Cem Uzan'a bir hapis cezası daha

aralarında Cem Uzan'ın da bulunduğu 5 sanığı, 2'şer yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırdı

''Vergi Usul Kanunu'na Muhalefet'' suçundan yargılanan ve aralarında Cem Uzan'ın da bulunduğu 5 sanık hakkında verilen 2'şer yıl 6'şar ay hapis cezasının ertelenmesine, paraya dönüştürülmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildi.
Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Cem Uzan ve Tunç Buruşukoğlu'nun avukatları Mehmet Ünalan ve Şaylan Çığgın ile Ahmet Yılmaz'ın avukatı Gökay Seferoğlu hazır bulundu.

Sanıklar Cem Uzan, Tunç Buruşukoğlu, Ahmet Yılmaz, Hasan Kalafat ve Yusuf Bozan ise duruşmaya katılmadı.

Duruşmada, hakim Uysal Dönmez, Cem Uzan'ın avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi talepli ve esas hakkındaki görüşe karşı beyanları ve esasa ilişkin savunmalarına dair verdiği dilekçeyi okudu.


Avukat Şaylan Çığgın, dilekçesinde iddianame ve tensip zaptının 2002 yılına ait olduğunu belirterek, dosyanın zaman aşımı süresinin dolduğunu ifade etti.

Sanıklara yöneltilen iddiaların soyut olduğunu ve mahkemenin bunları araştırmadığını ileri süren Çığgın, dosyada uzman bilirkişi raporu olmadığını ve dosyada Cem Uzan'ın Mavi Ulaştırma ve Haberleşme AŞ'nin sahibi olduğuna dair hiçbir somut delil olmadığını ileri sürdü.

Çığgın, müvekkillerinin beraat etmesini ve zaman aşımı süresini dolmasından dolayı davanın düşürülmesini talep etti.


Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşü

Esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Tuncay Demirci, mütalaasında kovuşturmanın genişletilmesi talebi olmadığını belirterek, şunları söyledi:
''Uzan Grubu firmaları, hizmet sunmak ve genel gider niteliğindeki harcamaların tedariği amacıyla kurulmuş olan sanık Cem Uzan'ın sahibi, diğer sanıklar Tunç Buruşukluoğlu, Ahmet Yılmaz, Hasan Kalafat, Yusuf Bozan'ın da yönetim kurulu üyesi oldukları Mavi Ulaştırma ve Haberleşme'nin 2002 yılı hesap dönemine ilişkin olarak idarece yapılan vergi incelemesi sonucunda herhangi bir mal veya hizmet akışı olmadığı halde temin ettikleri sahte ve içerik itibariyle yanıltıcı vergi ve faturaların şirketin defter ve belgelerine işleyip muhasebeleştirmek suretiyle vergi yasaları yönünden vergi kaçakçılığı, vergi zayi gerçekleşmese dahi, oluştuğu, sanıkların üzerlerine atılı suçu işledikleri tüm dosya kapsamından anlaşıldığından sanıkların, eylemlerine uyan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1 maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmaları talep olunur.''

Mütalaanın ardından söz alan avukat Çığgın, verdikleri dilekçeyi tekrar ettiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
''Cumhuriyet savcısının bugün verdiği mütalaasında birtakım sahte evrakların kullanıldığı, muhasebe hilelerinin yapıldığı ve gerçekleşmeyen işlemlerin muhasebe işlemleri haline getirildiğini dosya kapsamında sabit olduğunu ileri sürdü. Ancak dosyada vergi suçu raporunun dışında delil yoktur. Şirket ticari defterleri üzerinden uzman bilirkişi incelemesi dahi yapılmamıştır. Ayrıca sahte olduğu ileri sürülen faturalarla ilgili İstanbul Vergi Mahkemesince sahte olmadığına dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmaktadır. Tüm bunlara rağmen 'Gözümü kapayıp ceza verelim' düşüncesiyle hareket ediliyor. Bu aşamadan sonra mahkemenin vicdanına bırakıyorum.''

Çığgın'ın savunmasının ardından davayı karara bağlayan mahkeme, sanıkları, 213 Sayılı Yasanın 359/b-1 maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, güdülen amaç ve saik gözetilerek asgari hadden uzaklaşıp 3'er yıl hapis cezasına çarptırdı.

Mahkeme, sanıkların duruşmalardaki iyi halini göz önünde bulundurarak 1/6 oranında indirim yaptı ve sanıkları 2 yıl 6'şar ay hapis cezasına mahkum etti.

Mahkeme, verilen ceza miktarı ve niteliği itibariyle hapis cezasının ertelenmesine, paraya dönüştürülmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verdi.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri