Arınç, "Ben aynı durumda olsaydım böyle bir şeyi yapmak istemezdim. Ama yasada kısıtlayıcı bir hüküm yok." ifadesini kullandı.
Hilye-i Şerif, modern hilyeler ve günümüze kalan fermanlardan oluşturulan Hüsn-ü Hat Sergisi, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın da katıldığı tören ile Sanat Akmerkez'de açıldı.
Serginin açılışında konuşan Bülent Arınç, "Meclis Başkanlığım döneminde Dolmabahçe Sarayı'nda, Beylerbeyi Sarayı'nda, kasır ve köşklerde sanat eserleri vardı. Bunlar sadece gezenler tarafından bilinebilen objelerdi. Biz bunları hem farklı mekanlarda sergilemeye başlamıştık, hem de dünyada pek çok merkezde bunların sergilerini açmıştık. Dolayısıyla tüm eserlerimizin İstanbul'da da, dünyanın önemli kültür merkezlerinde de sergilenecek olması, bizi dünyanın Medeniyetler İttifakı Projesi içerisinde de çok önemli bir yere oturtmuş olacaktır.'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de Hilye-i Şerif ve fermanlar konusunda duyarlı olduğunu dile getiren Arınç, "Bunun en güzel örneği yaklaşık 2 ay önce Devlet Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinden birinin Hattat Hasan Çelebi'ye verilmesidir." dedi.
Serginin emsalleri için örnek olmasını dileyen Arınç, emeği geçen herkese de teşekkür etti.
Akmerkez Yönetim Kurulu Başkanı Raif Dinçkök de, serginin bu yılın ilk etkinliği olduğunu hatırlattı. Konuşmaların ardından Bülent Arınç ve beraberindekiler sergiyi gezdi.
Sergi açılışının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Arınç, Hakan Şükür'ün futbol yorumculuğu hakkında konuştu. Yorumculuk yapmak için yasada kısıtlayıcı bir durum olmadığına dikkat çeken Arınç, "Hakan Şükür milletvekilidir. Bir televizyon kanalında yorum yaparak karşılığında ücret almayı mevcut yasalar karşısında uygun bulmuştur. Muharrem İnce benim dönemimde meclis başkanıyken Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir okulda ders vermek istediğini ifade etmişti. 'Biz de Milli Eğitim Bakanlığı bir kamu kuruluşudur. Yasalarımız gereğince ders vermeniz mümkün değildir' demiştik. Dün bence TBMM'nin açıkladığı karar her şeyi ifade ediyor. Milletvekillerinin özel sektörde veya özel amaçlarla yaptıkları işlerde kanunda bir yasaklama olmadığını meclis başkanı bildiriyor. Bence sayın Cemil Çiçek'in bu konuda verdiği veya aldığı kararın gazetelerde yayınlanması gerekir. O kararın içinde Hakan Şükür'ün yaptığı işleri yasaklayan bir madde bulunmadığı görülüyor. Yasak olmamasına rağmen etik açıdan bu yapılmalı mı derseniz bu kişiye bağlı bir davranış olur. Ben aynı durumda olsaydım böyle bir şeyi yapmak istemezdim. Ama yasada kısıtlayıcı bir hüküm yok." şeklinde konuştu.