Avrasya Üniversitesi Ömer Yıldız Yerleşkesinde yeni oluşturulan kütüphaneye geçtiğimiz günlerde geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda eden Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu’nun ismi verildi.
Ömer Yıldız Yerleşkesinde düzenlenen anma törenine merhum Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu’nun eşi Şükran Bocutoğlu, oğlu Tuğrul Bocutoğlu, gelini ve torunları, Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız, Mütevelli Heyet Üyeleri, Rektör Vekili Prof. Dr. Gülay Yeginoğlu, Genel Sekreter Gülay Yeniçeri’nin yanı sıra yakın arkadaşları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Programda Bocutoğlu’nun özgeçmişi okundu, anı videosu ve yakın arkadaşlarının konuşmalarının olduğu video izlendi.
Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız konuşmasında “Gözü tok bir insandı, saygılı bir insandı, dolu biriydi. Her sabah en az yarım saat konuşmamız olurdu. Benim için çok büyük bir kayıp oldu. Hocamız bizim en iyi yoldaşımız, rehberimizdi. Onun için ne yapsak azdır. Kendisi bir kütüphane, bir bilgi hazinesiydi. Onun ismini yeni hazırladığımız kütüphanemizde yaşamasını istedik. Burada salonumuzu dolduran akademisyen arkadaşlarımıza da sesleniyorum. Merhum hocamızdan daha önemli bir örnek akademisyen yoktur. Onun izinden gidiniz, onun gibi çalışın. Ülkeniz için, insanlık için, bilimin gelişmesi için çaba sarf edin. Değerli hocamızla altı yıl çalışmak bizim için en büyük gururdur. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesine sabırlar diliyorum” dedi.
Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu’nun oğlu Tuğrul Bocutoğlu ise “Cenazeye gelen bir aile dostumuz bize babamla ölmeden kısa bir süre önce yaptığı görüşmeyi anlattı, sizlerle paylaşmak istedim. Kendisi Volkan Kakaç aynı zamanda babamın öğrencisidir. Ona şöyle bir şiir okumuş “İnsanlar gider, şarkıları kalır. Şarkılar var uzun yüzyılları dolanır. Şarkılar var kısa, söylendiği yerde kalır. Biz senin şarkını yüzyıllarca söyleyeceğiz. Babamda ona cevap vermiş. Allah razı olsun Volkan’cığım, bir de benim sana şiirim var demiş. “Ölüyorum Allah’ım bu da oldu işte. Her ölüm erken ölümdür biliyorum. Ayrıca aldığım şu hayat fena değildir, üstü kalsın. Daha söyleyecek bir söz bulamıyorum. Şunu da eklemek istiyorum. Son on iki yıldır yurt dışında yaşadığım için çok fazla fiziki olarak görüşemiyorduk ama her gün telefonla görüşüyorduk. Burada geçirdiği son altı yıldır çok mutlu, çok huzurluydu, çok keyifliydi. Her görüşmemizde bunu dile getirirdi. Hepimize bu durum pozitif bir şekilde yansıyordu. Bu sebeple başta Ömer amca olmak üzere tüm Avrasya Üniversitesi ailesine teşekkür ediyorum. Nur içinde yatsın” diye konuştu.