Yaydın Danışmanımız gazeteci yazar Levent Ustabaşı, AK Parti'nin ilk seçilen il başkanı Ali Rıza Akdeniz ile sandık sonuçlarını değerlendirdi;
O siyasete ilk Erdal İnönü’ün liderliğini yaptığı SODEP Ayasofya kurucu delegesi olarak siyasete girdi. Ayrıca 1989-90 yıllarında Refah Partisi il başkan yardımcılığı görevini yaptı. 1994 yerel seçimlerinde Refah Partisi’nden Trabzon belediyesi meclis üyesi seçildi. Ardından Fazilet Partisi’nin kurucu ve son İl Başkanlığı görevine seçildi. Fazilet Partisi’nde Abdullah Gül ile omuz omuza mücadele etti. Partileri her kapatıldığında yeni bir siyasi arenada yine güçlü bir şekilde yerini almasını bildi. 2003’de AK Parti’nin Trabzon il başkanı seçildi. 10 aylık il başkanlığı dönemi geçirdi.
Trabzon Belediye başkanlığı kaybedilince örgüt olarak istifa ettiler. Sonrasında ise siyaseti bıraktı. Ama siyaset asla onu bırakmadı. O Trabzon’da en entellektüel uç kesimlerle de oturup fikir alış verişi yapabilecek kentte sayılı isimlerden biri. Her yaşam tarzının toplum var olması gerektiğini savunuyor. “Bizim düzenimizde bizim gibi düşünmeyenlerin de yaşama haklarının varlığını bilerek siyaset yapmayı” ilke edindiğini her fırsatta söyler. Ali Rıza Akdeniz’den bahsediyorum. Sandık sonuçlarını değerlendirdik. Çarpıcı uyarlarda bulundu. İşte sohbetimizde öne çıkanlar;
Önce Trabzon’dan başlayalım. Sonuçları ilk öğrendiğinizde ne düşündünüz?
Seçim öncesinde toplumu dinlediğimde sonuçlarla birebir ölçüştü..
Nasıl yani?
Şöyle; Birinci parti AK Parti olacaktı, kaybı olacaktı ama çok az olacaktı. İkinci parti MHP olacaktı. Üçüncü parti CHP olacaktı. Bunu hoş sohbetlerde de konuştuğumuzda bu şekilde bir algının olduğunu görüyorduk.
Nedenleri nedir sizce?
Listelerin yapılmasında ortak aklın olmadığını gördük. Trabzon listesini Trabzon halkı satın almamıştı.
Trabzon’da AK Parti’nin oy kaybetmesinin en büyük sebebi bu mu diyorsunuz?
En büyük sebebi bu.
Diğer sebepler nedir?
Trabzon ile Türkiye geneli hemen hemen aynı. Toplum AK Parti’ye bir ikaz vermek istedi. Ancak kantarın topuzu fazla kaçmıştır Türkiye’de…
Trabzon’da?
Trabzon’da milletvekili sayısal açısından bir kayıp yoktur ancak çok cuzzi de olsa oy açısından kaybolmuştur bu Türkiye ortalamasına göre normal ama Trabzon’a göre kayıptır.
Neden kayıptır? Artırmalı mıydı oyunu?
Artılmalıydı çünkü bugüne kadar hiçbir Başbakan Trabzon’a böyle vaatlerde bulunmamıştır. Yapılanlar referans alınırsa bu yapılacak olanlar daha fazla rağbet görmeliydi.
Tekrar soruyorum. Diğer nedenler nedir?
Trabzon’da AK Parti’nin son 5-6 yılında vatandaş yerel yönetimine ulaşmakta güçlük çekmiştir. Buna basın da dahildir.
Merkez İlçe ve İl yönetimlerinden mi bahsediyorsunuz?
Evet.
Trabzon’da oy dağılıma bakıldığında kentin doğusu AK Parti’ye yine oldukça yüksek güven verdi? Batı tarafında oyları neden düştü?
Siyasi hareketlerde değişkenlik kısa zamanda olmaz. Tabanınız geçmişte ne üzerine kurulmuşsa onda çok cuzi oynamalar olur. Dolayısıyla AK Parti’nin kurulduğu yerlerde yine oyunu aldı. Bu da gösteriyorki seçmen satın almadığı listeye değil AK Parti’ye oyunu vermiştir. Liste içerisinde Süleyman Soylu’nun performansı beklemediğimin üzerinde olmuştur. Bu seçim sonucunun üzerinde Soylu’nun performansının etkili olduğunu düşünüyorum.
Süleyman Soylu olmazsaydı daha mı düşebilirdi seçim sonucu Trabzon’da..
