'AK Parti kapkara olmuş'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Çankırı'nın Şabanözü İlçesi'nde yaptığı konuşmada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 17 Aralık'tan sonra ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları karşısında aklanması gerektiğini belirterek, "Sayın Başbakan sen nereye gidiyorsun. N

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Çankırı'nın Şabanözü İlçesi'nde yaptığı konuşmada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 17 Aralık'tan sonra ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları karşısında aklanması gerektiğini belirterek, "Sayın Başbakan sen nereye gidiyorsun. Nereye gidiyorsan git, milleti felakete götürmeye hakkın yok" dedi.

Şabanözü İlçesi'nde partisinin seçim bürosunu açan MHP lideri Devlet Bahçeli, burada toplanan partililere hitap etti. Konuşmasında, 17 Aralık'tan bu güne 57 gün geçtiğini belirten Bahçeli, "Bu sürede işsizliğin çözümü için bir adım atılmış mıdır, esnafın sıkıntılarını gidermek için projeler geliştirilmiş midir?" diye sordu. Bahçeli, "Ne yapmıştır sayın Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık'tan bu yana Türkiyemizin tek bir gündemi vardır, o da yolsuzluk ve rüşvet olayıdır. Yani 11 yıldan bu yana iktidar olan bir partinin yolsuzluk ve rüşveti o kadar çoğalmış ki, 17 Aralık'da iktidarı patlatmış ve 17 Aralık'tan bugüne geçen 57 günde sayın Başbakan her şeyi unutmuş ve bazı bakanlarının, bazı yöneticilerinin, bazı milletvekillerinin ve bazı işadamlarının ve sonunda da çocuklarının yapmış olduğu bazı olaylara cevaben Türkiye'nin her türlü imkanını seferber etmiştir. Yani bugün televizyonlarda görüyorsunuz ve duyuyorsunuz, her gün bir şey çıkıyor. Tape diye, resmi mahkeme kararı dinlemelerinin bugün sonuçları televizyonlarda tartışılıyor. Kime nasıl inanacağız, ne yapacağız, gerçekten bir yolsuzluk olayı var mı?

Adalet ve Kalkınma Partisi'ne bir haksızlık mı yapılıyor, yoksa Adale ve Kalkınma Partisi bu yolsuzluğun içerisine ne kadar girmiş, ne kadar dibine kadar sokulmuş, bunları görmek lazım" dedi.

OĞLU 1 TRİLYON VAR BABA DİYOR
Bir bakanın, memleketi Mardin'e gidip görevinden istifa etmenin sebeplerini anlattığını hatırlatan Bahçeli, "Haksızlığa, iftiraya uğradığını söylüyor, masum olduğundan bahsediyor, çocuklarını çok iyi yetiştirdiğinden bahsediyor. Dün yine tape dedikleri dinleme sonrası ortaya çıkmış ses kayıtlarında 17 Aralık sabahı oğlu babasını arıyor, halini hatırını soruyor, aralarında biraz konuşma geçtikten sonra babası oğluna, 'ne kadar var oğlum' diyor, oğlu 3- 5 kuruş diyor oğlu. Babası, 'Peki ne kadar var oğlum?' diyor. Oğlu, '1 trilyon var baba' diyor. Şimdi bu konuşmanın arkasından Mardin'deki konuşmasını gözden geçirerek, bu bakanın istifa etmesi yetmez, arkasından 'fezlekemi neden geri çekiyorsunuz?' diyerek Başbakana fezlekesinin TBMM'ye geri iadesini istemesi ve arkasından da Yüce Divana gidecek yolun açılmasını talep etmesi lazım. ahlak budur, dürüstlük budur" dedi.

SERVETİNE SERVET KATMIŞ ŞAHSİYETLER
Başbakan Erdoğan'ın 57 gündür bu yolsuzlukların, rüşvetin, üstünü örtmek gayesiyle herkesi hain ilan ettiğini belirten Bahçeli, "Herkesi suçluyor, herkese hakaret ediyor ve devletin bütün imkanlarını bu yolda kullanıyor. Bu yolsuzlukların üzerine gitme ve burada görev alma imkanı olan kim varsa, bunların hepsini tespit etmiş, emniyette yer değiştirmedik emniyet müdürü, şube müdürü kalmamış, polis memuru arkadaşlarımız kış günü yer değiştirtiliyor. Sayın Başbakan bütün bu yanlışlarla yoluna devam ediyor. Buna 'dur' demek lazım. 'Peki ne yapsın bu başbakan?' dediğiniz zaman, söylüyorum , Şabanözü'nden de tekrar ediyor, 'sayın başbakan 57 günden bugüne iktidarınız üzerinde bir kara gölge dolaşıyor.

