"Anayasa değişmeden silah bırakmayız!"

 Murat Karayılan, silahı bırakmanın üç aşamalı bir planın son halkası olduğunu belirterek, “İlki, çatışmanın durması ve silahlı PKK’lıların çekilmesi. İkincisi, anayasa değişikliği... Türk yetkililer silahın derhâl bırakılması gerektiğini söylüyorlar. Öca

 

Murat Karayılan, silahı bırakmanın üç aşamalı bir planın son halkası olduğunu belirterek, “İlki, çatışmanın durması ve silahlı PKK’lıların çekilmesi. İkincisi, anayasa değişikliği... Türk yetkililer silahın derhâl bırakılması gerektiğini söylüyorlar. Öcalan ile anlaşmamız böyle değil. Silahı bırakmak son aşamada olacak” diye konuştu.
 
KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan El Cezire televizyonunun çözüm sürecine yönelik sorularını yanıtladı. Söyleşiden Karayılan'ın dikkat çeken bazı açıklamaları:
 
PKK'LILAR SINIR DIŞINA ÇIKACAK MI?
 
Silahlıların Türkiye sınırının dışına çekilmesi için Türk hükümetinin, çekilmemizin yasal olması konusunda bir karar alması gerekir. Çünkü ateşi şu ana dek sekiz kez tek taraflı olarak kestik, bu dokuzuncu ateşkes.
 
"SINIR DIŞINA ÇIKMAK İÇİN YASAL TEMİNAT İSTİYORUZ"
 
Türk hükümetinin ve Meclisin, PKK’lıların ona dayanarak çekilebileceği bir karar almasını gerektiriyor. Şimdi Türk hükümetinin sorunun çözümüne dair ciddiyeti konusunda kuşkulanmaya başladık. Hükümetin Öcalan ile müzakere için tayin ettiği komisyon bile bu düşüncemizi doğrulamış durumda. Fakat hükümet, son bir haftada tavrını değiştirdi ve çekilme için bir yasaya ihtiyaç olmadığını söylemeye başladı.
 
SINIR DIŞI İLE KASTEDİLEN YER NERESİ?
 
Henüz kesin değil ama büyük olasılıkla Kürdistan bölgesi olacak çünkü burada hâlâ mevkilerimiz var.
 
"TÜRKİYE'NİN İSTEDİĞİ ÇEKİLME İMKANSIZ"
 
Türkiye, sorunu yüzeysel bir şekilde ele alıyor. Kendilerinin geri çekilmesi için bizim çekilmemizi istiyorlar. Bu imkânsız. 30 senedir savaşan insanlar var. Türkiye’den çekilmeleri kolay bir iş değil. Bunun için çaba gerekiyor, biz kendi açımızdan buna hazırız. Öncelikle onları ikna etmeliyiz. Yönetimimiz ikna yönetimidir, hiçbir şeyi zorla yaptırmaz.
 
Çekilmeyeceğiz, demiyoruz. Konunun bir yasal düzenlemeye ihtiyacı olduğunu ve hükümetin üzerine düşeni yapması gerektiğini söylüyoruz. İş karışık bir hâl aldı çünkü hükümet, kendisinden istenileni yapmadı. Hükümet şimdi Öcalan’a bir heyet daha gönderecek.
 
Bir komisyonun iki hafta önce kendisiyle bir araya geldiğini biliyorum. Komisyon daha sonra kendi arasında da bir toplantı yaptı. Diğer taraftan MİT Müsteşarı ve Başbakan ile ilişkisi olan dokuz bakan da dört buçuk saat süren bir toplantı yaptılar ve nasıl bir sonuca ulaştıklarından haberdar değiliz. Biz de soruyoruz, konunun iki tarafı mı var yoksa tek bir tarafı mı? Türkiye bizimle istişare etmeden tek taraflı hareket ediyor. Konuya vakıf olmalıyız ve en azından bizimle istişare edilmeli.
 
"ÖCALAN İLE TEMAS KURMAZSAK İSTENİLENİ YAPMAMIZ İMKANSIZ"
 
Öcalan’ı bizim önderimiz olarak gördüğü ve onunla müzakerede bulunmak istediği sürece Türkiye’nin, Öcalan'la temas kurmamızı kolaylaştırması ve Öcalan’ın hapis koşullarını iyileştirmesi gerekir. Çözüm istiyorsanız çözüm için alan yaratın, Öcalan’ın danışmanlarıyla BDP’lilerle bizimle ve konuyla ilgili olarak oluşturulan komisyonlarla temas kurmasını kolaylaştırın. Bu çok gerekli ve bu gerçekleşmezse tarihî bir karar almamız ve Türkiye’nin istediği hızda ve kolaylıkta uygulamamız imkânsız olur.
 
"SİLAH BIRAKMAMIZ İÇİN ÖNCE ANAYASA DEĞİŞMELİ"
 
Üç aşamadan oluşan kapsamlı bir proje var. İlki, çatışmanın durması ve silahlı PKK’lıların çekilmesi. İkincisi, anayasa değişikliği. Şimdi Türkiye’de, bütün milletleri kucaklaması gereken asıl anayasayı oluşturma çabaları var. Türkiye’de pek çok millet var ve yeni anayasa bütün milletlerin haklarını ve kimliklerini garanti altına almalı. Anayasa onları tanımlamalı. Bu olur da gerçek demokrasi gerçekleşirse Kürt halkı kendi diliyle konuşabilir ve kendini yönetebilirse bölgesini geliştirebilir, özgür ve Türk kardeşi ile eşit olabilirse üçüncü aşamaya gireriz. Bu da normalleşme aşaması olur. Toplum daimî barışı inşa eder ve düşüncesinde değişiklik meydana gelir, birlik ve eşitlik düşüncesi olur. Bu durumda PKK, Türkiye’de normal bir hâl alır. O zaman silahı tartışırız. Aslında o zaman silaha ihtiyacımız kalmaz. Türk yetkililer silahın derhâl bırakılması gerektiğini söylüyorlar. Öcalan ile anlaşmamız böyle değil. Silahı bırakmak son aşamada olacak.
 
"BİZ SUÇ İŞLEMEDİK"
 
Türkiye’den af istemediğimizi söylemek istiyorum. Biz suçlu değiliz, bir suç işlemedik. Kürdistan’ın özgürlüğünün yandaşları, kutsal görevlerini yerine getirdiler. Suçlu değiller ki kendilerini savunsunlar. Ama iki tarafın da çok fazla kayıp verdiği bir savaş var. Bize karşı katliam yapıldı. Kürt halkı bir dram yaşadı. Ona karşı soykırım yapıldı. Öncelikle Kürt halkı, Türk Devleti'ni affetmeli. Sonra da devlet ve Türk toplumu Kürtleri affeder. Böylece tek bir beden olabilir ve kapsamlı bir barış inşa edebiliriz.

 

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri