Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Yeni bir vergi veri analiz merkezi kuruyoruz. Mükelleflerin uyum düzeyinin artırılması, uyumsuz mükelleflerin uyumlu mükellefler aleyhine oluşturacağı haksız rekabetin önlenmesi, kayıtlı ekonominin teşvik edilmesi amacıyla yeni bir vergi veri ve risk analiz merkezi kuruyoruz. Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde kurulacak bu merkezde; farklı veri kaynaklarından elde edilen bilgilerle, faaliyet grupları ve sektörler itibarıyla mükellefler analiz edilecek, yapılacak mukayeseler suretiyle vergilemede muhtemel risk alanları tespit edilecektir. Defter beyan sistemini uygulamaya geçirdik” dedi.
TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2019 yılı bütçesi görüşüldü. Bütçenin 8'inci turunda; Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Kamu İhale Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Türkiye İstatistik Kurumu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Sermaye Piyasası Kurulu'nun bütçeleri de ele alındı.
Bakanlığı’nın ve bağlı kuruluşların 2019 Bütçe hedeflerini anlatan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ekonomi hedeflerini anlattı. Albayrak, AK Parti İktidarlarının 16 yıllık icraatlarını anlatırken, ekonomide atılan adımları sıraladı.
'16 YILDA EKONOMİK ADIMLAR'
Berat Albayrak, AK Parti döneminde Türkiye'de önemli ekonomik gelişmeler yaşandığını belirterek şöyle konuştu:
"AK Parti iktidarlarımız döneminde Türkiye oluşturulan geniş çerçeveli, zamanlı ve hedef odaklı politika setleriyle 2000’li yılların başında bulunduğu bu sağlıksız ekonomik yapıdan kurtulmuş ve ekonomiye istikrar kazandırarak orta-yüksek gelirli ülkeler grubuna geçmiştir. AK Parti iktidarlarımız döneminde ekonomimiz yıllık ortalama yüzde 5,7 büyümüş, kişi başına gelir 3 kattan fazla artmış, 2005’ten bu yana 9 milyon kişiye iş imkânı sağlanmış, yoksulluk göstergelerinde önemli iyileşmeler elde edilmiştir. 2002’den bu yana ihracat 4 kattan fazla artarken, ihracatta ürün ve ülke çeşitliliğinde önemli mesafeler kaydedilmiş, kamu maliyesinde yeniden yapılandırılarak kamu açıkları ciddi oranda azaltılıp, kamu borç yükü yarıdan fazla düşürülmüştür. Bankacılık sektörü ise uluslararası en iyi standartları sağlayacak şekilde sağlıklı bir yapıya kavuşturulmuş ve ekonomik büyümeye önemli katkı sağlamıştır. Bu dönüşüm birçok uluslararası kuruluş ve platform tarafından örnek gösterilmiş, Türkiye bir yandan IMF’de daha çok söz sahibi olurken, diğer yandan G20 ülkeleri arasında yer alarak küresel ekonomiye yön vermede etkin bir role sahip olmuştur. 2007 yılında başlayıp tüm dünyayı sarsan küresel finansal krizin etkilerini Türkiye ekonomisi bu sağlam yapısıyla birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeye kıyasla en az maliyetle atlatmış ve bu zor dönemde dahi üretim yapısını koruyarak istihdam artışı sağlayan nadir ülkelerden biri olmuştur."
‘KÜRESEL KRİZİ ATLATAMAYAN ÜLKELER’
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, 10 yıl önce yaşanan küresel krizi üzerinden atamayan ülkeler olduğuna vurgu yaparak, "Üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen halen küresel krizin etkilerini atlatamayan ve sistemlerini rehabilite edemeyen birçok ülke bulunmaktadır. Bu ülkeler çareyi ticarette daha fazla korumacılığa yönelmekle bulmuştur. Bugün, kendi çözümlerini üretemeyen ülkeler nedeniyle küresel ticaret eski seviyelerinden oldukça uzaktadır. Bu durum Türkiye gibi ihracatını daha da artırmayı kendisine hedef alan, küresel değerler zincirinde üst sıralara yükselmek üzere üretim yapısını oluşturan ülkeleri doğal olarak olumsuz etkileyebilmektedir. Biz rotamızı çizerken tüm artılara ve eksilere hazırlıklı olabilmek için her zaman küresel koşulları yakından takip ediyoruz” dedi.
‘YENİ EKONOMİK HEDEFLER’
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Nihai amacımız, daha önce de belirttiğim gibi enflasyonu kalıcı olarak düşürmektir. Enflasyonla mücadelede para ve maliye politikalarımızdaki güçlü duruşu korurken aynı zamanda yapısal sorunlara da çözüm üreteceğiz” diye konuştu.
