Trabzonspor'un Çaykara'da yapmayı planladığı HES'in sunum toplantısı bugün Zorlu Grand otelde yapıldı.
Toplantıya Trabzonspor Asbaşkanı Nevzat Şakar, Divan Başkanlık Kurulu Başkanı Ali Özbak, Yöneticiler ve HES Koordinatörü Tufan Aydoğan CHP İl Başkanı Yavuz Karan, Saadet Partisi İl Başkanı Mahmut Çizmecioğlu, MHP eski İl Başkanı Nihat Birinci ile çok sayıda basın mensubu katıldı.
Trabzonspor'un asbaşkanı Nevzat Şakar toplantının açımlış konuşmasını yaptımktan sonra HES Koordinatörü Tufan Aydoğan söz aldı
Tufan Aydoğan,HES Projesiyle ilgili 2007 yılından bugüne kadar eski ve şimdiki yönetim tarafından yetkilendirilmiş bu projeyi yürütme adına telsin ve izan verilmiş genel koordinatör durumunda olduğunu söyledi. Aydoğan başından beri bu işi sürüklediğini ifade ederek sunumu da bu sebeple kendisinin yapacağını kaydetti. Aydoğan şöyle konuştu
Türkiye’nin 220 milyon kilovat saat yıllık enerjiye ihtiyacı var. Yıllık ortalama yüzde 8 oranına talep artışı var. Türkiye’nin son yıllardaki kalkınma hızını 4-5 kabul edersek yüzde 8’lik enerji talebini takdir edersiniz. Avrupa Birliği’nde kişi başına tüketilen enerji miktarı ortalama yıllık 7 kilovatsaat. Türkiye son rakamlara göre 2010 yılı verilerine göre bu henüz 3.5 kilovatsaat. Yani Bundan böyle Türk insanı daha fazla enerji tüketim eğiliminde hayat standardı arttıkça, buna bağlı olarak Türkiye’nin kalkınmasına bağlı olarak enerjiye de ihtiyacı daha çok olacak.
220 milyon kilovatsaat enerjinin yüzde 60-65 ithal enerjidir. Bunun yüzde onu ithal kömür, ithal petrol ve diğer gazlardan oluşuyor. Bugün kullandığımız enerjinin yüzde 35-40’ı yerli diğer kısmı ise ithal yani doğalgazdır.
Türkiye’nin yerli enerjiye müthiş ihtiyacı olduğu dönemde 1999 Ecevit ANAP ve DSP döneminde Kemal Dervis’in ekonomiyi yeniden yapılandırma döneminde özel sektörün elektrik üretimi yapacağına dair kanunlar çıktı. Daha sonhra 2001 ve 2002’de iktidarlar değişti. AK Parti ile çıkanni yasanın alt genelgelerini yayınlayarak özel sektörün sular üzerinde HES’ler yaparak elektrik üretiminin önünü açtı.
Trabzonspor biz içindeyiz, yönetim zaten bizim içimizde. Ekonomik ve serbest piyasa ortamında Trabzonspor’un da bir HES Projesi geliştirerek kulübe ekonomik bir getiri sağlama düşüncesinin olabileceğini biz bilenler olarak izah ettik. Yönetim kurulları bunları çok yerinde gördü ve bize, ‘Madem öneri getiriyorsunuz size yetkilendirme yapalım ve bu işi böyle yapın’ dedi. Biz genel koordinatörlüğü herhangi bir ücret almadan başından sonuna kadar getirdik. 2007’de bordo-mavi enerji üretim ltd şti’yi kurduk. Bu şirketler özel şirketler yani sadece sırf enerji üretmek için kuruldu. Bu yasaların istediği şekildi. Bu şirket 2 Kasım 2007’de kuruldu TTSOda tescillendi yüzde yüzü Trabzonspor Futbol A.Ş’ye aittir Hiçbir şekilde bir şahsın yada kuruluşun bordo mavi enerji üzerinde herhangi bir hakkı yoktur. Bu şirket kurulduktan sonra DSİ nezdinde bir takım çalışmalar yaptı. Bu çalışmalar neticesinde Of’un Solaklı deresi üzerinde DSİ genel müdürlüğü ve bölge müdürlüğü tarafından geliştirilen yani devlet projesidir Uzungöl Regoülatörü ve HES projesi. Biz onu raftan indirdik hayata geçirdik takip ettirdik devletle işbirliği yaparak bu proje 25 Kasım 2008 tarihinde DSİ genel müdürlüğü taraıfından ihaleye çıkarıldı. Serbsest ihale, daha önce yaptığımız fizibilite çalışmaları neticesinde ihalesine çok iyi hazırlandık ve bordo mavi enerji olarak ihaleye katıldık. Bizim dışımızda 4 firma daha teklif verdi Trabzonspor bu ihaleyi kazandı ve projenin sahibi oldu. Sahipliğinden sonraki bütün işler Trabzonspor bordo mavinin olmak zorundaydı. İhale şartnamesinde de yazan budur.
