Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Tuzla’da tersane işçileriyle bir araya geldi.
Bakan Kurum, “Hep birlikte 21 yıldır devletimiz için, vatandaşımız için, ülkemiz için koşturuyorsak, çocuklarımız içindir. Onlara daha iyi bir gelecek sunabilmek içindir. O yüzden el ele vereceğiz. Büyük Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz” dedi. Bakan Kurum, Tuzla GİSPİR ile Yemek Programı’nın ardından Tuzla tersanesinde işçileri ziyarette bulundu. Bakan Murat Kurum’a Tuzla tersane ziyaretleri sırasında AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı eşlik etti.
“İşte buradaki işçi kardeşlerimiz gibi deprem olduğunda, afet olduğunda yine siz vardınız”
Tuzla tersanesinde işçilere yönelik konuşan Bakan Kurum, “Sizler sadece bir tersane işçisi değilsiniz. Aynı zamanda Oruç Reis'in, Piri Reis’in, Barbaros Hayrettin Paşa'nın torunlarsınız, evlatlarısınız. İşte bu aziz şehirde Sultan Fatih'in şehrinde ülkemiz için, ülkemizin geleceği mücadele eriyoruz. İşte buradaki işçi kardeşlerimiz gibi deprem olduğunda, afet olduğunda yine siz vardınız. Eğer bu ülke büyüyorsa, bu ülkede Sayın Cumhurbaşkanımız 20 yılda 100 yılda yapılacak işleri yapıyorsak eğer, bu sizlerin sayesindedir, sizlerin alın teriyledir. O yüzden ben buradaki her bir kardeşime çok teşekkür ediyorum. Allah hepinizden razı olsun diyorum. Tabii işçinin, emeğin, alın terinin şehri İstanbul'undayız. İşte bu dershanemiz, Tuzla’mız hem İstanbul'umuza, hem de ülkemizde değer katacak. Yerli, milli üretimiyle tüm dünyaya meydan okuyacak bir iş yapıyorsunuz. İşte bu dershanelerde bizim Heybeliada, Burgaz’da Kınalıada gemimiz imal edildi. Bu tersanelerde İHA’larımızı, SİHA’larımızı, dünyada ilk olan Anadolu gemimizi imal ettik. Sizlerle birlikte işte biz tüm dünya ile yarışıp büyük, güçlü Türkiye olma yolunda bu mücadeleyi veriyoruz. 3 gün önce sizlerin bayramıydı. Ben de o gün yine işçi kardeşlerimizle bir araya geldim ve onlarla sohbet ettik. Dertleri varsa dinledik ve bayramlarını tebrik ettik. Ben bugün buradaki tüm kardeşlerimin tekrar işçi ve emekçi bayramını kutluyorum, tebrik ediyorum. İşçi demek değer üreten, insan demek, alın teri demek. Sizler zor şartlarda tatillerde, bayramlarda ülkemiz için, evinize ekmek götürebilmek için bu mücadeleyi veriyorsunuz. Eğer biz ülke olarak bugün bu konumdaysak sizlerin sayesinde” dedi.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat'taki depremi tüm Türkiye’nin derinden hissettiğini belirten Bakan Kurum, “İlk andan itibaren devletimiz tüm kurumları ile birlikte seferberlik anlayışıyla el ele verdik, tek yürek olduk. 85 milyon kardeşimiz deprem bölgesi için mücadele ettik. Ve bu mücadelede emin olun dünyada eşi benzeri olmayan bir mücadeledir. İlk andan itibaren seferberlik anlayışıyla devletin tüm kurumlarıyla 85 milyon kardeşiyle afet bölgesinin ayağa kalkması için bir mücadele başlattık. Bakın dünyanın neresine giderseniz gidin, deprem olacak, depremden 15 gün sonra ilk sözleşmelerin imzalayacak, 2,5 ay sonra 132 bin konutun sürecini başlatacak, inşasını başlatacak ve 2,5 ay ay sonra da Gaziantep'te, Kahramanmaraş'ta ilk köy konutlarının anahtarlarını teslim edecek bir ülkeye göremezsiniz, bir devlet göremezsiniz’’ dedi.
“Bu sözümüz böyle meydanlarda söylenip boş vaatler verilip tutulmayan sözlerden değil”
“Bugün Türkiye'nin gücüdür, bu devletimizin, milletimize gücüdür. İnşallah bir yıl içerisinde 319 bin konumuzu, ardından 650 bin konutumuzu yine aynı anlayışla gece gündüz çalışacağız ve afetzede kardeşlerimize teslim edeceğiz” ifadelerini kullanan Bakan Kurum, “Bu sözümüz böyle meydanlarda söylenip boş vaatler verilip tutulmayan sözlerden değil. Bu söz 21 yıldır bu ülkeye çağ atlatan, üretimiyle, istihdamıyla, tersaneleriyle hemen hemen her alanda ülkemizi dünya lideri yapan AK Parti’mizin partimizin sözüdür. Bu söz mazlumlarını hamisi, işçileri kardeşi, vatandaşının yol arkadaşı, dava arkadaşı olan liderimiz, genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sözüdür. Değerli kardeşlerim önceliğimiz afet bölgesi. Afet bölgesinin ayağa kaldırılması. Hızlı bir şekilde inşallah inşaatlarımızı yapacağız, ardından İstanbul'umuza odaklanacağız. İstanbul'un büyük dönüşümüyle birlikte İstanbul'umuzu güvenli hale getireceğiz, dirençli hale getireceğiz. İşte bu çerçevede bayramın birinci günü Sayın Cumhurbaşkanımız bir müjdeyi sizlerle paylaştılar. Büyük İstanbul dönüşümü dediler ve yarısı bizden, yarısı devletimizden dediler. İnşallah İstanbul'daki bir 1,5 milyon konutu el ele vereceğiz ve tek bir riskli yapı kalmayana kadar da bu mücadeleyi sürdüreceğiz. İlk etapta 200 bin konutu yerinde, gönüllü ve vatandaşlarımızın rızası ile birlikte inşaatını TOKİ Başkanlığımızla yapacağız ve vatandaşlarımıza bu süreçle 5 bin 250 lira kira yardımı, 10 bin 500 lira taşınma yardımı vereceğiz. 2+1 daireler için kardeşlerimiz 750 bin lira ödeyecek. Gerisini devletimiz karşılayacak. Ve aylık 5 bin 625 lira taksitle kardeşlerimiz evini yenilebilecek. Ve kıymetli kardeşlerim şu an itibariyle tarihimizin en büyük şehircilik kampanyasına, İstanbul’un dönüşüm projesine tam 506 bin bağımsız bölüm başvuru yaptı. Yani 2 milyon vatandaşımız devletimize, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve ülkemize olan güvenci, inancı burada net bir şekilde göstermiştir. İnşallah el ele vereceğiz de büyük İstanbul dönüşümünü milletimizle birlikte yapacağız, buradaki kardeşlerimizle birlikte yapacağız’’ diye konuştu.
“Hep birlikte 21 yıldır devletimiz için, vatandaşımız için, ülkemiz için koşturuyorsak, çocuklarımız içindir”
Bakan Kurum, ‘’Nasıl Elazığ'da, Malatya'da, İzmir’de söz verip yaptıysak, sözlerimizin arkasında durduysak, nasıl Trabzon'da, Rize'de, Bartın’da, Kastamonu’da seller oldu, biz oraya gittiysek, sözlerimizi verdik ve o sözlerimizi tuttuysak, şehirlerimizi ayağa kaldırdıysak. Kartal'da bina çöktü oradaki dönüşümü gerçekleştirdiysek, İstanbul’da 695 bin konutumuzu yenilediysek, inşallah milletimizle el ele vereceğiz, İstanbul'umuzu da dirençli hale getireceğiz. Bu çok önemli. Ülkemiz için, geleceğimiz için, yavrularımız için, evlatlarımız için önemli. Sizler alın terinizle evlerinize ekmek götürebilmek için, aş götürebilmeniz için çocuklarınıza iyi bir gelecek sunabilmek için yapıyorsunuz. Bu mücadeleyi bunun için veriyorsunuz. Hep birlikte 21 yıldır devletimiz için, vatandaşımız için, ülkemiz için koşturuyorsak, çocuklarımız içindir. Onlara daha iyi bir gelecek sunabilmek içindir. O yüzden el ele vereceğiz. Büyük Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz. 14 Mayıs'a çok az zaman kaldı, 9 gün kaldı. 14 Mayıs'ta değerli kardeşlerim bir tarafta bu ülke büyüsün, gelişsin, dünyanın en güçlü ülkeleri arasında olsun diyen AK Parti’miz var, diğer tarafta bu ülkenin geleceğine dair tek bir projesi olmayan Kılıçdaroğlu var. Bir tarafta Ayasofya’yı zincirlerini kırıp ibadete açanlar var, diğer tarafta seçimden hemen sonra biz Ayasofya'yı müze yapacağız diyenler var. Ama buradan onlara sesleniyoruz, Tuzla’dan sesleniyoruz, tersanedeki kardeşlerimizle sesleniyoruz. Bu millet, bu işçi kardeşlerim 85 milyon vatandaşım o zincirlerini kırdığımız Ayasofya'daki ezan seslerini dindirmeyecek, ezan sesleri İstanbul'da 7 tepesinde yankılanacak, yankılanmaya devam edecek” diye konuştu.
"İşte bu kadar kritik bir seçime gidiyoruz"
“Bir tarafta Togg diyenler var, İHA diyenler var, SİHA diyenler var. Bunları üretip TCG Anadolu gemisiyle dünyada ilkleri yapanlar var. Tersanelerimizi harıl harıl çalıştıranlar var” diyen Bakan Kurum, “Diğer tarafta da biz o TCG Anadolu gemisine niye gerek var, niye yapıyoruz, Anadolu gemisine ihtiyaç mı var. Biz İHA’ların, SİHA’ların üretimini seçimden sonra gözden geçireceğiz. Bu fabrikaları kapatacağız, Bu ülkenin geleceğine dair tek bir hedefleri olmayanlar var. İşte bu kadar kritik bir seçime gidiyoruz. Önemli bir seçime gidiyoruz. Ve ben şimdi buradan, Tuzla’dan işçinin alın terinin, emeğin Tuzla’sından, tersanemizden sizlere soruyorum. 14 Mayıs'ta buradaki işçi kardeşlerimiz, Tuzla'daki kardeşlerimiz, Cumhurbaşkanımızı, Cumhur İttifakımızı rekor oyla destekleyecek miyiz? 14 Mayıs’ta doğru zaman, doğru adam Recep Tayyip Erdoğan diyecek miyiz? Allah hepinizden razı olsun. Biz de bir kardeşini, bir evladınız vatanınız olarak nasıl bundan önce 5 yıldır milletimiz için koşturduysak, milletimiz bizden neye ihtiyaç duyduysa, yanında olduysak, aynı anlayışla çalışacağız, Türkiye Yüzyılı’nı hep birlikte inşa edeceğiz diyorum. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum, Allah’a emanet ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Dünyanın her tarafına gemi yapıyoruz”
Tuzla tersanesinde işçilere seslenen Binali Yıldırım ise, “Değerli meslektaşlarım. Biliyorsunuz sizinle 2 tane ortak yönümüz var. Ben de Tuzlalıyım. Ben de gemi inşaata mühendisiyim. 15 yıl bu tezgahlarda bir fiil çalışan bir kardeşinizim. Gemi inşaat sektörünün ne kadar önemli olduğunu, ne kadar verimli olduğunu bir o kadar da ağır bir iş kolu olduğunu biliyorum. Değerli kardeşlerim, siz gemi inşaat sektörü olarak tersaneciler olarak bu ülkenin yüzünü ağartan insanlarsınız. Bizim gençliğimizde burada çamurdan geçilmezdi. Denize, gemiler indirilmeye çalışılırdı. Bugün gem inşaat sektöründe adet bazında dünyada 3 numara olduk. Sizin bu ülkede yapamayacağınız hiçbir gemi yok. Tankerlerimizi yapıyorsunuz, balıkçı teknelerimizi yapıyorsunuz, yapamadığınız hiçbir şey yok. Sadece Tuzla'da doğrudan çalışan 45 bin kardeşimiz var. Yan sanayide dahil edersek 12 binin üzerinde çalışan var. Aileleri de dahil edersek 500 bin insan buradan ekmek yiyor, iş sahibi oluyor. Murat Kıran kardeşim bilir 11 sene bakanlık yaptım, 11 sene içinde gemi inşaat sektörümüzün demirciliğimizi dünya kalitesine ulaştırmak için dünyada sözü edilen ülke haline getirmek için çok çalıştık ve sonunda başardık. Tuzla bize dar gelir dedik ve orayı da dahil ettik. Şimdi Osmangazi köprüsünün yanında da 40 tane tersanemiz var. Orada da 30 bin doğrudan, 100 bin yan sanayide çalışan var. Çalışmak, üretme kutsal bir iştir. Ülkeni gelişmesine döviz kazanmasına katkı sağlıyorsunuz. 20 yıl önce Türkiye'de gemi inşaat sektöründe 300 milyon dolar bile ihracatımız yoktu. Bugün 3 milyar doları aştık, 70 milyar liraya yaklaştık. Bu bize yakışır, bu da size yakışır. Bütün bunlar sizin alın terinizden, akıl terinizden çıktı. Amerika'ya gemi yapıyoruz, Avrupa'ya gemi yapıyoruz. Dünyanın her tarafına gemi yapıyoruz. Her şey tersine döndü. Eskiden onlar yapar, biz bakardık. Şimdi bize sipariş vermek için sıraya giriyorlar. Şuraya gelirken gördüm. Dünyanın en büyük tankerin buraya çekmişler. Tamir bakımını yapıyorlar. Bu kabiliyet kolay bir kabiliyet değil değerli kardeşlerim. 20 yıldır çalışıyoruz, gayret ediyoruz. Cumhurbaşkanımızla beraber yolları böldük, hayatları birleştirdik Ama değerli kardeşlerim, bir şeye çok dikkat ettik. Dedi ki yolları böleriz, Türkiye'yi böldürtmeyiz. Türkiye bölünmez’’ dedi.
“İlk defa bu seçimlerde PKK ve FETÖ meşrulaştırılmaya çalışılıyor ve sandığa ortak ediliyor”
Bu seçimi diğerlerinden ayıran bir fark olduğunu belirten Yıldırım, “Bu seçimde ilk defa bir şey oluyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısına çıkan aday, Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu. Kemal Kılıçdaroğlu aday adaylığını açıklar açıklamaz Kandil’den destek sesleri geldi. Suriye'de YPG'den PYD'den, SDG'den Okyanus ötesinden FETÖ'den destek açıklamaları geldi. Bu size 15 Temmuz'u hatırlatıyor mu değerli kardeşlerim. Gün bugündür. İlk defa bu seçimlerde PKK ve FETÖ meşrulaştırılmaya çalışılıyor ve sandığa ortak ediliyor. Terör örgütleri onun arkasındaki güçlere karşı yerli ve milli adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan'ı rekor oyla seçiyor muyuz kardeşlerim?’’ diye konuştu.
(İHA)