Terörle mücadelede çok sayıda şehit verilmesine neden olan üs bölgeleri ve korunaksız karakollar sisteminden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in emriyle vazgeçiliyor. PKK'nın sınıra yakın bölgelerde çok sayıda şehit verdirdiği baskınların önüne geçmek için yapısal reformlar başlatılıyor. Mevcut sistemde arazide korunaksız karakollar, bu karakolları korumak için 40'ar askerden oluşan üs bölgeleri, bunların güvenliği için daha az asker ve korucudan oluşan emniyet noktaları bulunuyor. Yeni konseptle bu tarihe karışacak.
Onlar kaçakçılar için kurulmuştu
Bölgede kaçakçılık için kurulan karakollar, PKK saldırılarından sonra terörle mücadelede kullanılmaya başlandı. Dağlıca örneğinde olduğu gibi çoğu yüksek dağların arasında kaçakçı geçişlerini engellemek için kurulan karakollar, terör saldırıları için açık hedef haline gelmişti. Bu karakolların güvenliğini sağlamak için ise çevredeki yüksek tepelere onlarca üs bölgesi kuruldu. Dağlıca baskınında ilk etapta 8 şehidin verildiği Bayraktepe ve son Çukurca baskınında 21 şehidin verildiği Kekliktepe bu tipte üs bölgeleriydi.
Sınır bölgesinde bin 600 'üs' var
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, yıllardır eleştirilen bu yapılanmanın değiştirilmesi için Çukurca baskınından önce emir verdi. Karakolları korumak için her tepeye kurulan üs bölgelerinin sayısının yaklaşık 1600 adet olduğu belirtiliyor. Bunların emniyeti için ayrıca korucu ve benzeri unsurlardan oluşan ayrı yakın emniyet unsurları bulunuyor. Buralarda Jandarma Özel Harekat ve komando gibi özel unsurlar yeralmıyordu. Karakolları korumak için üs bölgeleri olduğu gibi, aynı zamanda bahar aylarıyla beraber Bat bölgelerinden 40'ı aşkın iç güvenlik taburu da bölgeye kaydırılıyor. Bunlar da arazi şartlarına göre çadır ve baraka tipi barınaklarda kalıyorlar.
Tabur seviyesinde yeni yapılanma
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'in internete düşen ses kaydında da "teröristler için çok uygun hedef" olduğu şeklinde eleştirilen bu üs bölgelerinde uzun süre kalmanın getirdiği bıkkınlık ve dikkat dağınıklığının da kayıplara neden olduğu belirtiliyor. Bu tipteki üs bölgeleri ve karakolların, sensör, Heron, aydınlatma, termal sistemler ve uygun vasıfta mevziyle donatılmasının maliyetinin de çok yüksek olacağı belirtiliyor.
Yeni yapılanmada, sadece çok kritik bazı yerlere korunaklı üs bölgeleri teşkil edilerek, sürekli hareket halinde olan kuvvet yapısına geçilecek. Sınır hattındaki birlikler uzun süre takviye olmadan ihtiyaçları açısından kendi kendine yeterli hale getirilecek. Yeni sistemde birlikler, bir araya toplanarak en az tabur seviyesinde bulundukları yerde kendi emniyet ve güvenlikleri adına hiçbir tehdide maruz kalmadan, alınan istihbarat ve görüntülere süratle müdahale imkanı bulunan yapıya kavuşturulacak. Dağları ve tepeleri beklemek için bölünen kuvvet yapısı, istihbarat, görüntü, kestirme alındığında Kazan Vadisi'nde olduğu gibi anlık operasyon yapan vurucu güç sistemine dönüştürülecek. Tabur seviyesindeki birlikler; helikopter desteği, modern teçhizat ve malzeme ile atış gücüne sahip hale getirilecek.