MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuştu.
"Erdoğan rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun üstünü örtmek için çabalıyor."
"17 Aralık'tan 8 ay önce 18 Nisan'da MİT Raporu ile Başbakan her şeyden haberdar edilmiştir."
"Erdoğan cesaret, varsa Yeni Anayasa'yı millete sormalıdır.
Devlet Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle;
"Başbakan Erdoğan kamu arazilerini ona buna peşkeş çekip, oğullarını palazlandırmıştır. Nüfus ticareti yapmıştır.
Başbakan Erdoğan kara paraya kılıf bulmuştur. Yaptığı bir açıklamada 'Kara para neye göre kara para. Para bankaya girip çıkıyorsa kara para diyemezsiniz' demiştir. Bir başbakanın kara para hakkındaki bu açıklamaları bariz son yılların en büyük suç üstüdür.
Başbakan Erdoğan kara parayı kabul etmiş, bankalar kanalıyla toplandığını anlatmıştır.
Başbakan üzerinde beyaz nokta olmayan paraların nakline izin vermiş ve bunları aklamaya çalışmıştır. Böylesine yanlışına basan birinin rüşvetçileri adalet teslim etmesini kim kabul edebilir.
Şu unutulmamalıdır ki demokrasinin hesap sorma günü çok uzak değildir. Başbakan herşeyi en başından beri bilmektedir. 17 Aralık'tan 8 ay önce 18 Nisan'da MİT Raporu ile Başbakan her şeyden haberdar edilmiştir. MİT'in uyarılarına rağmen bakanların durumunu gözden geçirmemesi elimizdeki en ciddi delildir. Hükümet inancını, saygınlığını ve itibarını kaybetmiştir. Yamalar dikiş tutmamaktadır. Başbakan Erdoğan rüşveti gündemden çıkarmak için akla gelmeyecek bahaneler bulmaktadır.
17 Aralık’tan beri uluslararası komplo ve suikastlarla kafasını yormaktadır. Ancak ayakkabı kutularından çıkan paralar üstüne hiç düşünmemiştir. Başbakan senin ayakkabı numaran kaçtır? Havuz problemlerine kafasına basmayan sayın başbakan o milyar dolarlar kaç ayakkabı kutusuna, gemiciğe ya da villaya sığar.
AKP’de ayakkabı kutusu kırmızı kelimedir. Zaten Başbakan’ın kara listesi oldukça kalabalıktır. Sanki tüm ülkeler, tüm canlılar, hatta evrendeki tüm varlıklar Başbakan’ın başarısını çekemediğinden hedefe yönlendirmişlerdir.
17 Aralık’ı karalama kampanyası, linç kampanyası, en büyük darbe planı olarak gösterilmiştir.
Başbakan Erdoğan ilk defa geçen hafta Türk Milleti demiştir. Ne oldu da bunu dedi. Başbakan’ın Türk Milleti demesi bir gelişme olsa da bir oyunun parçasıdır.
Yolsuzluğu ört pas etmek için herkesi hayrete düşüren iddialar Başbakan’ın ağzından çıkmıştır. Zaman geçirmek için olmadık hayali düşmanlar çıkarmıştır. Rüşvetin üstüne giden savcıları başka yerlere atamıştır. Darbe girişimlerini soruşturan savcıları kahraman gibi görürken oklar kendisine dönünce hemen başka yerlere atamıştır."
CESARETİ VARSA MİLLETE SORSUN
Madem HSYK'da bir düzenleme yapılması gündemdedir, o halde AKP-CHP-BDP bir araya gelerek anayasa değişikliğinde uzlaşmanın çarelerine bakmalıdırlar. Başbakan Erdoğan, milletin sandıkta kabul ettiği Anayasa'ya riayet etmeli, cesareti ve milli iradeye sadakati varsa yapacağı değişikliği millete sormalıdır.