‘EKONOMİK FAALİYETLER’
Albayrak, 2019 ve sonraki yıllarda uygulayacakları ekonomik faaliyetler hakkında ise şu bilgiyi verdi:
"Ekonomik canlanmaya katkı sağlamak amacıyla; konut ve işyeri teslimlerindeki KDV oranının yüzde 8’e, taşınmaz alım satımlarındaki tapu harcı oranının yüzde 3’e indirilmesi uygulamalarını yıl sonuna kadar uzattık. Yıl sonuna kadar, mobilyada yüzde 18 oranındaki KDV oranını yüzde 8’e, beyaz eşyada yüzde 6,7 oranındaki ÖTV oranını sıfıra düşürdük. Yıl sonuna kadar uygulanmak üzere, motor hacmi 1600 cc’nin altında olan taşıtların ÖTV oranlarında 15’er puan indirim yaptık, ticari araçlarda yüzde 18 olarak uygulanan KDV oranını yüzde 1’e indirdik. Geçtiğimiz dönemde; imalat sanayi yatırımları ile Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerine ilave destekler sağladık. Bunların başında yeni makine ve teçhizat alımlarına KDV istisnası ve amortisman süresinin muafiyet getirmeyeceğiz. Mükelleflerimizin vergiye uyum seviyelerini güçlendirecek ve kayıtlı ekonomiye geçişi hızlandıracağız. Gelir politikalarımız ile ihracat odaklı ve teknoloji tabanlı bir üretim modeli çerçevesinde; nitelikli yatırımları, katma değerli üretimi, istihdamı ve ihracata dayalı büyümeyi destekleyerek, ekonomimizin rekabet gücünü daha da geliştireceğiz. Gelir politikası uygulamaları alanında gerçekleştirdiğimiz bazı faaliyetlerden de bahsetmek istiyorum. Mükellef Hizmetleri Merkez'ini etkinleştiriyoruz. Vergisel konularda anlaşılabilirliğin sağlanması, mükelleflerin hak ve ödevleri konusunda bilgilendirilmesi yoluyla vergi bilincini ve gönüllü uyumu daha da artırmak üzere Mükellef Hizmetleri Merkezi'ni yeniden yapılandırıyoruz. İnteraktif Vergi Dairesi'nin kapsamını genişletiyoruz. Vergi dairesine gidilerek yapılan işe başlama bildirimi, adres değişikliği gibi birçok işlemi elektronik ortama taşıyarak vergi dairesine gitmeden yapılabilir hale getirdik. Bu sayede, vergisel işlemlerde kolaylık, hız ve etkinlik sağladık. İnteraktif Vergi Dairesi'nde hâlihazırda 46 adet hizmet sunulmaktadır. Yapacağımız çalışmalarla sistemin kapsamını daha da genişletecek, önümüzdeki dönemlerde mükelleflerimizin vergi dairesine gitmeden, tüm işlemlerini elektronik ortamda yapabilmesine imkan sağlamış olacağız.”
Berat Albayrak, İnteraktif Vergi Danışmanı uygulamasının kapsamını genişleteceklerini belirterek, “Serbest meslek kazancı elde eden mükellefleri, ticari kazanç elde eden bilanço ve işletme hesabı esasına tabi gelir vergisi mükelleflerini ve işe yeni başlayan mükellefleri, vergi ile ilgili yükümlülükleri hakkında bilgilendiriyoruz. İnteraktif Vergi Danışmanı uygulamasını diğer kazanç ve vergi unsurlarını kapsayacak şekilde geliştirmeye devam ediyoruz" diye konuştu.
‘YENİ BİR VERGİ VERİ ANALİZİ KURULUYOR’
Berat Albayrak, yeni bir eylem planı hayata geçireceklerini kaydederek, “Yeni bir vergi veri analiz merkezi kuruyoruz. Mükelleflerin uyum düzeyinin artırılması, uyumsuz mükelleflerin uyumlu mükellefler aleyhine oluşturacağı haksız rekabetin önlenmesi, kayıtlı ekonominin teşvik edilmesi amacıyla yeni bir vergi veri ve risk analiz merkezi kuruyoruz. Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde kurulacak bu merkezde; farklı veri kaynaklarından elde edilen bilgilerle, faaliyet grupları ve sektörler itibarıyla mükellefler analiz edilecek, yapılacak mukayeseler suretiyle vergilemede muhtemel risk alanları tespit edilecektir. Defter beyan sistemini uygulamaya geçirdik" dedi.