Evet Süleyman Soylu lokomotif görevini yapmıştır. Yaşamadığı bir coğrafyada siyaset yaptığından dolayı başarılı görüyorum. AK Parti Trabzon’daki listesini toplum satın almamasına rağmen Süleyman Soylu etkili olmuştur.
DEVAMI 2. SAYFADA
RAKAMLAR TERSİNE DÖNDÜ
MHP Trabzon’da CHP’nin önüne geçti. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Daha önce MHP’ye oy veren muhafazakar taban Volkan Canalioğlu’na oy vermişti. Bu seçimde bu taban tersine döndü. Trabzon’da 4-1-1’in dışında bir sonuç çıkmayacağı buradan belliydi.
AK Parti 5’i alamaz mıydı?
Alamazdı.
Neden?
Çünkü seçmen profili MHP ve CHP arasında tercih yapıyordu. Oy olarak… CHPlisi MHP’ye, MHPlisi CHP’ye tercih yapıyordu. Rakamlar bu seferde tersine dönecekti. Dolayısıyla seçmen sayıları değiştiriyordu seçilen değişmiyordu.
3-2-1 sonucu sandıktan nasıl çıkabilirdi?
Trabzon’daki seçmen profili bu sonucun çıkmasına çok uzak!
CHP Volkan Canalioğlu krizini çözemeden seçime girmesi CHP’ye zarar mı verdi?
Evet zarar verdi. Güzel bir demokrasi örneğini veren CHP Trabzon İl örgütü seçmene ulaşmada başarısız olmuştur.
Nasıl?
Bütün üyelerinin mazeret ileri sürmeksizin seçmene ulaşması gerekirken seçmenin çok uzağında durmuşlardır. Mehmet Bekaroğlu gibi bir muhafazakar insanı Genel İdare Kurulu’na seçtiren CHP, Trabzon’da muhafazakarlara hitap eden Volkan Canalioğlu’nu içine sindirememiştir. Muhafazakar tabanında CHP’ye bakışını Trabzon’da tamamen kaçırmıştır. Burada CHP kendi öz tabanına inmek istedi. Belki düşünceleri doğrudur siyaseten. Ancak başarılı olamayan bir siyasi partinin iline faydası olması mümkün değildir. Siyasi partiler ülkeyi idare etmek için kurulurlar. Yıllarca idareden uzak kaldıktan sonra siyaset yapmalarını sorgulamalılar. Hep onlar haklı vatandaş hep haksız mantığıyla bir yere varılması mümkün değildir.
Türkiye genelinde en başarılı HDP olmuştur. Trabzon’da sayısal olarak yine AK Parti’dir. MHP’nin bir miktar oyunu artırması tabansal anlamda onla kalıcı olduğunu göstermez. Çünkü bir önceki seçimde üçüncü olan MHP bu seçimde ikinci oldu. Gelecek seçimde ne olacağı yine meçhul. Bunu bir başarı olarak adlede meyiz.
MHP listesi doğru mu yapıldı?
Doğru yapılmadı.
Nasıl olmalıydı?
Yine Trabzon seçmeni MHP’deki ikinci sırada Hüseyin Örs hocayı bekliyordu. Çünkü Hüseyin hoca Trabzon’da albenisi olan bir siyasetçi. Onun için gelecekte önünün kesilmesi için arkaya konularak unutturulmaya çalışılmıştır. Büyükşehir belediye başkan adayı yaptığınız bir ismi üçüncü sıraya atmak siyasi mantıkla izah edilmez.
Koray Aydın Ankara’dan Yavuz Aydın birinci sıradan listeye girseydi. Hüseyin Örs de ikinci sırada olsaydı. MHP Trabzon’da daha başka bir sonuca gider miydi?
Bu sıralamada da Hüseyin Örs birinci sıraya konulmalıydı. Böyle farkı sandığa yansıtırdı. Çünkü Yavuz Aydın’ın hitap ettiği seçmen bölgesi çok yoğun bir alan değil. Batı tarafına hitap ediyor. Beşikdüzü’nü hep alsa yine değişen fazla birşey olmazdı.
CHP Trabzon Milletvekili birinci sıra adayı Haluk Pekşen’i performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Haluk Pekşen partinin üyeleri tarafından tercih edilmesi doğru bir tercihti. Ancak siyasetçi ne konuşmayacağını bilmesi gerekir ne konuşacağını değil. Pekşen başlar başlamaz iki hata ile beraber konuşmaması gereken kendine göre haklı olduğun konuşma yaptı. Onun haklılığı seçmene haklı gelmemiştir.
Nedir bu iki şey?
