Artvin Borçka Ak Parti İlçe Başkan Yardımcısı, Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Zeki Ermiş, partiden istifa etti. Ermiş, Ak Parti kurulduğundan bu yana üyesisiydi ve 2008 yılından beri de ilçe yönetim kurulu üyesi ve son dönemde de 2. başkanlık görevini yapıyordu.
İSTİFA NEDENİ: HAKARETLERE DAYANAMADIM
Ermiş istifa dilekçesinde dershaneleri kapatma sürecinde ''karşı taraf'' söylemiyle bizzat sayın Başbakan'ın Hizmet Hareketi'ni ve ona gönül vermiş milyonlarca insanı ötekileştirmeye başladığını, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından yine sayın Başbakan'ın mesnetsiz ithamlarını 'örgüt, çete, virüs, ajan, ihanet şebekesi, maşa, haşhaşi, inlerine gireceğiz'' gibi hakaretlerle sürdürdüğünü, bunları akıl, izan ve insaf sınırlarının ötesine taşıyıp söylemlerini iftira boyutuna taşıdığını belirterek şunları ifade etti.
"BAŞBAKAN'IN GÜLEN'E SÖYLEDİKLERİNE" TEPKİ GÖSTERDİ
Bütün bunlarında ötesinde yine sayın Başbakan, tüm dünyaca takdir edilen hizmetlere öncülük eden ve hakkında pek çok ülkenin üniversitelerinde kürsüler kurulan, her fırsatta ülkenin selameti, birliği, beraberliği adına gözyaşı ile dua ve niyazda bulunan ve camiaya gönül vermiş herkese de aynı tavsiyelerde bulunan Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'ye "yalancı peygamber, içi boş alim müsveddesi, sahte veli" gibi bugüne kadar hiç kimsenin söylemediği kadar ağır hakaretler etmiştir.
"DERİNDEN YARALADI"
Bu mesnetsiz ithamlar ve nefret söylemleri ile dünyanın 163 ülkesinde bayrağımızı dalgalandıran, dilimizi konuşturan, milli ve manevi değerlerimizi sınırların ötesine taşıyan ve tanıdan fedakâr öğretmenlerimizi de,onların bu hizmetlerini destekleyen Anadolu insanını da derinden yaralamıştır.
"HAKSIZLIĞA DEVAM EDİLDİ"
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'ye ve Hizmet hareketine gönül verenlere yapılan tüm hakaretlere, iftiralara, fişlemelere, ötekileştirmelere, medyada ki tek merkezli yalan haberlere,karalama kampanyalarına ve kara propagandalara rağmen belki bu yanlıştan dönülür, bu masum insanlara yapılan haksızlıklara son verilir düşüncesiyle hep ümitle bekledik, fakat her geçen gün dozu arttırarak haksızlıklara devam edildi.
"PARALEL DEVLET DEMEK ACZİYETTİR"
Rüşvet ve yolsuzluk iddialarını örtme çabaları doğrultusunda 2010 referandumu ile ve Ak Parti iktidarı boyunca elde edilen demokratik kazanımlar, panikle, gelişi güzel hazırlanan kanunlarla bir bir yitirilmektedir. Güneydoğu'da özerklik nidaları atılırken, örgütün mahkemesi, valisi, kolluk kuvveti varken, vergi toplarken, yol kesip kimlik kontrolü yaparken, ağzını açamayıp masum insanlara "paralel devlet" demek acziyettir.
Kendi kusur ve günahlarını "Cambaza bak" taktiği ile Hizmet hareketine fatura etme gayretine girilmiş, insanımızın aklıyla alay edilmiştir / edilmektedir. Türk insanının ferasetiyle her şey hakkıyla anlaşılacağı ve okunacağı aşikardır, fakat Ak Parti'nin ve sayın Başbakan'ın ülke siyasetini getirdiği bu noktada artık Ak Parti çatısı altında çalışmam ve siyaset yapmam imkansız hale gelmiştir.
"HAYAL KIRIKLIĞIYLA İSTİFA EDİYORUM"
Kurulduğundan bu yana üyesi olduğum ve 2008 yılından beri de ilçe yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığım, son dönemde de 2. Başkanlık (siyasi ve hukuki işler başkanlığı) görevini yürüttüğüm partime hep özveri ile çalışıp katkıda bulunma çabası içerisinde bulundum.Hiçbir beklentiye girmeden, hiçbir yere ve hiçbir şeye talip olmadan ülkemizin, memleketimizin istikrarı adına bu inşaatın bir tuğlası da biz olalım, bu yapıya bizde omuz verelim düşüncesi ile girdiğim Ak Parti'den bu gün maalesef hayal kırıklıklarıyla ayrılıyorum."dedi.