Bakan Albayrak, serbest meslek erbabı, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile basit usule tabi olan mükelleflerin kayıtlarının elektronik ortamda tutulmasına imkan veren defter beyan sistemini hayata geçirdiklerini söyledi. Albayrak, “Bu kapsamda yaklaşık 2,1 milyon mükellefin gelir ve gider kayıtlarının portal üzerinden elektronik ortamda tutulmasını, beyannamelerin kullanıcı dostu ara yüzler vasıtasıyla sistem üzerinden doldurulmasını hedefliyoruz. Böylece, küçük ölçekli mükelleflerimizin de vergiye uyum maliyetlerini azaltıyoruz. Tüm mükellefleri kavrayan, mükellef haklarını koruyan, adil, objektif ve etkin vergi denetimi. Kayıt dışı ekonomi ile mücadele ve vergi incelemelerinin etkinliğini artırmak amacıyla Vergi Denetim Kurulu'nun denetim kapasitesini uzmanlaşma ve işbölümünü göz önünde bulundurarak güçlendirmeye ve bilgi işlem altyapısını geliştirmeye devam ediyoruz. Oluşturduğumuz risk analiz sistemi ile vergi kayıp ve kaçağı ile etkin olarak mücadele ediyoruz." diye konuştu.
MİLLETVEKİLLERİNİN SORULARINI YANITLADI
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, TBMM Genel Kurulu’nda, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2019 yılı Bütçesi hakkında milletvekillerinin sorularını yanıtladı. "Niye döviz, altın ihaleleri yapıyor Hazine?" sorusuna Bakan Albayrak, "Son birkaç yıldır sadece Hazinemizin ortaya koyduğu altına dayalı tahvil ihracı, son iki yılda 6,5 tona yakın altının yastık altından” yanıtını verdi. Berat Albayrak şöyle devam etti:
"Türkiye ekonomisine kazandırılmasına vesile olarak, aslında devlet olarak ne kadar doğru bir kayıt dışı sermayenin kayıt içine getirildiğini ortaya koydu. Tabii biz bu noktada bir başka ilki daha gerçekleştirerek özellikle gerek döviz anlamında gerek altın anlamında direkt vatandaşımıza yönelik bir ihraç kapsamında; kurumlara, bankalara, yabancılara yaptığımız ihraçlardan farklı, direkt Hazine garantisi kapsamında olan, direkt Hazinemizin bu noktada makul bir kar payıyla gerek faizli gerek faizsiz enstrümanlarla Türkiye ekonomisinde daha etkin finansal kaynakların çeşitlendirilmesiyle ilgili bir adım attık. Bu tamamen özellikle Türkiye ekonomisindeki farklı kaynaklarda birikmiş olan sermaye, döviz cinsinden olsun altın cinsinden olsun, reel ekonomiye kazandırılmasına yönelik bir adımdır ve gayet başarılıdır.”
“Niye Hazine faizleri yabancıya yüksek de bu ihalelerde düşük?” sorusunu Albayrak, "Vade oranına Hazinenin yaptığı vatandaşa olan ihraç bir yıl, iki yıl daha düşük süreliyken, bu bahsettiğimiz ihraçlar daha uzun süreli, 5 yıl, 7 yıl, 10 yıllık. Vadenin faiz üzerindeki etkisi çok net görülebilir. Ama eğer özellikle şu son 4 aydaki Hazinemizin borçlanma stratejisi ki ben anlıyorum, herhalde bu finansal piyasalardaki bazı finansal kuruluşlar bu yeni Hazine stratejimizden biraz rahatsız. Niye rahatsız? Çünkü, bizim öncelikli hedefimiz, devletimizin uluslararası ve ulusal piyasalardan borçlanma maliyetini düşürmek; hele de dalgalı dönemlerde. Şimdi, daha etkin, daha aktif, hem iç piyasada hem dış piyasada, masanın karşı tarafını da bilerek, likidite ihtiyacını, gelir kaynaklarını etkin bir şekilde yürüterek bu finansman ve borçlanma stratejisini hayata geçireceğiz.”
‘İŞSİZLİK FONU’
Albayrak, milletvekillerinin işsizlik fonu ile ilgili sorularına da, "İşsizlik fonuyla alakalı konu aslında gayet basit. Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği çerçevesinde kamu kurumları kendi karar ve tercihleri çerçevesi içerisinde mali kaynaklarını kamu sermayeleri, kamu destekli, kamunun sahip olduğu her türlü enstrüman, kurum bankalara ihraç edilen borçlanma araçlarını da değerlendirebilmektedir. Bu kapsamda gerek hazine kâğıdı olur gerek hazine destekli kamu kâğıdı olur, bankalar olur, bu manada, İşsizlik Sigortası Fonu'nu en etkin ve verimli kaynaklarla yönetecek şekilde İşsizlik Fonu yönetimi bunu değerlendirmektedir ve nitekim son dört aylık, bu manada, İşsizlik Fonu kapsamında yapılan işlemlerin hepsi hukuki ve daha da ötesi, İşsizlik Fonu'nun gelir kaynaklarını artırmaya yönelik işlemlerdir.”