Atalay Demirci, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimine yönelik başlattığı soruşturma kapsamında tutuklandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Ankara Adliyesi'ne getirien ünlü komedyenin, savcılık sorgusunun ardından 'terör örgütüne üye olma' suçundan tutuklanmasına karar verildi.
Ünlü komedyenin, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası sosyal medya hesabının hacklenmesi sonucu Fethullah Gülen'e yakın isimler Enes Kanter ve Hakan Şükür'le yazışmaları ortaya çıkmıştı.
Söz konusu paylaşımların ardından bir açıklama yapan ünlü komedyen, "İçinde bulunduğum durumun bir hata olduğunu kabullenmem ile birlikte, son zamanlardaki oluşan örgütsel yapının ve getirdiklerinin rahatsızlığını yaşamış ve yaşanan 15 Temmuz gecesi Fettullah Gülen Terör Örgütü tarafından yapılan darbe girişiminden sonra benim de herkes gibi fikrim değişmiştir" ifadelerini kullanmıştı.
Atalay Demirci, son olarak Beyaz TV muhaberinin kendisiyle gerçekleştirdiği röportaj sonrası yüzüne tükürmesi ile gündeme gelmişti.
ATALAY DEMİRCİ'NİN İFADESİNDE İTİRAFLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan komedyen Atalay Demirci, emniyetteki ifadesinde, bir televizyon kanalında yayınlanan yarışma programını kazanmasında, "kendisi için oy kullanan örgüt mensuplarının payı olduğunu düşündüğünü" söyledi.
FETÖ'nün darbe girişiminin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında tutuklanan Demirci, emniyette verdiği ifadesinde, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile tanıştığını itiraf ederek, örgüt ile irtibatını anlattı.
İfadesinde, 1976 yılında Ankara'nın Nallıhan ilçesinde doğduğunu, 3 yaşında babasını kaybettiğini, annesi tarafından terk edildiği için 9 yaşına kadar kendisine amcasının baktığını anlatan Atalay Demirci, daha sonra amcası tarafından Amasya Yetiştirme Yurdu'na yerleştirildiğini söyledi.
1995'te Bayındırlık ve İskan Bakanlığında memur olarak göreve başladığını, 1996'da kanser olduğunu öğrenmesinin ardından 2 yıl tedavi gördüğünü belirten Demirci, memurluk "sıkıcı" geldiği için sahne hayatına atıldığını ifade etti.
Dünya Radyo'da 2000 yılında işe başladığını ve "Kelalaka" adlı programı 7 yıl sunduğunu aktaran Atalay Demirci, bu süre içerisinde FETÖ ile bağlantılı dershaneler, okullar ve derneklerde gösteri yaptığını ve radyo programcısı olarak yurt dışında düzenlenen birçok programa katıldığını anlattı.
Atlanta'da 2005 yılında katıldığı bir festival öncesinde, kod adı "Vefa" olan Muhammet Yusuf Kulaksız'ın, tanıştırmak için kendisini FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e götürdüğünü belirten Demirci, bu görüşmenin yaklaşık 1 saat sürdüğünü dile getirdi.
Atalay Demirci, ifadesinde, ziyarete ilişkin şunları söyledi:
"2005 yılında Muhammet Yusuf Kulaksız isimli şahıs ile birlikte gittiğimizde yine bu şahıs aracılığıyla tanıştık. Bundan başka da Fetullah Gülen isimli şahıs ile bir görüşmem herhangi bir şekilde olmadı. Sonraki süreçte de yakınımda bulunan insanlardan, 'Bak, artık hocaefendi ile de tanıştın, hal ve hareketlerine daha çok dikkat etmelisin' anlamında çok sözler duydum.
Bu sözleri de genelde tüm yurt yetkilileri, dershane görevlileri, radyo çalışanlarından duydum. Yusuf Kulaksız benim huzura alındığımı her program öncesinde, gittiğimiz her yerde dile getirdiği için bu söylemlere muhatap olurdum.
Bu ziyaretten dolayı gittiğimiz gösterilerden de Fetullah Gülen'i ziyaret etmenin manevi hazzı sebebi ile herhangi bir ücret kazancım olmadı."
- "Cemaat sayesinde popülaritem arttı"
Meslekte ilerlemesinde örgütün rolü olup olmadığı ve örgütten bir destek alıp almadığı sorulan Demirci, ifadesinde bu soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Bu örgütten direkt olarak bir destek gördüm diyemem, ancak Dünya Radyo'da çalışmamdan dolayı kabul etmeliyim ki çevremde daha çok bunlara hizmet eden insanlar olmakla beraber popülaritem daha da arttı. 2007 yılında Dünya Radyo'dan ayrılmama rağmen 2013 yılındaki 'Yetenek Sizsiniz' yarışmasında benim adıma cemaat tarafından oy kullanan şahısların olduğunu düşünüyorum. Benim ayrılmam üst kademedeki Muhammet Yusuf Kulaksız ile olmuştur. Alt kademedeki cemaate bağlı kişilerin bundan haberleri olmadığını düşünüyorum. Ancak ben cemaate bağlı hiç kimseyi arayıp, destek olmalarını istemedim."
- Twitter hesabının hacklenmesi
Atalay Demirci, Hakan Şükür ve Enes Kanter ile sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı yazışmalara ilişkin sorulara ise şu cevapları verdi:
"Hakan Şükür ve Enes Kanter ile yaptığım yazışmalar, 'benim örgüt içerisinde bir faaliyette bulunduğum' algısı oluşturularak internete servis edildi. Kullanmış olduğum telefonuma abuk subuk, tehdit ve hakaret dolu mesajlar aldım. O andan sonra bana bir kötülük yapabileceklerini düşünerek, Beysukent'te bulunan polis merkezine giderek suç duyurusunda bulundum. Hatta yıllardır tüm arkadaşlarımı kaydettiğim numaramı ve telefonumu değiştirme ihtiyacı hissettim."
Devlete ve millete ihanet etmediğini belirten Demirci, aralarında Şükür, Kanter, Fetullah Gülen'in yeğeni Kemal Gülen ile Ekrem Dumanlı'nın da bulunduğu, tanıdığı kişilerin isimlerini verdi.
Atalay Demirci, "Zamanında bu insanlarla, örgüt mensubu değil de bir hayırlı iş yapan grup olarak bildiğim için aynı safta göründüm ve çalıştım. Şu an bu düşüncelerimin yanlış olduğunun farkındayım. Bugüne kadar onlarla geçirdiğim her anım yüzünden büyük bir pişmanlık ve üzüntü duymaktayım." diye konuştu.
İfadesinde mal varlığına ilişkin de bilgi veren Demirci, ortalama 2 milyon lira değerinde bahçeli bir ev ve lüks bir otomobili ile Ankara Gölbaşı'nda 2 dönüm arsası bulunduğunu söyledi.
Yaklaşık 2 milyon lira borcu olduğunu da iddia eden Atalay Demirci, Enes Kanter'den mayıs ayında 100 bin dolar borç aldığını ve yaptığı telefon görüşmesinde de borcu söz verdiği tarihte ödeyemeyeceğini söylediğini aktardı.
Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanan Demirci, cezaevine konuldu.