Halkalı'da askeri personel taşıyan servis otobüsüne yönelik düzenlenen ve 5 astsubay ile bir astsubay kızının hayatlarını kaybettiği, 15 kişinin de yaralandığı bombalı saldırıya ilişkin 13 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve mahkemeye sunulan 22 sayfalık iddianamede, 22 Haziran 2010 tarihinde gerçekleşen saldırıda kullanılan metal kutuyu bir demircide hazırlattıkları belirtilen Seyithan Özer ve Mehmet Kazım Sevim'in “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yardım etmek” ve “terör örgütüne üye olmak” suçlarından 22,5 ile 35'er yıl, kutuyu hazırladığı öne sürülen demirci Ahmet Hakverir'in de “terör örgütü adına suç işlemek” suçundan 5 ile 10 yıl arasında hapisle cezalandırılması talep edildi.
İddianamede, diğer 10 şüpheliyle ilgili de “korsan gösteriye katılmak” gibi suçlardan çeşitli hapis cezaları istendi.
Halkalı'da askeri personel taşıyan servis otobüsüne yönelik düzenlenen ve 5'i muvazzaf asker, 1'i de astsubay kızı 6 kişinin hayatlarını kaybettiği, 15 kişinin de yaralandığı bombalı saldırıya ilişkin 13 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, PKK/Kongra-Gel terör örgütünün “Demokratik Kurtuluş Birliği” içinde faaliyet göstererek kırsal alana eleman aktarımında bulundukları belirlenen şüphelilere yönelik, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinden 18 şubat 2010 tarihinde alınan teknik takip kararıyla çalışma yürütüldüğü belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 22 Haziran 2010 tarihinde meydana gelen bombalı saldırıya ilişkin hazırlanan 22 sayfalık iddianamede, PKK/Kongra-Gel terör örgütü adına kırsal alanda faaliyet gösteren örgüt mensupları ile istihbarat sağlayarak, “Demokratik Kurtuluş Birliği” içinde kırsal alana eleman aktarımında bulundukları belirlenen şüphelilere yönelik İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinden 18 Şubat 2010 tarihinde alınan teknik takip kararıyla çalışma başlatıldığı belirtildi.
İddianamede, şüphelilerden Seyithan Özer'in, yanındaki Mehmet Kazım Sevim ile 18 Haziran 2010 tarihinde 34 MGA 32 plakalı araçla saat 16.04'de Başakşehir'deki Güvercintepe Meydanı'nda görüldüğü, buradaki bir eve girdiği, daha sonra evden çıkıp aynı araca binerek Tuna Caddesi'ndeki bir demirci atölyesine gittikleri ve atölyeden çıkıp bir süre sonra tekrar geri döndükleri anlatıldı.
Şüphelilerin atölyeden çöp kovası şeklinde siyah renkli sacdan profil yaptırdıklarının görüldüğü ifade edilen iddianamede, bu profili bir çuvala koyarak atölyeden çıkarıp arabanın bagajına yerleştirdikleri, atölyede bir ajandanın içine bir şeyler yazdıktan sonra tekrar atölyeden çıkıp aynı araçla Güvercintepe Mahallesi 17. Sokak'taki bir evin önüne geldikleri, şüpheli Sevim'in çuvalı eve götürdüğü, daha sonra evden çıkıp araçla Halkalı yönüne gittiği ifade edildi.
İddianamede, Sevim'in Küçükçekmece Cumhuriyet Mahallesi Sultan Murat Caddesi'nde diğer şüpheli Seyithan Özer'in kullandığı araçtan inerek bir tekstil firmasına gittiği ve Özer'in de araçla yola devam ettiği vurgulandı.
Özer'in aracıyla İnönü Mahallesi'ndeki sağlık ocağı önünde bir süre beklediği, burada ailesini alarak Sefaköy Meydanı'na gittiği, daha sonra kokoreç büfesine gittikleri kaydedilen iddianamede, Özer'in ailesini Tevfik Bey Mahallesi'nde indirdiği, parka gidip bir süre dolaştığı ve daha sonra da aracıyla başka bir markete gittiği, saat 20.20 itibariyle de teknik takibe son verildiği anlatıldı.
SANSASYONEL EYLEM HAZIRLIĞI
Aynı iddianamede, şüphelilerin demircide yaptırdıkları saksı benzeri metal kutunun altına 2 delik açtırdıkları belirtilerek, Sevim'in bomba kabı metal kutuyu eylemde kullanılması için ismini açıklamadığı örgüt üyesi ya da üyelerine verdiği öne sürüldü.
İddianamede, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün 20 Haziran 2010 tarihinde aldığı istihbaratı değerlendirdiği belirtilerek, bu istihbarata göre Diyarbakır'ın kırsal alanında faaliyet gösteren beyaz saçlı “Topal” kod adlı örgüt mensubuna bağlı ve İstanbul'da örgütsel faaliyet gösterdiği iddia edilen “Halil” kod adlı Seyithan Özer ile “Melle” kod adlı Mehmet Kazım Sevim'in başka kişilerle sansasyonel nitelikli eylem gerçekleştirme arayışı içinde oldukları gerekçesiyle 21 Haziran 2010 tarihinde gözaltına alındıkları vurgulandı.
GÖZALTI İŞLEMİNDEN BİR GÜN SONRA SALDIRI
İddianamede, şüphelilerin yakalanmasından bir gün sonra Küçükçekmece Atakent Mahallesi'ndeki jandarma lojmanından Maslak'taki İl Jandarma Komutanlığına askeri personel taşıyan 34 UF 1721 plakalı servis aracına, saat 07.10'da Halkalı Altınşehir'de uzaktan kumandayla bombalı saldırı düzenlenerek, vahim nitelikte terör eylemi gerçekleştirildiğine de yer verildi.
Bu saldırı sonucu astsubaylar Çağlar Bölük, Uğur Ekiz, Bekir Çelik, Duran Bayram ve Mehmet Boşnak ile bir astsubayın kızı Buse Sarıyağ'ın hayatlarını kaybettiği, 15 kişinin de yaralandığı ifade edilen iddianamede, saldırıda kullanıldığı öne sürülen metal kutunun fiziki özelliğine göre, patlama meydana geldiğinde basıncın ve parça tesirli materyallerin tek yöne gitmesinin sağlandığının belirlendiği aktarıldı.
İddianamede, bomba imha uzmanlarınca metal kutu üzerinde yapılan incelemede, metal kutuda kullanılan demirle şüpheli demirci Ahmet Hakverir'in atölyesinde bulunan demirlerin benzerlik gösterdiği de kaydedildi.
Öte yandan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca bombayı servis aracının geçtiği güzergaha yerleştiren terör örgütü üyelerine yönelik başlattığı soruşturmanın ise sürdüğü öğrenildi.