Bu kara gölgelerin işaretleri ihale yolsuzlukları, kara para aklama, altın kaçakçılığı, bunu yapanlar arasından bakanlarınızla, bakanlarınızın çocukları var. 41 tane işadamı var. Sizin ikdidarınız döneminde servetine servet katmış şahsiyetler, şimdi kendi aralarında televizyonlarda ne konuştuklarını duyuyoruz. Bir işadamı bir istek ve talimat üzerine başbakana 100 milyon dolar para verecek kadar parası varsa, bu parayı nereden kazandığını sormak lazım. 100 milyon doları Şabanözü'ne getirmiş olsanız Şabanözü'nün bütün sorunları çözülür, Adı geçen bu işadamlarını bir havuzun içine atacağınız yerde, onun üzerinden bir takım yeni hırsızlık projelerini gerçekleştireceğiniz yerde, bunları mahkemeye de götürmeye gerek yok, bunların her birini bir mahkemeye götürün, her biri o ilde bir yatırım yapsın" diye konuştu.

KENDİNİ NEDEN AKLAMIYORSUN
Böyle olayların olduğu yerde Başbakan Erdoğan'ın adım atmasını isteyen Bahçeli şöyle devam etti: "Ülkesini seviyorsa ve 11 yıldır kendisine destek verenlere kıymet veriyorsa diyecek ki, '17 Aralık'da bir soruşturma sonucunda, bakanlarım, milletvekili arkadaşlarım, bürokratlarım, aile yakınlarım, hanedanlarım, şunlar bunlar bir yolsuzluk olayına karışmıştır, böyle bir kanaat doğmuştur. Bunun aklanması lazım.' Adalet ve Kalkınma Partisi'ne AKP dediğin zaman kızıp adının ak olduğunu söylüyorsun da, kendini neden aklamıyorsun.

Şimdi ne yapması gerekiyordu, savcıları kıyacağı yerde, emniyet müdürlerini görevden alacağı yerde, adli kolluk kuvvetlerini dağıtacağı yerde, milletin huzuruna çıkacak 'icraatın içinden' diye her ay bir konuşma yapıyorsun, yalan dolan üzerine yaptığın bu konuşmaların bir de gerçeğini yap, de ki, 'bir yolsuzla suçlanıyorum ve aklanmak istiyorum, bütün yargıyı ve emniyeti göreve davet ediyorum' de. Başbakan hala saldırıyor, hala herkese hakaret ediyor, hala herkesi tehdit ediyor. Bazılarına haşhaşi, bazılarına paralel devlet, bazılarına casus diyor. Sayın başbakan sen nereye gidiyorsun. Nereye gidiyorsan git, milleti felakete götürmeye hakkın yok."

11 YIL HEBA EDİLDİ
Türkiye'yi 11 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yönettiğini ve milletin yüzde 47 ile 50 arasındaki tercihi ile iktidar olduğunu hatırlatan Bahçeli, "Milletimiz tarafından verilen destek, tam destek bulamamış ve 11 yıl heba edilmiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren vatandaşlarımız, bu 11 yılı iyi değerlendirerek, 'ben ne yaptım' demelidir" dedi.

ÇATIŞMA UYARISI
Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunların demokrasi içerisinde çözülmesi gerektiğini belirten Bahçeli, ülkenin çatışmaya sürüklenmemesini istedi. Bölünmenin eşiğinde bir Türkiye'nin bulunduğunu iddia eden Bahçeli, "Diyarbakır sokakları nelerle yazılmış, donanmış. Seçim döneminde, ne idüğü belirsiz parti adında her taraf başka amaçlara hizmet edecek şekilde afişlerle, pankartlarla donatılmış. Bunların ileride bir siyasi sonucu da olabilir. Hal böyle olunca Türkiye'de çatışma söz konusu olabilir" dedi.

11 yıllık iktidarın yanlışlıklarına bir son verecek bir yolun bulunması gerektiğini belirten Bahçeli, "Bu yol sandıkla ve demokrasiyle olmalıdır. 45 gün sonraki seçime sabırla, soğukkanlılıkla, birbirimizi kırmadan, incitmeden sandığa giderek bu iktidarı uyarmak lazım. 30 Mart'ta iktidar uyarılmalı, ama millet de uyandırılmalı. Adalet ve Kalkınma Partisi artık yeter, senin şu yolsuzlukların ve rüşvetin hesabını da geçirmemek lazım. Öyleyse sana 'hayır' diyorum, demek lazım" diye konuştu.