Çayırbağı’nda imamlarla ilgili çıkışı ve Vakfıkebir’deki mitingdeki sözleri.
Bu seçim sonuçlarına göre Trabzon’u ne bekliyor? Artık tamamen vekil listeleri değişti? Siyaseten Trabzon mecrasında sıkı çekişmeler olur mu? Yani meclise giden vekiller arasında tek değişmeyen Koray Aydın… Trabzon’un siyasi vitrini yüzde 90 değişti…
Bu vitrin kenti kucaklayıcı bir vitrin olmamıştır. Umuyorum ki bunu farkedip ona göre hareket ederler. Kentin değerleriyle irtibatlarını daha sağlam kurarlar. İrtibatlarını kopartmazlar. Entellektüellerle münasebetlerini hiç kesmezler. Kentin üretimine katkı sağlayan kurumlarla kişilerle ilişkilerini kent adına nefis yapmadan sağlıklı kurarlar.
Kuramazsalar?
Bu kente yazık olur. Kendileri seçilmiş olabilir ünvanlarına ünvan katmış olabilirler ama maksat eser bırakmaktır.
Biraz genel siyaset konuşalım. Türkiye AK Parti’ye bu oy oranıyla ne demek istemiştir?
Bir ikaz vermiştir. Senin dışında da bir dünyanın varlığını bilmen gerekir. Ancak kantarın topuzunun bu kadar kaçacağını tahmin etmemiştir.
AK Parti nerede hata yaptı?
3 dönemin vermiş olduğu kuvvetli olma hissi… Dört çarpı dört yapma ihtirası. Kurucu assabiyetinden uzaklaşması…
DEVAMI 3. SAYFADA
AK PARTİ ÖRGÜTÜ FESİH ETTİ
Nasıl uzaklaştı?
Bu parti kurulurken kurucu bir ekip vardı. Kurucu bir kadro. Bu kadro 2001 Türkiye’sinin öncesini yaşamış ve ülkemize başarılar getirmemiş bir dönemi görmüştü. Bu partinin kuruluşu buradan başladı. O dönem mücadele önünüzdeki muarızlarınıza karşı verilmişti. Ve başarılı olunmuştu. Zaman ilerledikçe bu assabiyet, Türkiye’yi 2001’den alan bu oluşum devre dışı kaldı. Bir arkadaşın ifade ettiği gibi AK Parti “Yola çıktıklarından değil yolda bulduklarınla devam etmeye kalktı” Bu da küskünlükleri beraberinde getirdi. Çünkü yeni bir assabiyet oluşturuyordu AK Parti.
Bu assabiyet aynı mahalleden arkadaşlar edinebildiği gibi (örneğin Numan Kurtulmuş) başka mahallelerden de assabiyet oluşturmak istedi (örneğin Süleyman Soylu gibi) Bu assabiyeti tek bir çatı altında toplamak seçmenin tümünün kucaklaşmasıyla zorluklar yaşadı. Sonuç olarak İbni Haldun bu konuyla ilgili şunu der; Yola çıktığın kurucu assabiyetle birlikte verdiğin mücadele tek taraflıydı. Sonradan oluşturduğun assabiyette hem muarızlarınla hemde devre dışı bıraktığın kurucularına karşı mücadele verirsin. Bu da iki cephede başarısızlığı getirir.
AK Parti’nin yerelde de en büyük hatalarından bir tanesi teşkilatları feshetme alışkanlık haline gelmiştir. Demokratik usuller yerine fesih etme mantığı siyasi partiler mantığına uygun değildir. Mesela Trabzon 7 il başkanlığı normal iki kongreyle oluşmuştur. Diğerleri atama ile beraber ve fesih edilerek yerine yeni atamalarla görevlendirilme yapılmıştır.
Seçim yasası. Bu bir haksızlıktır. Görünen bu! Siz bu sistemle yüzde 16 almış bir partiyi iktidar kilit rol oynatıyorsunuz. Bu sorunu batıda İtalya çözdü. Yüzde 40 alan ülkeyi idare etme hakkını kazanıyor. Böyle olmalı. Yüzde 16’lar, Yüzde 24’ler, yüzde 40’lara hükmetmemeli. Buna ilaveten de barajında en azından yüzde 5’e indirilmesi gerekir. Baraj yüzde 5 olmuş olsaydı HDP bu kadar oy alamazdı. Çünkü kendi partisinin barajı aşamayacağını bilerek oyunu başka bir partiye verebiliyor seçmen… Bu ortadan kalkmış olurdu. Bir de bütün partiye sempatisi olan farklı siyasi partilere gönül bağı olup da iktidarda ki partiyi devirmek adına nerede en çok zarar verebilecek olduğu bir partiye yönlenebildi. Örneğin batı tarafında CHP seçmeni HDP’ye yönlendiği gibi…
Şu anda çözüm süreci devam ediyor. AK Parti HDP koalisyonu olursa çözüm süreci zarar mı görür kar mı?
