Sektör kaynaklarından edinilen bilgilere göre bazı bankalar firmalarla anlaşma yaparak alışverişleri bireysel krediye çevirip taksitlendiriyor. Sistem ise şöyle işliyor:
"Tüketici, mücevherat veya cep telefonu satan bir firmadan gidip beğendiğini ürünü kredi kartı ile satın alıyor. Ürüne eskisi gibi taksit yapılamadığı için firma tek seferde bütün parayı çekiyor. Tüketici ise elindeki kredi kartı slibi ile bankaya gidip alışveriş yaptığını belgeliyor. Bunun üzerine banka tüketiciye ürün için ödediği parayı verip karşılığında 12 taksitli bireysel kredi açıyor. Tüketici de bu sayede peşin aldığı ürünü taksitle ödeyebiliyor."
Sektör kaynakları şimdilik bu uygulamanın iki banka tarafından yapıldığı bilgisini veriyor. Bu bankalar her türlü kredi kartı ödemesini kabul edip bazılarında kredi için belirli bir faiz oranı uygularken bazılarında ise krediyi tamamen bedelsiz veriyor. Kredinin faiz oranı ise yapılan alışverişin tutarı ve hangi firmadan alışveriş yapıldığına göre değişebiliyor. Banka bu sayede kendi bireysel müşteri portföyünü de geliştirmiş oluyor.
Ancak yapılan işlemin yönetmeliğe uygunluğu konusunda ise çeşitli tartışmalar var. Kimi bankacılar bunu 'yönetmeliğin arkasından dolanma' olarak yorumlarken, yapmayan bankalara karşı haksız rekabet yarattığını ve etik dışı olduğunu vurguluyorlar. Konu ile ilgili görüşlerini açıklayan ancak ismini vermeyen bir banka yöneticisi, "Bu bankalar benim kart borcumu kredi ile ödeterek alenen bizim kârlılığımızı etkiliyor. Bizim kredi kartımızı aracı olarak kullanıyor. Aşırı derecede etik dışı ve yönetmeliği suistimal eden bir uygulama. Bu durum yasaya tam uyumlu alışveriş kredisi uygulamaları yapacak olan bankaları olumsuz etkiler" dedi.
"VERGİDEN KAÇIRMAK SUÇTUR; KAÇINMAK DEĞİL"
BDDK yetkilileri ise, bankaların tüketici kredisi vermelerinin önünde bir engel olmadığını, bu tür alışverişleri de kredilendirebileceklerini belirtiyor. Bir yetkili, "Bizim pırlantaya, altına taksit sınırlaması getirmemizdeki en önemli amaç, kuyumcular aracılığıyla yapılan 'gölge bankacılığı' engellemekti. Yani adam altın, pırlanta almış gibi yapıp aslında, nakit ihtiyacını karşılıyordu. Bunu bankadan yapması gerekirken kuyumcudan yapıyordu. Şimdi yapamıyor" dedi.
Yetkili, cep telefonu kılıfının yanında verilen cep telefonu kampanyasının da kendileri açısından bir sakıncası olmadığını ancak Maliye açısından yaratacağı sıkıntılara dikkat çekti. Yetkili, "Maliye'de bir kural vardır. Vergi kaçırmak ve vergiden kaçınmak. Biri suçtur, diğeri değil. Şimdi hem bankalar hem satıcılar taksitten kaçınmanın yollarını arıyorlar" dedi.