“Türkiye’de askeri güvenlik bölgesi denilen birçok yerin bu sıfatla alakasının olmadığını gördük” diyen Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Davut Güney, Askeri güvenlik bölgelerinin tamamen yeniden belirlendiğini açıkladı.
Yabancılara mülk satışının önünü açan mütekabiliyet düzenlemesiyle askeri güvenlik bölgeleri ve askeri yasak bölgelerin sınırları da yeniden belirleniyor.
“Türkiye’de askeri güvenlik bölgesi denilen birçok yerin bu sıfatla alakasının olmadığını gördük” diyen Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Davut Güney, “Siz her asker tel örgüsünün çevresine 500 metre koruma alanı getirirseniz Türkiye’nin her tarafı askeri güvenlik bölgesi olur. Onun için askeri güvenlik bölgeleri tamamen yeniden belirleniyor” diye konuştu.
Mütekabiliyete en çok ilgiyi Arapların, Azerilerin ve Kazakların gösterdiğini belirten Güney, “Varlıklı Suriyelilerden de yoğun talep var. Ama izin olmadığı için bu kişiler Dubai ve Fas’a gidiyor” dedi. Türkiye yüzölçümünün 210 bin kilometrekaresinin orman, göl ve SİT alanı olduğunu belirten Güney, şunları söyledi: “Her isteyen Türkiye’nin her istediği yerinde gayrimenkul alamayacak.
Özellikle askeri yasak bölgeler ve askeri güvenlik bölgeleriyle ilgili Bakanlar Kurulu kararı ağustos başında çıktı. Biz hemen bölgelerimize gerekli talimatı gönderdik. Bununla ilgili talepler geliyor ama halen şu anda askeri güvenlik bölgeleri, askeri yasak bölgeler ve özel güvenlik bölgeleriyle ilgili bakanlıklardan görüş istiyoruz. Tabi bu görüşler halen sonuçlanmadı.
Bir yıl içinde göndermeleri gerekiyor. Daha önce gönderilmiş olan yerlerle ilgili çalışmalar sürüyor. Halen ilgili kurumların görüşüne ihtiyacımız var. Tespitler tamamlanmadan satış olmayacak, herhangi bir yanlışa sebep vermemek için görüş soruyoruz. Arap ülkelerinden, Azerbaycan’dan Kazakistan’dan talep var. Tayvanlılar ‘biz nasıl alacağız’ diye telefonlar açıyor. Listeye göre Tayvan diye bir devlet yok.
Yedi ay süre kaldı
18 Mayıs’ta kanun yürürlüğe girdi. Bu nedenle önümüzdeki 18 Mayıs’a kadar bize askeri güvenlik bölgeleri, askeri bölgeler, yasak bölgeler, özel güvenlik bölgeleriyle ilgili bilgileri vermeleri lazım. Bize verilenlerin üzerinde de çalışıyoruz. Onlar askeri yasak bölge ya da askeri güvenlik bölgeleriyle ilgili tapu ve harita bilgilerini verecek. Biz kendi haritamıza işleyip tapuya da şerh edeceğiz.
500 metre koruma mı olur?
Mesela 1995’te denilmiş ki Kara Harp Okulunun çevresi Askeri Güvenlik Bölgesi denilmiş. Şimdi orası askeri güvenlik bölgesi mi değil mi? Fethiye’de, Milas’ta Çanakkale de olsun askeri güvenlik bölgesi diye arazinin tamamı güvenlik bölgesi olarak belirlenmiş. Siz her asker tel örgüsünün çevresine 500 metre koruma alanı getirirseniz Türkiye’nin her tarafı askeri güvenlik bölgesi olur. Onun için askeri güvenlik bölgeleri yeniden belirleniyor.
Alamayınca Dubai’ye gidiyorlar
İranlılarda bir sınırlama yok. İşyeri, arsa konut hepsini alabiliyorlar. Suriye’ye esneme Bakanlar Kurulu’nun yetkisinde. Şirket kurup almalarında bir sıkıntı yok. Varlıklı Suriyeler Tunus’tan, Fas’tan, Dubai’den gayrimenkul alıyorlar.”
Askeri bölgeyle alakası yok
TAPU ve Kadastro Genel Müdürü Davut Güney, askeri güvenlik bölgesi denilen alanların çoğunun askeri güvenlik bölgesiyle alakasının olmadığını belirterek şunları söyledi: “Ama çoğunda tapuda şerhi olduğunu gördük. 10 şehirde çalışmaları tamamladık. Talep sayısı ne kadardır bilmiyoruz. Yanıt gelme süresi değişiyor, süreç uzun sürüyor. 3-4 ay sürdüğü oluyor.
Biz istiyoruz ki o bilgiler bize hemen gelsin. Bir an evvel sonuçlandırmak istiyoruz. Çünkü parası olan gidip başka yerlerden de alıyor. Bölgede çok varlıklı Suriye’den gelen insanlar var deniliyor. Ama onlar alamadıkları için birşey yapamıyoruz.”