51 VAR DA, 49 NE OLACAK?
Bahçeli, Orta ve Çerkes ilçelerinde partisinin ilçe seçim bürolarının açılışı yaptı, Başbakan Erdoğan'ın artık dikkatinin çekilmesi gerektiğini belirtirken, "Sayın başbakan nerede bir konuşma yapsa, 'Biz 51'le geldik. Herşeyi biz yaparız, bizim dediğimiz olacaktır.' Peki 49 ne olacak. 51 var da 49 nerede? Bu sualin cevabını hatırlatmak lazım. 49 da bu milletin evladıdır. Bugün 49 muhalefettir, 51 de iktidardır. Yarın siz 51'den aşağı inerseniz, yeniden iktidar olacak bir parti, size de destek verecek insanları yok mu farzedecek. Bu nasıl bir anlayıştır" dedi.

CUMHURİYETİ DÜRÜYOR BİR KENARA BIRAKIYOR
Başbakan Erdoğan'ın her şeyi 2002 yılından başlattığını, o günden bugüne 12 yıla yaklaşıldığını belirten Bahçeli, "90 yıllık Türkiye Cumhuriyetinde ne varsa, 2002 yılından başladığını iddia etmektedir. Recep Tayyip Erdoğan'a göre Atatürk yoktur, İnönü, Celal Bayar, Menderes, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan yoktur. Nereye baksan Recep Tayyip Erdoğan. Televizyonu açsan sabahın 6.30'undan ertesi sabahın 6.30'una kadar Recep Tayyip Erdoğan. Böyle bir kibir olabilir mi, böyle bir grurur ve kendini sevme olabilir mi? Diğerleri ne yapmıştır 2023 yılıyla (1923 yılını kasdetti, dili sürçtü) 2013 yılı arasına baktığınızda birçok şey olmuştur bu ülkede. Ama bunların hiçbirisini yok farz ediyor. Cumhuriyet'i dürüyor bir kenara bırakıyor, 2002 yılından bu yana bir zihniyetle ülkeyi dönüştürmeye çalışıyor" dedi.

BİR ÇİZGİ ÇEKMİŞ, BUNLARLA BERABERİZ DİYOR
Başbakan Erdoğan'ın herşeyi dönüştürdüğünü, en sonunda da Türkiye'yi değiştireyim, derken, bir felaketin eşiğine getirdiğini belirten Bahçeli şunları söyledi:

"Yeri geldiğinde de bir tabloyu getiriyor. Bir tarafta rahmetli Adnan Menderes, yanı tarafında rahmetli Turgut Özal, yanında da kendisi. Bir çizgi çizmiş bunlarla beraberiz biz, diyor. Sıkıştığında Adnan Menderes için ağlıyor, sıkıştı mı Turgut Özal'ı anlatıyor, fakat Cumuhuriyet'i tamamen inkar ediyor. Bu anlayış gide gide gide bir yere geldi. Bu geliş 17 Aralık'tır. Bu 17 Aralık kendi kendine patlayan bir gün değildir. Bu 17 Aralık kibirin, gururun, kendisinden başkasından başka hiç kimseyi tanımayanın, 'herşeyi ben yaptım' iddiasında olanın, bazı konularda kendi milletvekilleri, parti yöneticilerinin dahi haberi olmayan, 2 tane danışman, bir Recep Tayyip Erdoğan, bir de medyadaki şimdi adı belli olan alo Fatihlerle memleketi yönetiyor.

11 yıl az bir zaman değil. Başka şeyler yapılmamış mıdır, yapılmıştır. Bu yapılanları da bize 17 Aralık gösterdi. Bugün 17 Aralık'tan bugüne 57 gün geçti. 57 gündür Türkiye'de ortaya çıkan rüşvet ve yolsuzluktan başka bir şey konuşulmuyor. Türkiye'nin sosyal ve ekonomik yönden sorunları birikerek duruyor. 17 Aralık da bir savcının harekete geçmesiyle o sabah 6.30 ile 7.30 arasında kamu ihalelerine fesat karıştırma, rüşvet, kara para aklama, altın kaçakçılığı ve buna benzer olaylarla birlikte bir rüşvet ve yolsuzluk Türkiye'nin gündemine geldi."

