İstanbul'da bir milyon dolarlık evini 500 bin dolara sattırıp parayla birlikte Şanlıurfa'ya çağırdıkları kadını dolandırmak isteyen iki kişi, güvenlik görevlisinin dikkati sonucu yakayı ele verdi.
Edinilen bilgiye göre, İstanbul'da Liz Leventer (37) ve babası Moşe Leventer'i (65) arayıp kendilerini savcı olarak tanıtan şahıslar, baba ve kızını dolandırmak istedi. İlk önce elden yaklaşık 120 bin dolar para alan dolandırıcılar, bununla da yetinmeyerek bir milyon lira değerindeki evi 500 bin dolara sattırdı. Daha sonra Liz Leventer'in kredi kartı numarasını alan dolandırıcılar, uçak bileti alarak kadını parayla birlikte Şanlıurfa'ya getirtti. Dolandırıcılar para dolu çantayla kadını Harran Üniversitesi Eyyübiye Kampüsü önüne yönlendirdi.
GÜVENLİK GÖREVLİSİ ŞÜPHELENDİ
Üniversite önünde bir kadının cep telefonuyla birileriyle konuştuğunu fark eden güvenlik görevlileri, kadının dolandırılmak üzere olduğunu anlayınca yanına giderek polisi aramasını istedi. Genç kadının telefonda konuştuğu dolandırıcılar, olayı fark edince oradan hemen uzaklaşmasını istedi. Liz Leventer üniversite önünden uzaklaşmaya çalışırken güvenlik görevlileri polise haber verdi. Olay yerine giden sivil polisler, kadını sorgulayınca elindeki parayı birilerine vermek için getirdiğini öğrendi.
KADIN POLİSLERE İNANMADI
Kadının yanına giden polisler, dolandırılmak üzere olduğunu anlatmaya çalıştı. Polislere inanmayan kadın, polislerden dolandırıcılarla aralarında oluşturdukları şifreli kelimeleri söylemesini istedi. Polis şifreli kelimeleri söyleyemeyince genç kadın da kaçmak istedi. Polisin kaçmasına izin vermediği kadın çantayı açarak içindeki paraları gösterdi.
DOLANDIRICILAR, KADINI KAÇIRIYORMUŞ GİBİ YAPAN POLİS ARACININ ÖNÜNÜ KESTİ
Sivil polisler dolandırıcıları yakalamak için akıllara gelmeyecek bir metot uyguladı. Kadını kaçırıyormuş gibi yapan polisler, zorla araca bindirdi. Kadının ve yanında bulunan paranın başkaları tarafından götürüldüğünü gören dolandırıcılar, otomobilleriyle içinde polis olduğunu bilmedikleri aracın önünü kesti. Araçtan inen polisler 2 dolandırıcıyı kıskıvrak yakaladı.
Parasını dolandırıcılara kaptırmaktan son anda kurtarılan kadın para dolu çantayla birlikte emniyete götürüldü.
GENÇ KADININ YAŞADIĞI KORKU KONUŞMASINA YANSIDI
Parası sayıldıktan sonra teslim edilen kadının olayın şokunu hala atlatamadığı gözlenirken, gazetecilerin sorularına ise tedirgin bir şekilde cevap verdi.
Kadın, ev telefonunu arayan kişilerin Türkiye Cumhuriyeti başsavcılığından aradıklarını söylediklerini belirterek, "Sizin ve babanızın kimlikleri kullanılıyor. Üzerine resimler yapıştırılıyor ve ana paranız PKK'ya bomba ve IŞİD'e yönlendirilecek denildi. Evleriniz satılacak şeklinde bir görüşme yapıldı. Olay bu şekilde başlıyor. Dün kredi kartımın şifresi zorla alınıp Şanlıurfa'ya gitmem için bir uçak bileti alınıyor. Uçakta bile bunlar tarafından sürekli aranıyorum. Bu çete beni yönlendiriyor, taksiye bineceksin ve Harran Üniversitesi Eyyübiye kampüsüne geleceksin diyorlar. O sırada bende 500 dolar vardı. O parayı da İstanbul Vali Konağı Caddesinde değerinden çok düşük fiyata ev sattırdılar. O evin değeri bir milyon dolardı ama 500 bin dolara satıldı. Babam da kendi cebinden 120 bin dolara yakın bir parayı dolandırıcılara İstanbul'da elden verdi. 500 bin doları da ben elden teslim edecektim. Üniversiteden bir görevli yolda beni yakalıyor ve bana senin üstünde para var, sanki benim üstümde para olduğunu biliyormuş gibi, seni dolandırıyorlar, kurtul bu olaydan, hemen polis çağır dedi. Ben o anda polis çağıracak durumda değilim çünkü ben aynı anda elimdeki telefonla bu çeteyle görüşme halindeyim. Çete mensupları da bana o adamı başından sal hemen polis çağıracağız dediler. Ben de adamla kavga ediyorum. O adam Allah'tan uyanık bir şekilde hareket ediyor ve emniyete haber veriyor. 10 dakika içinde ekipler geliyor. Bu çantada ne var diye soruyor, bomba mı var diyor. Ben de bomba yok diyorum. Önce ona parolayı soruyorum çünkü bizim ekiplerle bir parolamız vardı. Ben o parola karşılığında bu parayı onlara teslim edecektim. Parolayı yanlış söylüyor. Ben de parola yanlış, bu parola değil diyorum. Hemen araca binin diyorlar. Önce araçta çantayı içinde bomba mı var diye kontrol etmek istiyorlar. Bu çantada bomba değil 500 bin dolar var dedim. Onlara da teşhis edip parayı görüyorlar. Aynı şekilde beni araca bindirip sağ salim ekiplere gönderiyorlar" dedi.
DOLANDIRICILAR POLİS ARACININ ÖNÜNÜ KESTİ
Polis yanına geldiğinde şahısların kendilerini arkadan takip ettiğini söyleyen Liz Leventer, "Şahıslar bizi arkadan takip ediyordu. Hatta bizim aracın yolunu kesmişler. Bunlar nasıl resmi polis aracının yolunu kesebiliyorlar" şeklinde konuştu.
İNSANLARI UYARMAYI İHMAL ETMEDİ
Dolandırıcıların ağına düşenleri de uyaran Leventer, "Çok uyanık olmaları gerekiyor ama o anda sizi öyle bir hipnotize ediyorlar ki sizi bağlıyorlar. Ben bu hatayı yapacak insan değildim. Be adım atarken dikkatli atarım. Benim babam da yetişkin biridir, 65 yaşındadır. Ticaretle uğraşmış biridir. Bu olaylara kanmamamız gerekirdi ama bizi ele geçirdiler" dedi.
Polis tarafından gözaltına alınan Selahattin Akmeşe ve Hasan Yakan adlı dolandırıcılar ise emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilirken Liv Leventer ise emniyette parası teslim edildikten sonra İstanbul'a gönderildi.
Yaşanan olay nedeniyle Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü Eyüp Pınarbaşı da Asayiş Şube Müdürlüğü'ne giderek bilgi aldı.
Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.