Zarar eder.
Neden?
Kısır döngü olacak. Bir saç ayağı eksik olacak. Kendi içlerinde değerlendirme olacak. Farklı fikirler toplumun farklı kesimleri içerde olmayacak. Bu da toplumda ciddi kırılmalara neden olur. Karşılıklı olacak ki tartışma olsun doğru yol bulunsun. Toplumun içine sinsin.
CHP’nin ‘başarılı olduk’ sözünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Siyasi partiler iktidar olmak için siyaset yaparlar. Başarılı olunamayınca da bırakmasını bilmeliler. CHP yıllardır iktidar olamıyor. Bu 10 yıl 20 yıl değil çok partili hayata geçişten bu güne tek başına bir iktidar söz konusu olmamıştır. Bu düşüncenin sahipleri bunu çok net sorgulamalılar artık. MHP de böyle… MHP kendisini başarılı olarak addediyor ama İstanbul’da HDP’nin altında oluşu, Güneydoğu’da hiç olamaması başarısını göstermiyor. Hatta ana muhalefet talebi bile bu şartlar altında komik kaçıyor. Ana muhalefet demek Türkiye’nin varlığıdır. CHP’de inanılmaz şeyler var. Nasıl bir başarıki yüzde 27’den yüzde 25’e çektiği bir partide davul zurnayla bayram yapmak. Dünyanın neresinde var?
DEVAMI 4. SAYFADA
Peki ne yapmalılar?
Yeni bir yapılanmaya gitmeliler.
Yeni bir parti mi kursunlar?
Aynen öyle. Birincisi toplumun ihtiyaçlarını iyi irdelemeliler. Toplum ne istiyor? İki neden toplum bize teveccüh göstermiyor. Ne söylüyoruz ki taraftar bulamıyoruz. Ne yapıyoruz ki tercih edilmiyoruz. Bu sorgulamayı yapıp yeni bir partiyle topluma kendilerini anlatmaları gerekir. Koalisyon hakkı doğuyor, olması gerekeni değil olmamasını topluma gösteriyorlar. Halbuki toplum bugünki bir tercih ortaya koymuşsa maksat insanımıza hizmetse ortak değerlerde buluşmamız gerekir. Olmazları değil olurları göstermemiz gerekir. Artık siyasetin ideolojiler üzerinden değil insan odaklı insana hizmet noktasında tarif edilip ve yapılmalıdır.
Sanki bu seçimde ideolojiden uzak insan odaklı bir tarz seçildi..
Evet ilk kez bu seçimde ideolojiden uzak ekonomik vaatler ön plana yani insan odaklı bir siyaset ön plana çıkmıştır. Vaatlerde asgari ücret emeklilere yaşam imkanları sunulması doğru yaklaşım oldu.
Şüphesiz oldu. Öyle düşünüyorum ki Trabzon’da HDP’nin 4 bin 300 oy alması bölge seçmeni olmayan bir vilayette bu grubun desteklediği şeklinde düşünüyorum. Paralel yapı Trabzon’da ve Türkiye’de AK Parti’ye zarar verebilecek yapıdaki siyasi partileri tercih etmiştir.
Trabzonlu lider Haydar Baş da kendi memleketinde hayal kırıklığı yaşadı. Milli ittifak da… Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
HDP’den bile az oy aldı. Anlamak mümkün değil. Bence hocanın siyaseti sorgulaması lazım. Siyaset mi ilim adımlığı mı tercihini gözden geçirmelidir. Tarikat liderinin siyasi lider olduğu da görülmemiştir. Ayrıca Saadet Partisi ile Büyük Birlik Partisi’nin milli ittifakı istenilen amacı gerçekleştirmemiştir. Toplumsal bir beklentinin olmadığı bir aşamada iki partinin birleşerek seçme girmesi kendi seçmenlerinin de kafasını karıştırmıştır. Halbuki Saadet Partisi kendi sayısal sonuçlarını da iyi görebilmesi açısından geleceğe ışıl tutması açısında tek başına seçime girerek sonuçları öyle görebilmeliydi.
MHP ve CHP yeni parti kursun dediniz ama SP’ye demiyorsunuz neden?
Bugünki seçim sonuçlarına göre ideolojik siyaset artık bitmiştir. Yeni model ekonomi ve insan odaklı siyaset gelmiştir. Saadet Parti’si de buna göre hareket etmelidir.