MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli eyalet tartışmalarına ilişkin, "Eyalet konusunda Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın sözleri yeterlidir. Bir partinin genel başkanı ve Başbakan'ı, seçilmiş Cumhurbaşkanı, ağzına eyalet sistemi almıyorsa, bunu danışman söylüyorsa 'bende olsa atarım' dedim. Sayın Cumhurbaşkanı kovar kovmaz kendi bileceği bir iş" dedi. Yeni anayasa ve referandum sonrasına ilişkin Bahçeli, "Partili Cumhurbaşkanı olması kimsenin değil Ak Parti'nin sorunudur. 18 madde de mutabakata varıldı. İmza attım 'sayın Başbakan'a ulaştırın' dedim. İmza atmışım artık 18 madde benim için namustur. Şu anki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, her şeyi gözden geçirip tek adamlık heveslerine karşı olumsuz eleştirilere cevap teşkil edebilecek kucaklayıcı bir Cumhurbaşkanı olması. Yani bir anlamda tek adam değil devlet baba olması lazım. Bunu başarırsa bütün itirazlar ortadan kalkar" dedi.
"MEVCUT PARLAMENTER SİSTEMDE BİR DÜZENLEME MÜMKÜN OLMUYORDU"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Haber Türk canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. 11 Ekim 2016 tarihinde grup toplantısında yaptığı konuşma ve sonrasındaki referandum sürecine ilişkin bir soru üzerine Bahçeli şu ifadeleri kullandı: "Abdullah Gül Cumhurbaşkanı oldu. O Cumhurbaşkanlığı tartışması yeni bir takım anlayışları ve tartışmaları beraberinde getirdi. Ne yapılabilirdi? O zaman Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilsin. 'Anayasa değişikliğine' gidelim dendi. Sözün kısası 10 Ağustos 2014 yılında halk tarafından bir cumhurbaşkanı seçildi. Bu ikinci bir dönüm noktasıydı. Bazı gerçekleri saklamanın gereği yok. Bir gerçek ortaya çıkmıştır. Bir partinin kurucusu ve 13 yıl başbakanlığını yapmış bir şahsiyet 10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı olmuştur. Kendisinin partisi de önemli bir çoğunluk ile iktidardır. Bu ilişki nasıl gidecekti? İlişki düzenli bir şekilde mevcut anayasanın 104 ve 105'nci maddesi çerçevesinde gitmiş olsa parlamenter sistem olarak bir sıkıntı yok. Ama parlamenter sisteme bu yönüyle bir zorlama, dayatma, fiili durum var. Mevcut Parlamenter sistemde bir düzenleme mümkün olmuyordu. Çünkü, biz 1 Kasım seçimlerinde 7 Haziran'daki seçimden 40 milletvekili kaybetmiş. 40 milletvekili ile temsil ediliyoruz. CHP 130 milletvekili ile. İki parti de parlamenter sistemin güçlendirilmesinden yana görüşler ortaya koyuyor. Fakat güçlendirmenin nasıl olacağına ilişkin hem bir yetersizlik hem de anlaşmazlık var.
İMZA ATMIŞIM ARTIK 18 MADDE BENİM İÇİN NAMUSTUR
MHP başkanlık sistemini düşünmediği için anayasa değişikliği kapsamında parlamenter sistemi daha iyi işler demokratikleşme sürecini daha iyi noktaya getirme noktasında düşüncelerini ortaya koydu. Bizden giden öneri buyurun bir öneri getirin. 38 maddelik bir öneri geldi. 12 çerçeveye düşürdük. 12 çerçeveli bir anayasa değişikliği yaparken 18 madde bir uygulama alanı da olacağı için bazı değişiklikleri de ilave etmek suretiyle 18 maddelik bir anayasa değişikliği tasarısı haline geldi. Bazı itirazlarımız oldu. Sonuçta 18 madde de mutabakata varıldı. İmza attım 'sayın Başbakan'a ulaştırın' dedim. İmza atmışım artık 18 madde benim için namustur."
"KUCAKLAYICI BİR CUMHURBAŞKANI OLMALI YANİ BİR ANLAMDA TEK ADAM DEĞİL DEVLET BABA OLMASI LAZIM"
Bahçeli, "Güvenlik sorununu çözmüş terörü kökünden kazımış bir iktidarı kurmak istiyorsa şu anki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, her şeyi gözden geçirip tek adamlık heveslerine karşı olumsuz eleştirilere cevap teşkil edebilecek kucaklayıcı bir Cumhurbaşkanı olması. Yani bir anlamda tek adam değil devlet baba olması lazım. Bunu başarırsa bütün itirazlar ortadan kalkar. Yok hala şu kadar oy ile seçildim. Her şey şöyle olacak derse kaynama başlar. Bu kaynama AKP'ye de düşebilir. Ya bir seçime gidilir. Ya da yeni kaos, fırsatçılar doğabilir" diye konuştu.
