Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı, 1 Ekim'de ilçelerde görevli askerlere "Personel Ailelerinin İkamet Durumu" başlığıyla bir yazı göndererek, güvenlik uyarısında bulundu. Yazıda, "Silvan, Hani, Lice, Kulp ve Dicle İlçesi'nde, dışarıda ikamet etmekte olan personel ailelerinin, güvenlik nedeniyle daha güvenli olan başka bir yere gönderilmesi emredilmiştir" ifadesine yer verildi.
Ayrıca çatışmaların yaşandığı Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde görevli askerlere, "Personele ve Ailelerine Yönelik Emniyet Tedbirleri" başlığıyla, ailelerini bölgeden götürmedikleri takdirde sorumluluğun kendilerinde olacağına dair belge de imzalatıldı. Belgede şu ifadeler yer aldı:
'EMNİYET SORUMLULUĞU ŞAHSIMA AİTTİR'
Beyanı "Bu kapsamda; askeri gazino veya lojmanlar dışında ikamet etmekteyim. Kardeş aile uygulamasından bana gösterilen askeri gazino/askeri kışla gibi tesislerden yararlanmak istemiyorum. Bölgedeki terörle ilgili gelişmeleri biliyorum ve takip ediyorum. Dışarıda kalmayı emniyetsiz olarak değerlendiriyorum ve dışarıda ikamet etmeye devam edeceğimi kabul ve beyan ediyorum. Kişisel emniyet sorumluluğu şahsıma aittir."
'TEDBİRLER NORMAL'
Genelkurmay yetkilileri, TSK personelinin güvenliği ve yeterli sayıda lojman olmadığı için asker ailelerinin bölgeden uzaklaşmaları yönünde tedbir alındığını doğruladı.
Üst düzey bir askeri yetkili, "Bu tedbirlerin alınması normal. PKK'nın askeri birlik dışında evlerde oturan personeli hedef almak için bilgi topladığını biliyoruz. Esas sorun lojman yokluğu nedeniyle personelin barınma imkânlarının yetersiz olması. Personelimiz mecburen birlik dışından ev tutuyor ve bu da bazı yerlerde can güvenliği açısından risk yaratıyor. Askerlerimizi, ailelerini gönderip birlik içinde kalmaya davet ediyoruz" dedi.
PKK'lıların son dönemdeki telsiz görüşmelerinde, askeri lojman dışındaki evlerde yaşayan TSK personelini "yumuşak hedefsoft target" olarak gördüğü, eylem hazırlığı yaptığı da tespit edildi.
CEYLANPINAR'DA 2 POLİS EVLERİNDE ŞEHİT OLMUŞTU
2006'dan itibaren terör örgütü PKK, 'suikast' tipi saldırılara imza attı. 9 yılda, aralarında bir binbaşının da bulunduğu 15 asker şehit düştü. İşte o suikastlardan bazıları...
-Şırnak'ın Beytüşşebap İlçesi'nde, 8 Ağustos 2006'da, Jandarma Astsubay Levent Çevik'in (38) ailesiyle yaşadığı evi gözetleyen 2 terörist, gece yarısı evin kapısını kırarak Kalaşnikof tüfekle saldırı düzenledi. Açılan ateşle yaralanan Astsubay Çevik hastanede şehit oldu.
-Hakkâri'nin Yüksekova İlçesi'nde, 14 Temmuz 2010'da, sivil kıyafetiyle evinden işe gitmek için çıkan Uzman Çavuş Yasin Ak (33), Cengiz Topel Caddesi'nde arkasından yaklaşan kimliği belirsiz bir kişi tarafından başından vurularak şehit edildi.
-Şanlıurfa'nın Ceylanpınar İlçesi'nde, geçen 23 Temmuz'da, polis memurları Okan Acar (25) ile Feyyaz Yumuşak (24), TOKİ Konutları'ndaki dairelerinde başlarından vurularak şehit edildi.
LOJMAN YOK, SUİKAST VAR
Güvenlik uzmanları, bölgede lojman bulamayan askeri personelin mahalle aralarında oturmasının terör örgütüne "kolay iz sürme" olanağı verdiğini belirtti. Uzman çavuşların 'ilk yıllarında silah taşımasının yasak olması'nınsa teröristlerin işini kolaylaştırdığı ileri sürüldü.
Emekli Uzman Erbaşlar Derneği (EMUZDER) Başkanı Esef Merdoğlu, "Uzman erbaşlara birinci yılını tamamlayana kadar tabanca alma hakkı tanınmıyor. Çarşıda şehit edilen uzman erbaşlara 'Tabanca taşıyamazsın' diye emir veren komutanlar var" dedi. Uzman erbaşların neredeyse tamamının kiralık evde oturduğunu dile getiren Merdoğlu, "Lojman hakları yüzde 5. Subayların yüzde 60, astsubaylarınsa yüzde 35" diye konuştu.
PKK'nın taktik değiştirerek kırsaldaki yapılanmasını şehirlere taşıdığını kaydeden Türkiye Astsubaylar Derneği Başkanı Ahmet Keser ise "Asker ailelerinin ivedilikle lojman grupları oluşturularak oralara taşınması lazım" ifadesini kullandı. Sorunun sadece lojmanla halledilemeyeceğini söyleyen Güvenlik Politikaları Uzmanı Mete Yarar ise "Askeri ve polisi birliğin içine hapsedemezsiniz. Şehir güvenliğinin sağlanması gerekiyor" dedi.