Sadece yaptığı reyting rekorları kıran işlerle değil, kendisinden sekiz yaş küçük Yağmur Atacan'la ilişkisiyle de sık sık söz ediliyor Pınar Altuğ'dan. İkili 12 Nisan 2008'de evlenmeye hazırlanıyor. Kanal 1'de yayımlanan "Mucizeler Gecesi"nde sunuculuk yapan Altuğ'la, hayatına ilişkin her şeyi "komşum" dediği Bebek'teki Lucca'da konuştuk.
Şu anda ünlüsünüz, iyi giden bir ilişkiniz var. Çocukken hayal ettiğiniz hayatı mı yaşıyorsunuz?
Ben kendimi hâlâ ünlü biri gibi görmem. Hele aile içinde, arkadaşlarım arasında ben gayet Pınar'ım. Soyadım kapının dışında kalır. İlişkimin hareketliliği ise ikimizin de çok çalışıyor olmamızdan kaynaklanıyor.
Rahat görüşebiliyor musunuz?
Aynı evde yaşamamıza rağmen nişanlımı görmek için onun peşinden çalıştığı yerlere gitmek zorunda kalıyorum. Annemle babam ben altı yaşındayken ayrıldıkları için çocukluğumdan beri tek bir şey için dua ederim: Mutlu bir aile kurmak. Bu da inşallah Yağmur'la gerçekleşecek.
"Arkasına saklanacak anne ve babam yok"
Peki mankenlik, oyunculuk, sunuculuk küçükken hayaliniz miydi?
Çocukken mesleğe dair hiç hayal kurmadım. Bugün bile beş yıl sonrası için hayalim yok. Küçükken sadece doktor olmak istemezdim o kadar.
Yağmur bey şu anda "doktor"...
Ama şakacıktan doktor. Gerçek doktor olsaydı ne olurdu bilmiyorum.
17 yaşında babanızı, 24 yaşında da annenizi kaybettiniz. Bu büyük acılar hayatınızı nasıl şekillendirdi?
İnsanı büyütüyor. Çünkü kaç yaşında olursak olalım bazen anne ve babamızın arkasına saklanırız. İşte bu bende olmuyor. Ama benim teyzem anne yarımdır. Kuzenlerim ve anneannemin de olduğu birbirine çok bağlı küçücük bir ailemiz var. Annem ve babamın vefatından önce de böyleydik.
İlişkilerinizi başlatırken veya sonlandırırken yalnız kalma güdüsüyle hareket ediyor musunuz?
Anne ve babam ben küçükken ayrıldıklarından çok kalabalık bir ailemiz olmadı. Ama babam insanları evimize çağıran, kalabalıkları çok seven bir adamdı. Annemse daha çok yalnızlığı severdi ama tam bir hayvan düşkünüydü. Ben her ikisine de çekmişim.
Çok önemli kararları alırken kime danışıyorsunuz?
Ailem benim için çok önemlidir. Ama bizde herkes birbirinin tercih ve kararlarına saygı duyar. Yanlış gördüklerini söylerler ama sonunda "Sen kocaman bir kızsın, kararını kendin ver" derler. Yaşadığım bir ilişkiden mutsuz da olsalar bana tavır koymazlar.
"Bir süre çalışmadığımda da korkmamam lazım"
"Mucizeler Gecesi" programında sunuculuk yapıyorsunuz. Nasıl gidiyor?
Çok eğlenceli, heyecanlı, ürkütücü ve de çok zevkli. Bu Türkiye'de bir ilk. İlginç yetenekleri olan yabancı adamlar canlı canlı stüdyoda, hemen yanı başımda acayip işler yapıyor. Her hafta farklı ülkelerden yeni insanlarla tanışıp yabancı dilimi de kullanmak beni çok mutlu ediyor.
Sizin hayatınızdaki mucizeler ne?
Bugün Pınar Altuğ olmamı sağlayan ilk mucize Neşe Erberk'i, diğeri ise Uğurkan Erez'i tanımamdır. Ayrıca televizyonda yemek programıma başlamam ve "Çocuklar Duymasın" dizisinde oynamam hayatımdaki başka mucizelerdir.
Saint Benoit Lisesi'nin ardından İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü'nü kazanıyorsunuz. Sonra okulu bırakıp mankenlik kariyerini seçiyorsunuz. Neden?
Lisedeyken babamın bir kalp krizi sonucu ani vefatıyla annemle hayatta yalnız kaldık. Özel okulu bitirebilmek ve üniversiteye hazırlık kursları için para kazanmalıydım. Mankenliği bir çıkış noktası olarak gördüm. İleride iki senelik bir iç mimarlık eğitimi almak isterim ama önce her şeyden iyice emin olmalıyım.
Nelerden emin değilsiniz?
İşlerimi yapabildiğim ve fiziğim el verdiği sürece para kazanıyorum. Arkamı yaslayacak bir ailem yok. Bir süre çalışmadığımda da korkmayacağım bir hayat kurmam lazım. Yağmur ile dünyaya getireceğimiz bebek için sağlam bir zemin hazırlamalıyız.
