Haber61 / Selay Saykal / Özel Haber
Ankara’da önceki gün yürekleri sızlatan bir olay yaşandı. Belden aşağısı tutmayan Gazi Jandarma Astsubay Çavuş Muzaffer Oktay, sol bacağını kullanamayan gazi Jandarma Uzman Çavuş İbrahim Kızılkaş ve araçta bulunan aileleri, trafikte çıkan 'yol vermeme' tartışmasında başka bir araçtaki 6 kişinin saldırısına uğradı. 2 gazi ve yakınları, kendilerini takip eden 6 saldırgan tarafından feci şekilde darp edildi. Vicdanları yaralayan olay sonrasında yakalanan şehir magandalarının 2’si tutuklanırken 4’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Terör örgütü PKK ile girdiği silahlı mücadelede gazi olan 27 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş İbrahim Kızılkaş, yaşanan acı olayı Haber61’e anlattı. 2016 yılında Kars'ın Sarıkamış ilçesinde teröristlerle girilen çatışmada gazi olan Kızılkaş, yaşadığı darp olayı sonrasında "Ben kim için çatışmalara girdim? Kim için bu vatanı korudum? Hayatımda ilk defa ‘Allah’ım ben niye gazi oldum, keşke canımı alsaydın da şehit olsaydım’ dedim.’’ şeklinde sitem etti.
BEN KİM İÇİN KURŞUN YEDİM?
Yaşanan olay sonrası duygularını anlatan Kızıltaş, "Olayı izlediniz, gördünüz. Bizim hiçbir suçumuz olmadığı halde ve gazi olduğumuzu, özürlü olduğumuzu belirttiğimiz halde biz bu düzeye geldiysek… Ki bu düzeyi boşverin benim iki yaşındaki çocuğum darp edildi, daha ne diyeyim. Ben çocuğumu koruyacak durumda değilim. Benim bacağım yarım, çatışmadan dolayı da iç organlarım hasar görmüş vaziyette. Bunları söylediğimi halde biz iki kere, üç kere darp edilip ve arabamız paramparça edilinceye kadar dayak yediysek ben ne için bu vatanı korudum, kim için bu vatanı korudum, kim için kurşun yedim, kim için çatışmalara girdim diye düşünmeden edemiyorum. Ben tüm bunları ne için yaptım, kendi kendimi sorguluyorum. Kim olsa kendini sorgulardı.’’ dedi.
KEŞKE ŞEHİT OLSAYDIM
‘Keşke şehit olsaydım’ diyerek adeta isyan eden Jandarma Uzman Çavuş İbrahim Kızılkaş, "Ben 6 yıl doğunun her köşesine gönüllü olarak görev yaptım. Her tarafına gittim. Her taraf bizim toprağımız dedim, her taraf bizim kokumuz, her tarafında bizim atalarımızın kanı var dedim. Nereye gönderirseniz gönderin mutlulukla giderim dedim. Ama bazı insanlar vatan ve bayrak duygusunu unutmuşlar. Bugün ben neden gazi oldum dedim. Allah’ım neden canımı almadın, keşke şehit olsaydım dedim. İlk defa hayatımda bunu dedim. Bunu dedirttiren bir millet olmuşuz.’’ ifadelerini kullandı.
Yaşadığı zorluklardan çok bu karşılaştığı muameleden çok içerlediğini söyleyen Kızılkaş, "Benim çocuklarımın biri epilepsi hastası, birinin bacağında problem var. Ben kendim problemliyim, yürüyemiyorum. Eşim yıkıldı artık, dayanamıyor. Ne yapacağımı şaşırdım. Neyiniz var derseniz, borç harç içindeyiz. Çocukların tedavisi var, kendi tedavimiz var. Çocukları hastaneye götürürüm diye bir küçük araba aldık. Durumumuz bu. Diyorlar ya haberlerde onlara 4 bin lira maaş veriyoruz. Maaş önemli değil. Tek başıma olsam maaş almadan da görev yaparım. Ailem olmasa yine vatanın en ücra köşelerine çıkıp çatışırım, kanımı dökerim oralarda. Ama bize yapılan haksızlık zoruma gidiyor. Benim iki yaşındaki bebeğim sana ne yaptı da ona yumruk atıyorsun. Ne yapabilir o çocuk size." dedi.
‘GAZİLERDEN NEFRET EDİYORUZ’ DEDİLER
Olay esnasında kendilerine çok ağır hakaret edildiğini de belirten Kızılkaş, "Bize gazilerden nefret ediyoruz dediler. O bir yana bir sürü küfürler de ettiler. Benim zoruma en çok o gitti. Çok zor koşullarda görev yaptık bir kere bile bu kamuflajı neden giydim demedim. Hayatımda bir kere bile neden buradayım demedim. Şu anda ne için yaptım, ne için vuruldum, ne için kanım döküldü diye sorguluyorum kendimi. Bizim örfümüz, adetimiz hiçbir şeyimiz kalmamış.’’ şeklinde konuştu.
DEVLET BÜYÜKLERİMİZ YANIMIZDA OLSUN
Hiçbir talebi olmadığını ancak devlet büyüklerinin yanlarında durması gerektiğini söyleyen Kızılkaş, "Devlet büyüklerimiz bizim yanımızda dursunlar. Tüm bunları ne için, kim için yaptığımızı bilsinler. Bizi hatırlasınlar. Ne için görev yaptık, ne için yedik kurşunu bu bize yeter. Başka hiçbir şey istemiyorum. Benim arabam yanmış veya borç harç umurumda değil. Beni hatırlasınlar, kardeşim sen bizim için bu vatan için vuruldun, bu vatan için kan döktün desinler o bize yeter. Başımı eğerim, ellerini öperim." diyerek sözlerini tamamladı.
(Haber kaynak gösterilmeden kullanılamaz)