"SAYIN CUMHURBAŞKANI KOVAR, KOVMAZ KENDİ BİLECEĞİ İŞ"
Bahçeli eyalet tartışmalarına ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın sözleri yeterlidir. Bu açıklamalardan sonra tartışmayı ancak CHP veya hayır kumpanyası sürdürür. Zannediyorum onlar yapıyor. Sabaha kadar sosyal medya hareketlenmiş. Bir anı düşünelim. Sayın Cumhurbaşkanı tesis açılışı gerekçesiyle Türkiye'yi çok önemli bir programa aldı ve gezdi. Sayın Başbakan olağanüstü bir performans içerisinde gece gündüz televizyonlara çıkıyor. Bütün bunları yaparken de 18 maddenin ruhunu anlatmaya çalışıyor. Biz bunları takip ediyoruz. Biz de zaman zaman cevaplandırmaya çalışıyoruz. Bir partinin genel başkanı ve Başbakan'ı, seçilmiş Cumhurbaşkanı, ağzına eyalet sistemi almıyorsa, bunu danışman söylüyorsa, bu danışman da Cumhurbaşkanı'nın danışmanı ise aklınıza 2 soru geliyor. Bir, bundan bilgisi var mı, ben söyleyemiyorum sen söyle mi diyor, yoksa bu danışman sabote mi ediyor. 'Bende olsa atarım' dedim. Sayın Cumhurbaşkanı kovar, kovmaz kendi bileceği iş. Referanduma 2 gün kala üniter yapı konusunda hassasiyeti olanlar, bunları da bazı gazetelerde bazı parti yöneticileri MHP'yi suçlayacak şekilde insanların kafasını karıştırmaya yönelik faaliyetleri yürütüyorlarsa açıkça söylüyorum. 'Evet' çifte su verilmiş çelik gibi olmuştur. Bu tür oyunlar bozulacaktır ve 'Evet' en çok şekilde temsil edilerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye'de uygulanacaktır. Ülkücüyü bunlar saf, aptal mı zannediyor? Kesin olarak söylüyorum, 'Evet' çifte su verilmiş çelik gibidir, pazar günü kendini gösterecektir."
"REJİM DEĞİŞİKLİĞİ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Bahçeli, "Rejim değişikliği söz konusu değil. böyle bir öneride bulunulmamıştır. İstikrar yapı düzenli bir çalışma için gerekli olan bir anayasa değişikliği esas alınmıştır. İlk dört maddenin güvencesi benim, MHP'dir. Aksi olduğu takdirde bölünme başlar, kaos olur" dedi.
"PARTİLİ CUMHURBAŞKANI OLMASI AK PARTİ'NİN SORUNU"
Partili Cumhurbaşkanı eleştirilerine ilişkin Bahçeli, "Partili cumhurbaşkanı olmaz deniyor. Bu kimsenin sorunu değil. Bu Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sorunu. Milletvekillerinin hepsini genel başkanın kölesi kabul etmek çok büyük hatadır. Şahsiyetlerini sıfırlamak doğru değil" dedi.
"DEVLETİ KİM YÖNETECEKTİ, BÜROKRASİDE KİMLER OLACAKTI?"
15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Bahçeli, "FETÖ'nün siyasi ayağı hala boş. Çözülmesi lazım. Her darbe teşebbüsünün bir konseyi olur. Bu konsey asker ve sivil kanattan oluşur. Asker kanadı belli görevi tamamlar, ülkeyi yönetmek için de bürokrasiyi kullanabilecek alan olur. Asker kanadının üzerine gidildi, peki bunlar Allah muhafaza netice almış olsalardı devleti kim yönetecekti, bürokraside kimler olacaktı? Bunların üzerine gidilmesi lazım. Eğer böyle bir darbe teşebbüsüne başvuran zihniyet, 248 vatan evladının şehit edilmesini, 2193 kişinin önemli bir ölçüde rahatsız olmasını, yaralı bereli kalmasını gerçekleştiren bir olay herhalde ülkeyi yönetmek istiyorsa başarılı olduğu takdirde yönetim şekli düşünecekti. Düşünmesi lazımdı. Burası bir takım gelişigüzel davranışlar olarak algılanırsa hataya düşeriz" diye konuştu.
"PARTİMİZ İÇİNDE FETÖ İLE İLİŞKİLİ MİLLETVEKİLLERİNİ BİLİYORUM"
Bahçeli, "Partimiz içinde FETÖ ile ilişkili olanları biliyorum. Milletvekili de var başkaları da var. Bir kısmı değişik ilişkilerde bulundukları için zaten partimizden ayrıldılar. Ne kadar FETÖ'culukla ilişkileri var ileride göreceğiz" dedi.