Koskocaman bir 4 yıl geçti. Bu dört yılda ne yaptık, bunun ihale sonrası ciddi bir şekilde hem ekonomisi hem idaresi hem tekniği hem çevresi ile fizibilitesini hazırladık. DSİ Genel Müdürüne verdik, müdürlük bu fizibiliteyi her yönüyle inceledi uygun gördü bu proje hayata geçirilir ekonomik dedi bunu çeşitli kurum ve kuruluşlara yazdı. Bu kuruluşlar, 22 tane kuruluşun görüş ve düşünceleri alınıyor bu fiziilitelerin ve çed sürecindeki işlemlerde. DSİ’Nin dışında il özel idaresi, çevre ve şehircilik il müdürlükleri ve bakanlığı, orman, tarım il müdürlükleri gibi projeyle yakından ilgili olan tüm kurumlar. Bu görüşlerin zaman zaman kurumlar tarafından muhalefeti oluşnmuştur. Teknik ve hukuki anlamda bu muhalefetler giderilmiş ve sonuçta ÇED genel müdürlüğüne müracaat edildi. ÇED Genel müdürlüğü da aynı süreci bordo mavi enerji olarak bize yaşattı ve o da çed olumlu raporunu verdi.
ÇED’den sonra hazır olan EPDK’da hazır olan lisansımız düzenlenerek tarafımıza verildi.
2005-2006 yılında DSİ’in su kullanma hakkı anlaşması ÇED ve lisans almadan yapılıyordu bu son 2009 yılından sonra bir takım bunun yanlışlıkları ve hukuki sıkıntılar doğurduğundan DSİ de nihai su kullanma hakkı anlaşmasını yapıyor. Biz onu da yaptık. Bunları aldıktan sonra bu projenin mahallinde uygulanacak arazi kime ait, mülkiyet hakkı kimin. Bordo-mavi enerjiye ait uzungöl -1 regülatörü ve HES Projesinin, proje alanımızda kullanacağımız arazinin yaklaşık yüzde 5’i özel mülkiyet alanında, yani vatandaşın köylünün mülkünde olacak. Bunu bordo-mavi enerjinin parasıyla devlet adına EPDK istimlak yapacak. Parası Trabzonspor’dan hukuki işlem ve kamulaştırma EPDK’dan, tapuyu da hazine alıyor. Geri kalan yüzde 95’i tamamen orman statüsünde hazineye kayıt olan bir yerdir. Yüzde 95’e ait orman statüsündeki bu yer üzerinde projemizin oturacağı alanlar üzerinde izinlerimiz tamamlanmak üzere. Öncesinden bu izinleri alamıyorsunuz, çünkü lisansı ve Ç ED raporunu bitirmeden devlet sana arazisini tahsis etmiyor. Şu anda o işlemlerimiz devam ediyor. Bordo mavi olarak köylüye ait olan yerleri de kamulaştırma işlemlerini başlattık o süreç de devam ediyor. Biz TS olarak öncesinden vatandaşın rızasıyla bu yerleri almak için şu anda sosyal ve ticari anlamda ilişkilerimiz devam ediyor. Bu süre içerisinde bu işin artık çok yakın bir tarihte ihale edilerek fiili uygulamaya geçileceği aşikar. Çünkü işin teknik boyutta projeleri de bitmiş durumda. Ne zaman diye soracak olursanız, yılbaşından sonra ciddi bir aksama olmazsa, özellikle kamulaştırma konusunda, yılbaşından sonra TS buna fiilen inşaatına başlayacak.
Projenin bir de teknik boyutu var.
Trabzonspor’un bu projesi Uzungöl ile Taşkıran beldesi arasında. Uzungöl (mutlak koruma alanı olan turizm alanı) ile Projemizin başladığı yer arasında 4.5 km mesafe var. Projemiz 3. Derece doğal sit alanındadır. Kamuoyunda lanse edildiği gibi değil. Devlet 16 yıl önce bu projeye çalışmış, teknik elemanlarını gönderdiği zaman bu projenin bir ismi olması gerekiyordu. Uzungöl’e yakın olması sebebiyle Uzungöl-1 dendi, bunun 2 ve 3’ü de var. Uzungöl’ün turizm alanının doğal yapısının bize sıkıntı olacağını bilmemize rağmen ne DSİ ne EPDK isim değişikliğini kabul etmedi. Yaklaşık yüzde 30’u Uzungöl Belediyesi sınırları içinde. Başlangıçta regülatör dediğimiz yapısı Uzungöl Solaklı deresi üzerinde. Yüzde yetmişi (Tünel, cebri boru tüneli ve cebri boru, santralin tümü) Taşkıran Belediyesi toprakları içerisinde.
Bu alanda herhangi bir su depolamamız yok, 3-4 metre yüksekliğinde bir beton yapıyla suyu alıp hemen yolun altından alıyoruz. Bir tane ağaç kesmeden yapımızı sonlandıracağız ve yaklaşık 8 bin tane ağaç dikeceğiz.
Bu hassasiyetimizin nedeni de; Buranın doğa sit alanı olması, uzungöl turizm yolunun üzerinde olması ve Uzungöl’e 4 km gibi bir mesafede olması aynı zamanda yolun kenarında bir park alanı olacak. Bu projeyi siyasi anlamda yanlış anlaşılması. Başbakan Sayın Erdoğan’ın da enerji bakanı veçevre bakanının özel takibinde olan bir projedir. TS Yönetiminden de bütün herkese, yatırımcılara örnek göstereceğimiz zbir proje olması lazım. Hiçbir kuruş paradan sakınmadan çevre ve bilim adamlarının uygun gördüğü şekilde olmasını istediler biz de onlara söz verdik.
Köylülerin kullandığı karşıki mahalleye geçmek için ahşap köprü yer almakta. Biz hem ÇED projemizde hem de peyzaj projemizin içinde bu ahşap köprüyü kalıcı tamamen taştan olmak üzere köylünün kullanımı için yapacağız.
4350 metre bir su tünelimiz var. Bu tünelin 2 km’sinin tam ortasından yaklaşım tünelimiz var. Tünelin ortasından girip yaklaşım yapacağız ve sağ-solundan işimizi yapacağız. Yaklaşım tünelini işimizi bitirdikten sonra kapatacağız.
Buranın maliyeti 1.5-2 milyon dolar idi. Yer altına attığımız zaman 6-7 milyon dolar bir maliyete yükseliyor. Yönetim kurulumuz verdikleri söz doğrultusunda çevre örgütlerinin de yazılan çizilenleri de dikkate alarak bu maliyeti üstlendiler. Bu proje revize edilerek teknik anlamda tamamen yerin altına atılmıştır. Bu şekilde bu proje kesinleşmiştir ve bu şekilde yapılacaktır. Revize edilmeden önce 35 milyon dolarda iken bugün 45 milyon civarında bir maliyetinin olacağı hesaplanıyor. Fizibilitemizde olan yıllık 10 milyon dolarlık bir enerjimiz söz konusu. Burada 81 milyon kilovatsaat yıllık enerji üretecek. Asgari devlet garantisinde olan alımla 8 milyon dolar bir getirisi var. Piyasa şartlarında 10-12 milyon dolar civarında bir geliri var.
Taşkıran beldesinde yerel halkla ilgili bir sorunumuz yok. Şu anda yerel yöneticiler, (yerel) bu hukuki süreçten projemiz geçerken, zaten onların önünden geçti. Hem uzungöl’ün hem taşkıranın. Ve olumlu olur aldı. Bu işin sivil toplum tarafı ise, bunun ÇED sürecinde halkın katılım toplantısını Taşkıran Belediyesi’nde yaptık. Yaklaşık 150-200 kişi vardı. Orada bize ilk istekleri, ‘HES’e karşı değiliz, TS’yi de çok seviyoruz, gelir olsun’ dediler. Biz de onlara anlattık, çevreyi yapmamız koşuluyla bize olumlu görüş verdiler. Bizden bir tek şey talep ettiler, henüz daha teknik kadrolar demeden yerel halk, yerel belediye başkanı ‘şu başımızdan aşağıya gelecek cebri boruyu düşürmeseniz de yer altından getirme imkanınız var mı, varsa aşağıdan sokun’ dediler. Ve teknik elemanlar yerin altına soktuk, bir problemimiz yok. Son zamanlarda şu anda artık inşaat hazırlıkları aşamasına geldiğimiz son zamanda uzungöl’ün resmi noktalarından değil de sivil halk tarafından bazı eylemlerin yapıldığını, uzungöl’e HES vallahi pes, hes yapma TS kendine gol atma’ algılama yanlış, bizim Uzungöl’le yakın-uzak hiçbir alakamız yok. 4km aşağıdayız, uzungöl’ün mutlak koruma alanı dediğimiz alanın bir halka daha aşağıda 3. Halkadayız. Belediye’nin pis su arıtma tesisinin de altındayız. Regülatörümüzün fiziki yapısını belediyeye ait pis su arıtma tesisi ile karşılaştırdığınızda yüzde 20’si kadardır. Öbürü yüzde 100’lük bir leke ise bizimki yüzde 15.
Engellerle karşılaşma ihtimali sıfır değil. Bu ihtimal de var. Hukuki olarak bir haklılıkları yok, yerel halkla bir toplantı da yapacağız. Lokal olarak da bir toplantı yaptık, bu sunumu onlara da yapacağız. Yerli halkla birebir konuştuğumuzda ‘bu şekilde bilmiyoruz’ diyorlar. Yanlış bilgilendirme işi kesinlikle var. Yerel halkı da yanımıza alacağız. Çünkü biz bizeyiz, biz Trabzonspor’uz, Trabzonspor ortak bir değerimiz ve Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütlerinden birisi, bütün siyasi parti tabanlar olarak Trabzonspor’da birleşiyoruz. Türkiye’ye bir sivil toplum örgütü. Eğer bir stö toplum değerlerine doğanın çevrenin, halkın değerlerine ters düşmemesi, saygılı olması lazım. Biz bu saygıyı bu projede gösterdiğimize inanıyorum, şahsen ben vicdanen rahatım. Hala geç değiliz, kazma vurmadık, eğer yerel unsurlar, stö’lerin hala katkısı olacaksa yönetim kurulu da biz de açığız. Önerilere açığız. 4 seneden beri bunu konuşuyoruz.
Gültekin Yücesan’ın tepki amaçlı sorusu sonrası Aydoğan
Sizin bu konudaki siyasi ideolojik ve bakış açınızın kamuoyuna mal olması noktasında fırsat bildin ve sundun. Teşekkür ediyorum. Bu düşüncelerle TS olarak biz cevap veremeyiz. Bu işin cevabını size bugün 99’da özel sektörün enerji üretecek şeklindeki kanunu çıkaran DSP-MHP-ANAP koalisyonu daha sonra AK Parti var. O da bunun alt yönetmeliklerini çıkararak kanundan çıkan gücünü uygulamaya soktu, bunun cevabını vermek siyasilere düşer. Bizyaratılan serbest piyasa ekonomisi içerisinde bizim bölgemizde, Trabzon dışına çıkarak değil, kendi topraklarımızda 150’ye yakın irili ufaklı proje geliştirdi özel sektör. Biz acizane TS olarak dereler üzerinde kurulacak HES’lerden gelir elde edebilir miyiz dedik, bu imkanı devlet sundu. Sizin sorularınızın cevabının çoğunu devlet verecek. Ancak sadece bizim vadi için Solaklı için konuşursak, orada yan kollarıyla beraber 15-17 proje yapılacak. Ana eksende Solaklı’nın denizle uzungöl arasında 6 tane HES projesi var. En dipteki çalışıyor. Arkasındaki bitmek üzere 2-3 ay sonra devreye girecek. Bizim alt tarafta hem ogene hem bizim içinde bulunduğumuz dereyi içine alacak şekilde bir proje var. Bizden 4-5 km aşağıda. Bu derede herkes yaptı, kaldı bir tek TS, ekonomisini gördünüz. Elinizi vicdanınıza koyun, referanduma gidelim. Şu anda 2 bin civarında HES projesi var. Su kullanım hakkını da veren devlet.
DSİ Şu anda öngörülmeyen, anacak ileride öngörülecek suyu da senden alabilirim diyor. Bu riski de göze alarak anlaşma imzalanıyor. Çevre örgütleri can suyu az diyebilir bu da artırılabilir.
Bırakılacak can suyu miktarı; 10 yıllık ortalamanın yüzde 12’si kadardır. Mevsime göre miktarlar değişiyor.