Başbakanlıktan açıklama

Başbakanlık'tan, Başbakanlığı izleyen bazı muhabirlere yönelik akreditasyon uygulamasıyla ilgili yapılan açıklamada, “Akreditasyon uygulamasının başından itibaren bu yeni sisteme geçişi başbakanlığı izleyen muhabir ve kurumlar açısından zorlaştırmak yerine kolaylaştırmaya, bu vesileyle muhabirlerin kurumları tarafından 212 sayılı kanuna uygun çalıştırılmasını teşvik etmeye yönelik bir anlayışla hareket edilmiştir” denildi.

Başbakanlığın internet sayfasında yer alan ve “Akreditasyon Çarpıtmasına Cevap” başlığını taşıyan açıklama şöyle:

“Akreditasyon uygulamasının başından itibaren bu yeni sisteme geçişi Başbakanlığı izleyen muhabir ve kurumlar açısından zorlaştırmak yerine kolaylaştırmaya, bu vesileyle muhabirlerin kurumları tarafından 212 Sayılı Kanuna uygun çalıştırılmasını teşvik etmeye yönelik bir anlayışla hareket edilmiştir.

Bu gerekçeyle kriterleri karşılamadıkları halde gereklerinin yerine getirilmesi kaydıyla akreditasyonu yapılan bazı isimler ve kurumları aşağıdadır:
2005 yılındaki akreditasyonda, Elçin Ergun-Milliyet, Fırat Kozok-Cumhuriyet, Selin Iğnak-TV8, Fatma Tuncel Çözen-Star TV, İnan Gedik-ANKA;
2008 yılındaki akreditasyonda, Murat Pazarbaşı- Milliyet, Ceren Karasu-DHA, İnan Gedik-ANKA, Gökhan Kulaş-TRT, Ertan Ömeroğlu-TRT, Hasan Basri Erden-TRT, Faruk Ayaz-TRT, Mustafa Tunç-TRT”

Başbakanlığın internet sayfasında ayrıca, Hürriyet Muhabiri Hasan Tüfekçi'nin 3 Ekim 2007 tarihli Hürriyet gazetesinde “İftar Vaktinde Allah'a Emanet” başlığıyla yayınlanan habere ilişkin Başbakanlık tarafından aynı gün yapılan açıklama ve habere ilişkin güvenlik kamerası görüntülerine “önemine
binaen” tekrar yer verildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Başbakanlık güvenlik kamerası görüntüleri, 3 Ekim tarihli Hürriyet gazetesinin manşetinde Hasan Tüfekçi imzasıyla yayınlanan “İftar Vaktinde Allah'a Emanet” başlıklı haberin gerçekleri yansıtmadığını ortaya koyuyor.

Kamera görüntüleri Hürriyet'te saat 18.52'de çekildiği iddia edilen fotoğrafları yalanlıyor.

Görüntülerde izleneceği gibi resmi üniformalı ve sivil giyimli koruma görevlilerinin hiçbir boşluğa mahal bırakmaksızın görevlerinin başında oldukları anlaşılıyor.”