NASIL AK PARTİ DİYELİM, KAP KARA OLMUŞ
Başbakanın konuşurken bazen herkese hakaret ettiğini belirten Bahçeli, "MHP'ye yavru, diyor. 45 yıllık parti. Kendisi kısa pantalonla gezerken bu parti millet hizmetindeydi. Kendisi kale arkasında top toplar, antranörden torpilli olarak arada sırada sağ bek veya santrfor oynarken, Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye'nin kurtuluşu için fedakarca can veriyordu. Şimdi kalkmış bunun adına yavru muhalefet diyor. Söylerken de 'Ma Ha Pe' diyor, yani Türkçeyi de alfabeyi de sulandırıp, alfabeyi de Tayyipçe söylüyor. E peki kendisine AKP dediğiniz zaman, 'partimin adı AK Parti'dir' diyor. Dikkat edin AKP diyene kızıyor. Ak Parti diyeceksiniz. Hadi hep beraber Ak Parti dedik, 17 Aralık'daki o kir, karanın içerisinde o Ak Parti'ye nasıl Ak Parti diyelim, kap kara olmuş. Bunlara bakılınca ak diye bir şey kalmamış. 5 tane bakan istifa etmek zorunda kalmış, 4 bakanın çocukları birçok işlere karışmış" dedi.

KUNDURA KUTULARININ İÇİNDEKİ PARALAR
Bir banka genel müdürünün evinde 4.5 milyon dolar para bulunduğunu belirten Bahçeli, "Bankanın kasasında olsa herkes inanır. Genel müdürün evinde bu para ne geziyor. Başbakana bakarsanız hayır için toplanmış o para. Evlere bakıyorsunuz kundura kutuları, şimdi yılın modası kundura kutusu oldu. Kundura kutularının içerisinden paralar çıktıkça halk şaşırıyor. Çocuğa bayram öncesinde bir ayakkabı alayım dedim, vardım ayakkabıyı aldım geldim, kutuyu da sobanın içerisinde yaktım. Hiç olmasa sobaya hayrı dokunsun diye, şimdi evinde kutu olan sağına soluna bakıyor, içinde bir şey var mı diye. Bir başkası ayakkabı almaya gidiyor, ayakkabıyı kutuda istemiyor, çünkü kutu şaibe oldu. Bunların hepsine Recep Tayyip Erdoğan, kulağını tıkıyor" diye konuştu.

OĞLUN BİLALİ'İ KURTARAYIM DERKEN MEMLEKETİ YAKAMAZSIN
Türkiye böyle gidemeyeceğini, gitmemesi gerektiğini belirten Devlet Bahçeli, "Aziz vatandaşlarım. Sayın başbakanın savcıları kıymasına, emniyet mensuplarını sürmesine ve yerlerini değiştirmesine, şimdi yeni bir yasayla öğretmenleri yerlerinden edecek. Bunları yapacağın yerde paralel devlet hayallerinle, dün beraber olduklarınla bugün ayrıştığın vakit her tür hakareti yapma hakkına sahip olarak Türkiye'yi tahrip edemezsin, etmemelisin Recep Tayyip Erdoğan. Aileni, oğlun Bilal'i kurtarayım derken, memleketi yakamazsın. Cumhuriyet savcılarını göreve çağırıyorum. 17 Aralık'ta ne varsa, sonuna kadar gidin. Ne varsa ortaya çıkartın. Kime uzanıyorsa oraya kadar gitsin. Oğlun Bilal'e gidiyorsa, 'elinden tutayım, en yakın karakola ben götüreyim' de. Niye diyemiyorsun, demek ki bunun içinde merkez Recep Tayyip Erdoğan. Eğer olmamış olsaydı, bu cesareti ortaya koyardı" dedi.

MEHTER MARŞIYLA GELDİN, İZMİR MARŞIYLA GİDECEKSİN
Başbakan'ın her gelişinde, 'milli iradeyle geldim' dediğini hatırlatan Bahçeli, "İşte şimdi milli irade 25. Dönem milletvekilliği genel seçimlerinde sana öyle bir ders veriyor ki, milli iradeyle geldin, ama milli iradeyle gideceksin. Yani mehter marşıyla geldin İzmir marşıyla gideceksin, bunu demek lazım. Bu denmediği zaman Türkiye'de sıkıntılar büyüyecek" diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri