Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Denizli Koordinatörü Ümit Dağdeviren, Türkiye'nin 1959 yılından bu yana Avrupa Birliği (AB)'ne giriş sürecinde toplam 15 milyar euro aidat ödediğini, Kırsal Kalkınma Programı (IPARD) projeleriyle bunun hiç olmazsa bir kısmını geri almaya çalıştığını ve bunun millî bir mesele olduğunu söyledi.
Kurumlarını tanıtmak için Hotel North Point'te bir basın toplantısı düzenleyen Dağdeviren, AB tarafından tarım sektörü ve kırsal alanda Türkiye'ye sağlanacak desteklerin çerçevesini çizen IPARD'ın, AB Komisyonu tarafından 2008 yılında onaylanarak uygulanmaya başlandığını belirti.TKDK Denizli Koordinatörü Dağdeviren, "IPARD, kırsal alanda sadece tarım ve hayvancılık değil, çevre, turizm ve sanayi gibi oldukça geniş bir yelpazeyi kapsayan, tarımsal yatırımların desteklenmesi ve yönlendirilmesi, kırsal ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi, istihdamın arttırılması ve yerel kalkınma stratejilerinin harekete geçirilmesini amaçlamaktadır.
Program kapsamında yüzde 50 ile 65 arasında değişen oranlarda hibe desteği verilecektir. Programa dahil 42 ilde kullanılacak toplam hibe tutarı yaklaşık 1,2 milyar euro olup il bazında herhangi bir bütçe sınırlaması bulunmuyor." dedi.
Sadece Denizli'de değil, diğer illerdeki ve hattâ yurtdışındaki vatandaşlardan yerli yabancı yatırım yapmak isteyen hedef kitleye ulaşmak istediklerini vurgulayan Dağdeviren, "Yapılacak yatırımlarla kırsal kesimde istihdam artacak, insanlara yeni ekmek kapıları açılacak, köyden kente göç önlenecek, AB standartlarında üretim yapan işletmelerin sayısı artacak ve tarımsal ürünlerin Avrupa pazarına erişimi kolaylaşacaktır." şeklinde konuştu.
Kullandıracak paraların 1959'dan bu yana AB'ye üyelik yolunda aidat olarak ödenen Türkiye'nin kendi parası olduğunu vurgulayarak, "Bütçede ciddi meblağ var. 291 milyon euro Türkiye katkısı, 874 milyon euro IPARD AB katkısı var. Dolayısıyla 1 milyar 165 milyon euro yatırım bütçesi bulunuyor. Çanakkale'de atalarımız, ülkeyi kurtarmak için kollarını, bacaklarını, hayatlarını vermiş. Bugün bizim kurumumuza da böyle bir görev verilmiş, sonuna kadar yerine getirmeyi arzu ediyoruz. Bu fonlar, ülkemiz için kullanılmadığı takdirde AB'ye üye ülkelere geri gidecek." dedi.
İşletmelerini modernize etmek veya yeni bir yatırım yapmak isteyen girişimcilerin TKDK ile irtibata geçmesini isteyen Ümit Dağdeviren, şunları kaydetti: "İlk çağrıda olabildiğince çok proje kabul etmek istiyoruz, çünkü fonları dağıtacak 42 il arasında paylaşımla ilgili herhangi bir bütçe sınırlaması bulunmamaktadır. Dolayısıyla ilk çağrılarda il koordinatörlüğümüze verilen projelerin, kurum merkezince de onaylanıp yatırımın başlaması muhtemeldir.
Sonraki çağrılarda ise fon miktarı, diğer iller tarafından da kullanılan bütçe hesaba katıldığında azalacağı için projeler Ankara'da bazı kriterler dikkate alınmak suretiyle sıralamaya girecektir."