Tahminler, 2050 yılında çiftlerin yüzde 95'i çocuk sahibi olmak için tedavi olmak zorunda kalacağı yönünde
Türkiye'nin "en önemli zenginliği" olarak ifade edilen genç nüfus hızla azalıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye nüfusu 2000 yılında 67 milyon 803 bin kişiyken, 2011 yılında 74 milyon 724 bine
çıktı. Ancak nüfus artmasına rağmen söz konusu dönemde genç nüfusun toplam nüfus içindeki payı da 3,7 puan azaldı ve yüzde 20,5'ten yüzde 16,8'e geriledi.
PATLAMA YAŞANIYOR
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) İkinci Başkanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, genç nüfusun azalmasının gebe kalmada yaşanan sorunlarla yakından ilişkili olduğunu söyledi. Normal kısırlığın yanında özellikle ikinci gebeliklerde de ciddi sorunların baş gösterdiğini ifade eden Tıraş, "Elimizde istatistiki rakamlar yok ama bize başvuran hastalarda bunu bariz bir şekilde görebiliyoruz. İkinci çocuk sahibi olamayan çiftlerin sayısında adeta patlama yaşanıyor. İkinci gebelik kısırlığı denilen bu durumda çiftlerin birden çok çocuk sahibi olması neredeyse imkansız hale geliyor" dedi.
AB'NİN 2050 SENARYOSU VAHİM
Prof. Dr. Tıraş, bunun birden çok sebepleri olduğuna dikkat çekerek, "İlk doğumdan sonra oluşan rahim içi yapışıklıklar, enfeksiyon riski, obezite ve geç anne olma isteği bunların başında geliyor. Toplumumuzda ikinci çocuk için 10 sene bekleyen var. Bu çok sakıncalı. Ayrıca zaman içinde erkeklerde de önemli sorunlar görülebiliyor. Kişinin sigara, alkol kullanması ve aşırı kiloluk durumu onlar için de çocuk sahibi olmaya engel teşkil edebilir" açıklamasında bulundu. Avrupa Birliği'nin (AB) yaptığı araştırmaya değinen Tıraş, öngörülere göre 2050 yılında çiftlerden sadece yüzde 5'i normal yollarla üreyebileceğini yani yüzde 95'inde çocuk sahibi olmak için tedavi olmak zorunda kalacağını aktardı. Tıraş, "Bu durum Türkiye için de geçerli. Nitekim toplumumuzda obezite ile cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve zararlı madde tüketimi artıyor" diye konuştu.
Tüketilen besinlere dikkat!
İkinci bebekle ilgili sorun yaşamamak için en başta sağlıklı beslenilmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Bülent Tıraş şu önerilerde bulundu:
* Ağır metal içeren ve rafine gıdalardan uzak durmalıyız.
* Ağır metaller kabuklu deniz hayvanlarında fazlaca bulunuyor. Bu nedenle mümkün olduğunda bu gıdaları az tüketmeliyiz.
* Aşırı kilo almaktan kaçınmalıyız.
* İkinci bebek için yaşı çok geciktirmemeli. Örneğin bir kadın ikinci çocuk için 35'i aşmamalı. Dünya Sağlık Örgütü, iki bebek arasındaki sürenin 2-3 yıldan fazla olmamasını öneriyor.
Aile başına 2 çocuk bile düşmüyor
Prof. Dr. Bülent Tıraş, kadınlarda en iyi gebelik yaşının 20-25, ikinci en iyi yaşın 25-29, üçüncünün ise 30-35 yaş arası olduğunu söyledi. Eğitim ilerledikçe kadınların daha geç yaşta gebe kalmayı tercih ettiğini belirten Tıraş, "35 yaşından sonra doğurganlık azalıyor. Bu nedenle Türkiye'de nüfus azalma trendine girdi. Aile başında düşen çocuk sayısı 1.8'e düştü. Nüfus azaldığı gibi genç nüfus da düşüyor" dedi.