Akar: "YPG meselesi bizim için çok önemli"

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "YPG meselesi bizim için çok önemli. Amerikalı dostlarımız bizim bu konudaki pozisyonumuzu anlamakta biraz zorluk çekiyorlar. Biz terör örgütleri PKK, YPG, DEAŞ, FETÖ ve El Kaide arasında bir fark olmadığını söylüyoruz. Bunların hepsi terörist, hepsi bir ölçüde halkımıza ve güvenlik güçlerimize zarar veriyorlar. Biz bunların hepsine karşıyız." dedi.

Akar, Halifax Uluslararası Güvenlik Forumu'nda bir söyleşiye de katıldı. Burada konuşan Bakan Akar, Türkiye ile ABD arasında temel iki sorunun olduğunu belirterek, "Terör örgütü YPG'ye silah verilmesiyle, 251 kişinin katili FETÖ'nün tüm belgeleri göndermemize rağmen iade edilmemesini anlamıyoruz" diye konuştu.

Son dönemde ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerdeki iyileşmeye dikkati çeken Bakan Akar, "Münbiç'te anlaşmış olduğumuz yol haritası ve güvenlik prensipleri kapsamında yavaş da olsa faaliyetlerimiz devam ediyor." ifadesini kullandı.

ABD'li yetkililerle açık ve samimi bir şekilde iletişim kurduklarını, iki ülke arasındaki sorunlardan bahsettiklerini bildiren Akar, şunları kaydetti:

"YPG meselesi bizim için çok önemli. Amerikalı dostlarımız bizim bu konudaki pozisyonumuzu anlamakta biraz zorluk çekiyorlar. Biz terör örgütleri PKK, YPG, DEAŞ, FETÖ ve El Kaide arasında bir fark olmadığını söylüyoruz. Bunların hepsi terörist, hepsi bir ölçüde halkımıza ve güvenlik güçlerimize zarar veriyorlar. Biz bunların hepsine karşıyız. Dostlarımızdan da terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadelede kim olduklarına bakmadan hepsine karşı bizimle birlikte olmalarını talep ediyoruz. Önemli olan nokta şu; bu teröristler bizim askerlerimizi öldürüyorlar, masum insanlarımızı öldürüyorlar. O yüzden de dostlarımızın, ABD'nin onlarca, binlerce kamyon dolusu, uçak dolusu silah, cephane ve çeşitli ekipmanları bu terör örgütlerine, YPG'ye göndermesini anlamak bizim için Türk halkı için ve Türk basını için gerçekten zor. Bütün bunlar herkesin gözü önünde oluyor. Bu meseleyi çok yakından takip ediyoruz."

ABD askerlerinin teröristlerle fotoğrafı

ABD'li askerlerle YPG'lilerin bir arada yemek yediği fotoğrafa da değinen Akar, "Bu iyi bir durum değil, biraz empati yapın. Böyle bir durumu anlamamız imkansız. Bu, kritik meselelerden bir tanesi, Amerikalı çalışma arkadaşlarımızdan, dostlarımızdan bu ilişkiye son vermelerini ve başka bir şey bulmalarını istiyoruz." dedi.

FETÖ'nün Türkiye'ye çok büyük zarar verdiğini, birçok şeyi yok ettiğini vurgulayan Akar, şunları söyledi:

"Bildiğiniz üzere 251 kişinin ölmesine neden oldular, 251 kişiyi öldürdüler. 'O yapmadı', bu yapmadıysa kim yaptı bunu? Ortada bir sürü kanıt var. Adalet Bakanlığına verilmiş 85 klasör var, içinde onlarca, binlerce sayfa doküman bulunan. Bunların hepsi gönderildi. Bu meseleye esas durumu anlamak için bakılmasını talep ediyoruz. ABD ile Türkiye arasında suçluların ülkesine iadesi konusunda bir anlaşma var. Dolayısıyla bu kişilerin, FETÖ elebaşılarının ve diğer üyelerinin yargılanmak üzere Türkiye'ye gönderilmesini talep ediyoruz ki onca masum insanı kimin öldürdüğü şeklindeki sorulara cevap verilsin. Tekrar ediyorum 251 kişi öldü ve 2 binden fazla kişi yaralandı."

Türkiye'de 3,5 milyon sığınmacının bulunduğunu da bildiren Akar, "Bunların maddi, sosyal, politik etkileri var. Türk halkı büyük bir cömertlikle bu insanlara sahip çıkıyor. Bizim asıl hedefimiz bu insanlara evlerine dönebilecekleri şartları sağlamak. Yapılan çalışmalarla şimdiye kadar 300 bin Suriyeli evlerine döndü." diye konuştu.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Akar, 1 Ekim'de Suudi Arabistan'dan İstanbul'a gelen 15 kişinin de aralarında olduğu 18 kişinin olaya karıştığını hatırlatarak, şüpheli 18 kişinin Suudi Arabistan'da gözaltında tutulduğunu belirtti.


Akar, "Muhtemelen bu cinayeti işlediler ve sonra da üç dört saat içinde Türkiye’den ayrıldılar. Diplomatik dokunulmazlık yüzünden de bunu çok kolay bir şekilde yaptılar, valizle ilgili herhangi bir sorunla karşılaşmadılar." ifadelerini kullandı.

Soruları da yanıtlayan Bakan Akar, "Gazeteci ve akademisyenlerin tutuklanması"na ilişkin soru üzerine, "Türkiye bir hukuk devleti. Türkiye'de sadece gazetecilik ya da akademisyenlik yaptığı için tutuklanan kimse yok. Gazetecilik ya da akademisyenlik adı altında yasal olmayan işler yapanlar görmezden gelinemez. Sayın Cumhurbaşkanımıza, bana bir sürü olumsuz yazılar yazılıyor ama sadece gazetecilik yapıyorlar ve başları hiç derde girmiyor." karşılığını verdi.