Sultan II. Abdülhamid'in torununun düğününde "Osmanlı'yı süren soysuzları da lanetle anıyorum" sözleriyle Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına hakaret eden eski Refah Partisi Milletvekili Şevki Yılmaz tartışma yarattı.
Yılmaz'a tepki gösteren binlerce kullanıcının yaptığı paylaşımlarla "#ŞevkiYılmazTutuklansın" etiketi kısa sürede Twitter'da TT oldu. Refah Partisi Milletvekili Şevki Yılmaz'ın Atatürk'e hakaret ettiği görüntüleri paylaşıp "Tutuklansın" çağrısında bulundu.
ATATÜRK VE ARKADAŞLARINI HEDEF ALDI
Sultan II. Abdülhamid'in 4. kuşak torunu Berna Osmanoğlu'nun düğününde gelin ve damadın şahitliklerini yapan isimlerden birisi olan eski Refah Partisi Milletvekili Şevki Yılmaz, Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın da katıldığı törende "Osmanlı'yı süren soysuzları da lanetle anıyorum" sözleriyle Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını hedef aldı.
"ŞEVKİ YILMAZ TUTUKLANSIN" ETİKETİ GÜNDEM OLDU
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret eden eski Refah Partisi Milletvekili Şevki Yılmaz için harekete geçilmesi çağrısında bulunan binlerce kullanıcı sosyal medya üzerinden yaptıkları yorumlarla "#ŞevkiYılmazTutuklansın" etiketini Twitter'da kısa sürede TT yaptı.
TOPLUCA BEDDUA ETTİKLERİ GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI
Öte yandan Şevki Yılmaz ile ilgili gece saatlerinde internete yeni bir görüntü daha düştü. Yeni görüntülerde Şevki Yılmaz'ın "Selanik'ten gelen dönmeleri, onlara destek verenleri kahr-ı perişan eyle" diye dua ettiği ve videodaki diğer insanların da "Amin" dediği görüldü. Videoda Diyanet'e bağlı bir kamu görevlisi olan İmam Halil Konakcı'nın da "Amin" dediği yer aldı.
İLBER ORTAYLI’DAN TEPKİ
Berna Sultan Osmanoğlu’nun nikâhında Şevki Yılmaz’ın kullandığı ifadelere sosyal medya hesabından tepki gösteren Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Bunlar tarih bilmeyen insanların kahvehane köşelerine yakışan sözleridir. Açık bir Atatürk düşmanlığıdır, hazımsızlığıdır” dedi.
Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın sosyal medya paylaşımı şöyle:
“Bugün basına yansıyan haberlerde geçen davete bir düğün vesilesiyle katıldım. Ne kimin davet edileceğine karışırım ne de masada oturanları tanırım. Düğün merasimi sırasında eski bir milletvekilinin yersiz konuşmalarını tasvip etmem mümkün değildir. Rahatsızlığımı da sıra bana gelince belirttim. Bunlar tarih bilmeyen insanların kahvehane köşelerine yakışan sözleridir. Açık bir Atatürk düşmanlığıdır, hazımsızlığıdır. Atatürk'le, Cumhuriyet'le, İstiklal Savaşı komutanlarıyla didişmeye kalkan sivri zekâlıların bu faaliyetlerinin arkasında tarihçilik merakının hatta ideolojinin ağırlık kazandığına inananlardan değilim, saikler başkadır. Türk tarihinin kurumları ve büyükleriyle didişmek, yani tahripkâr bir milliyetçilikle ortaya çıkmak bize ve bazı toplamlara has olaydır. Bugün eğer birileri bu ülkede rahatlıkla fikirlerini söyleyebiliyorsa Atatürk ve silah arkadaşları sayesindedir. Türkiye'yi etrafındaki devletlerle mukayese ettiğiniz zaman bize bu vatanı Atatürk önderliğinde emanet edenlerin ne kadar büyük iş başardığını görürsünüz. Cumhuriyet'i ayakta tutmak ve korumak bizim vazifemiz. Eğer ayakta tutmazsak, tahrip edersek gidecek bir yerimiz olmadığını da birilerinin artık anlaması gerekir.”
ŞEVKİ YILMAZ KİMDİR?
Şevki Yılmaz, 1955 yılında İzmit'te doğdu. İlköğrenimine İzmit'te başladı ve ardından İmam Hatip Lisesi'nde eğitim gördü. Lise eğitimini Derince Lisesi'ni dışarıdan bitirerek tamamladı. 1974 yılında, MSP-CHP koalisyonunda Adalet Bakanlığı'nda özel kalem müdürü olarak görev aldı. 1980'de İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü'nden mezun oldu ve ardından Kartal Müftülüğü'nde memurluk görevine başladı. 1982'de Avrupa Milli Görüş Teşkilatları'nda Avusturya bölge başkanlığına atandı. 1984 yılında teşkilatın tanıtımdan sorumlu genel başkan yardımcısı oldu. 1995 Türkiye genel seçimlerinde Refah Partisi'nden (RP) Rize milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi. Ancak, 28 Şubat 1997 sürecinin ardından RP'den istifa etti. Bu dönemde Necmettin Erbakan, Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, İbrahim Halil Çelik, Hasan Hüseyin Ceylan, Şükrü Karatepe, Bekir Yıldız, Zeki Başaran, Selahaddin Aydar, Hasan Celal Güzel ve Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte siyasi yasaklılar arasında yer aldı ve bu süreçte Avrupa'ya giderek çalışmalarını orada sürdürdü. 19 Eylül 2004 tarihinde Türkiye'ye dönerek faaliyetlerine devam etti.