, soydaşlarına "Can tehlikeniz yoksa ülkenizi terk etmeyin" çağrısında bulundu.
Sovyet Rusya ile yaşanan savaşın ardından ülkelerini terk etmek zorunda kalan on binlerce Afgan'ın 40 yıl sonra bu kez DAEŞ tehdidi nedeniyle ülkelerinden yeniden göç ederek Avrupa’ya gitmeye çalıştığını hatırlatan Gül, " Son dönemlerde Afganistan’da terör eylemlerinin artması, Taliban, DAEŞ ve yerel çetelerin Afganistan’ı kan gölüne çevirdikleri, güvenliğin olmadığı, Kabil hükümetinin tüm alanlarda özellikle can güvenliği temini alanında aciz kaldığı, tüm dünya tarafından bilinse da karşılıklı yalan açıklamalar yaparak kendi zaaflarını saklamaya gayret gösterdikleri tüm duyarlı insanlar ve ülkeler tarafından bilinmektedir. Bu sorunları iyi bilen insan tüccarlarının yalan yanlış propagandalar yaparak, insanların içinde bulundukları zor durumdan faydalandıkları görülmektedir" dedi.
Gül, vatandaşlarının insan tacirlerinin yalanlarına karşı uyanık olmasını isteyerek onlara şu çağrıda bulundu:
"Lütfen onların yalanlarına kanmayın! Sizleri aldatmalarına izin vermeyin! Onların söylediklerinin aksine; göçmenlere Türkiye’ye vardıklarında ev kirasi ve maddi yardım yapılmamaktadır. Yine beş-altı ay sonra Avrupa ülkelerinden birine yerleştirilmemekdir. Kaçak yolların durumu da onların dediği gibi kolay değil, tam aksine günler, geceler süren zorlu yürüyüşlerle karşı karşıya kalacaksınız. Kaçak yollarda birçok insanın öldüğü, cenazeleri da vahşi hayvanlara yem olduğu bilinen bir gerçektir. Bazı durumlarda Kadınlar ve kız çocukları kaçakçılar tarafından tecavüze uğramakta, bazen de fuhuş kölesi olarak kullanıldıkları gelen bilgiler arasındadır.
Uzun süre kayıp durumda olan, genç kadın ve kızların daha sonra ya cesetleri bulunuyor ya da vücutları vahşi hayvanlartarafından parçalanarak yok olmuş oluyor. Böyle zorlu bir yolculuk sonunda istenilen yere varılıp varılmayacağı da bilinmiyor. Binlerce sıkıntı ile canlarını hiçe sayarak, tüm tehlikeleri göze alan göçmenler, Türkiye'de karşılaştıkları kötü yaşam şartları nedeniyle psikolojik olarak tekrar çöküşe uğruyorlar. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti hükümeti göçmenlere çalışma izni vermiyor. Türkiye’de göçmenler için kiralık ev bulmak da büyük bir sorun halıne gelmiştir. Türk hükümetinden ve Birleşmiş Milletlerden mali yardım yapılacağına dair propagandalar da kocaman bir yalandır. Bir süre sonra bazı incelemeler sonucunda Türkiye’de kalmak için gerekli olan koruma başvurusu da maalesef göç idareleri tarafından reddedilebiliyor. Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmesine rağmen, hakkında sınır dışı kararı bulunan göçmenler de vardır. Birleşmiş Milletler tarafından mülteci olarak kabul edilse dahi sınır dışı edilmeye zorlanan göçmenler var olduğunu biliyoruz.
Lütfen kendinizin, ailenizin ve çocuklarınızın hayatını ve geleceğini insan hayatı ile oynayan bu tüccarlara emanet etmeyin! Kaçakçılara güvenmeyin! Kaçakçıların yalanlarına kanmayın! Binlerce acı hikayelere yenilerini ekletmeyin! Eğer can tehlikeniz yok ise ülkenizi terk etmeyin."