Sizin Yağmur beyi sahiplenen ve koruyan bir haliniz var.
Evet, çünkü Yağmur'un da benimki gibi 16 yıllık bir mesleki geçmişi olsa da magazin basınıyla savaşmaya alışık değil. Bu ikimizin ortak aldığı bir karar, basın sözcüsü benim. Onun umurunda değil ne yazılıp çizildiği. Okumak istemiyorsa sayfayı çevirebilen, görmek istemiyorsa tak diye kanalı değiştiren biri.
"Kayınvalidemin yanında pijamayla da otururum"
Nişanlanmadan önce Yağmur beyin sizinle yaşamasını aileler nasıl karşıladı?
Kız tarafı bana kızmazsa erkek tarafı hiç kızmıyor. Kayınvalidemle müthiş bir elektriğim var. Onu çok seviyorum. Onun da beni sevdiğini hissediyorum.
Sizde bir "iyi gelin" hali var. Bunun bir sırrı var mı?
Ben kayınvalidemin yanında hiç "aman bacak bacak üstüne atmayayım" olmadım. Birbirimizin yanında pijamayla da oturabiliriz. Ruh olarak çok genç bir insan. Baştan beri ilişkimizi de hep onayladı.
Çıkan haberlere ne diyor?
Çok kızıyor. Yağmur anlattı, "Pınar kendinden sekiz yaş küçük biriyle beraber" haberleri yazıldığında, annesine "Nasıl bakıyorsunuz oğlunuzun koskoca bir kadınla beraber olmasına?" diye sormuşlar. Burada koskoca kadın da ben oluyorum!
O da "Siz anne misiniz? Bir gün anne olduğunuzda, çocuğunuzu mutlu eden insanın sizi de ne kadar mutlu ettiğini öğreneceksiniz" demiş.
"Bir kere doğum yapacağım, artık kaç çocuk çıkarsa"
12 Nisan 2008 evlilik tarihiniz hâlâ geçerli mi? Bebeği yakında mı düşünüyorsunuz?
12 Nisan'da evleneceğiz inşallah ve bebek çalışmaları için düğünü bekliyoruz zaten.
Kaç çocuk düşünüyorsunuz?
Bir kere doğum yapmayı düşünüyorum, artık kaç çocuk çıkarsa.
Yağmur bey çocuğun sorumluluğunu sizinle paylaşır mı? Ondan neler bekliyorsunuz?
Bence o çok çok iyi bir baba olacak. Onun babalığı benim anneliğimden daha iyi bile olabilir. Ben özel şeyler değil, sadece sevilmek istiyorum. Çünkü ben çok seviyorum.
Yaş konusunun dışında daha farklı bir düşünceyle ilişkiniz yadırganmış olabilir mi?
Tabii. Her ikimizi de beğenenler var. Erkekler "Pınar da hoş kızdı nereden buldu bu küçük çocuğu?", kadınlarsa "Aslan gibi çocuk gitti koskoca kadını aldı" diyor. Oysa biz kimsenin elinden kimseyi almadık, biz birbirimize aşık olduk.
Nişanlanmanızı ilişkinize gösterilen tepkiler hızlandırmış olabilir mi?
Biz eleştirileri duymuyoruz. Başkalarına göre yaşayamayız. Yağmur zaten önceden de "Sen benim evleneceğim kadınsın, benim çocuğumun annesi olacaksın" diye bana söylerdi.
Nasıl evlenme teklifi etti size?
Uzun zamandır aklında olmasına rağmen bir türlü içine sinen yüzüğü bulamadığı için teklif edemiyormuş. Kalabalık bir arkadaş grubuyla Çeşme'de tatildeydik. Bir akşam sıcak havuza gittik. Ben Yağmur'un kucağında duruyordum, bir anda havuzun ortasına gittik. Çok güzel bir dolunay vardı. "Ay çok güzel senin de bakmanı istiyorum" dedi, beni aya doğru çevirdi. Sonra gözümün içine baktı, "Benimle evlenir misin?" dedi. Önce bir kaldım, sonra kedi sesleri çıkararak gülmeye başladım ve "evet" dedim.
Yüzüğe ne oldu?
Yüzüğü daha sonra verdi, "Benim için o kadar büyülü bir andı ki bundan daha güzel bir organizasyon olamaz, yüzüğü beklememeliyim diye düşündüm" dedi.
"Her üç haftada bir hamama giderim"
- Senenin başlıca moda akımlarından etkilenmekle beraber onu kendime göre yorumluyorum.
- Formuma dikkat etmek için aşırı bir şey yapmıyorum. Haftada üç gün 10'ar dakikadan powerplate yapıyorum.
- 13 senedir her üç haftada bir mutlaka hamama, ayda bir mutlaka cilt bakımına giderim.
- Cilt bakım kremleri kullanırım. Makyajla asla uyumam.
- Canım ne isterse yerim. İpin ucu kaçınca azıcık boğazımı tutarım.
Müge Çelebi