Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde kurduğu istasyonlarla yaban hayatını korumaya yönelik önemli çalışmalar yapan Milli Parklar Genel Müdürlüğü, komşu ülkelerle de bu konuda iş birliğine gidiyor.
Milli Parklar Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Akıncıoğlu, ülkede 41 milli park bulunduğunu, ayrıca tabiat parkları, tabiat koruma alanları ve tabiat anıtlarının yer aldığını söyledi.
Bu alanların 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu'na tabi olduğunu, bunun dışında 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu'na tabi olan 80 adet yaban hayatı geliştirme sahası bulunduğunu ifade eden Akıncıoğlu, bu alanların tüm planlama faaliyetlerinin 2010 yılında tamamlanmış olacağını kaydetti.
Mustafa Akıncıoğlu, bu alanlarda hem tür bazında yaban hayvanlarının hem de HABİTAT'ların korunduğunu belirterek, ''Koruma faaliyetlerini plan çerçevesinde yapıyoruz. 2010 yılında yaban hayatı geliştirme sahalarının planlarını bitirmiş olacağız. Buralarda artık izleme, değerlendirme sistemi kurmuş olacağız. Bu alanlardaki türleri GPRS ile uydudan izliyoruz. Gelişmeleri takip ediyoruz'' diye konuştu.
Akıncıoğlu, uzman personelle çalıştıklarını ama yetişemedikleri alanlarda sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle iş birliği yaptıklarını söyledi.
-''BALIK TÜRLERİ ASLINA DÖNÜYOR, KANATLI SAYISI ARTIYOR''-
Akıncıoğlu, Trabzon'un Maçka ilçesinde Türkiye'nin en büyük balık üretme istasyonlarının bulunduğunu, çeşitli yörelerdeki dere ve göllerden alınan anaç balıklardan bu istasyonda yavru balıklar elde edildiğini ifade ederek, şunları söyledi:
''Bu önemli bir proje. Geçmişte balıklandırma amacıyla derelere farklı türler yerleştirilmiş. Bu istasyonla dereleri, genetik kirliliğe neden olabilecek unsurlardan temizleyerek o yörenin asli türlerini oraya kazandırmış olacağız. Bu yıl dere ve göllerden alınan anaç balıklardan elde edeceğimiz yaklaşık 2.5 milyon yavru balığı yine aynı alanlara bırakacağız. Bakanlık bu tesise yaklaşık 1.5 milyon TL aktardı. Bolu Yedigöller'deki tesisi buraya taşıdık. Tunceli'deki Munzur Vadisi'nden, Erzurum, Gümüşhane ve Ordu'daki bütün derelerden aldığımız bütün anaç balıkları ayrı havuzlarda, ayrı kafeslerde üretime tabi tutuyoruz. Gelecek yıl bu yılki hedef olan 2.5 milyon rakamını daha da aşmamız mümkün olacak.''
Akıncıoğlu, kanatlı türlere yönelik de önemli çalışmalar yaptıklarını belirterek, Samsun'un Tekkeköy ilçesi Gelemen mevkisinde keklik ve sülün, Afyonkarahisar'ın Şuhut ilçesinde keklik üretme ve kanatlı, Gaziantep'te de keklik üretme istasyonlarının çalışmalarını sürdürdüğünü, yıllık üretim kapasitesinin 80 bine kadar çıktığını kaydetti.
Yine nesli tehlike altında olan ve koruma altına alınan kelaynakların sayısının artırılması amacıyla Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde kurulan istasyonun çalışmalarını sürdürdüğünü, kelaynak popülasyonunun 130'lu rakamlara ulaştığını belirtti.
Sadece ulusal değil uluslararası boyutta da projeler yürüttüklerini belirten Akıncıoğlu, 2002 yılında Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan, İran ve Rusya'nın üye olduğu Kafkasya Ekolojik Bölge Konseyi kurulduğunu, bu konseyin her yıl iki kez toplanarak Kafkasya'nın biyolojik çeşitliliğine yönelik tedbirleri konuştuğunu söyledi.
Bununla ilgili tavsiye niteliğinde 2006 yılında stratejik eylem planı oluşturulduğunu, eylem planının hayata geçirilmesiyle ilgili faaliyetlerin sürdürüldüğünü bildiren Akıncıoğlu, ''Bu konseyin amacı ülkeler arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi, ülkelerin sıcak dostluklar kurmasını temin etmektir. Bunun en somut örneği Gürcistan-Türkiye arasındaki Türkiye-Gürcistan Sınır Ötesi Toplantısı. Umarız ikili iş birliği diğer ülkelere de örnek olur ve Kafkaslardaki biyolojik çeşitliliğin korunması için gerekli tedbir alınır'' dedi.
-''GÜRCİSTAN'A 10 CEYLAN GÖNDERİLECEK''-
Akıncıoğlu, Gürcistan hükümetinin bakanlık nezdinde ceylan popülasyonunun artırılmasına yönelik çalışmaları için Türkiye'den ceylan türü talebinde bulunduğunu söyledi.
Türkiye'de üç yerde ceylan üretme istasyonu bulunduğunu belirten Akıncıoğlu, ''Şanlıurfa'daki istasyondan 2 erkek, 8 dişi bireyi Gürcistan'da kurulacak istasyonu göndermeyi planladık. Şu anda bunun proje aşamalarını konuşuyoruz. Bakanımız prensipte bunu onayladı'' dedi.
Akıncıoğlu, Suriye ile ceylan ve kelaynak yerleştirilmesi, Bulgaristan ile Yıldız Dağları biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik sınır ötesi iş birliği kapsamında da faaliyetler yürüttüklerini, bunların Türkiye için güzel çalışmalar olduğunu sözlerine ekledi.