Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, kentsel dönüşümde tüm Türkiye için bir master planı hazırladıklarını ve İmar Kanununu değiştirmeyi amaçladıklarını açıkladı. Güvenlik operasyonları ardından Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde imar hamlesi başlatacaklarını belirten Bakan Sarı, müteahhitleri bölgeye davet etti, “Gelin maddi ve manevi destek verin, tecrübenizle fikir verin, İstanbul’dan Güneydoğu’ya köprü kuralım” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Fikir Sofrası’nın İstanbul’daki 18’inci toplantısına katıldı, ağırlıklı inşaatçı ve müteahhitlerden oluşan işadamlarına konuştu ve soruları yanıtladı. Güneydoğu’nun yeniden imarı, kentsel dönüşüm, ÇED raporları ve Artvin Cerattepe madeni hakkında bilgi veren Bakan Güldemet Sarı’nın konu başlıklarına göre açıklamaları özetle şöyle:
ÇED RAPORU, CERATTEPE: Biz bakanlık olarak önümüze gelen her telebe uygun ÇED raporu vermiyoruz. İlgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınıyor. Bu görüşlerden olumsuz olanlar varsa, bir kurumdan dahi geliyorsa, ÇED olumlu raporunu vermiyoruz. Olumsuz rapor veriyoruz ya da ilgili yatırımın revize edilmesini ve çevreyle uyumlu olacak hale getirilmesini istiyoruz. Bu uyum sağlanırsa rapor olumluya dönüyor. Mesela, Artvin Cerattepe’de 50 bin ağaç kesileceği, yol açılacağı ve çıkarılan madenin böylece taşınacağı propagandası yapılıyor. Birinci ÇED raporuna göre konuşuyorlar. Halbuki orada ikinci ÇED raporu ile ağaç kesilmesi minimize edildi. Kesilecek ağaç sayısı 3-4 bin arasına indirildi ve her ağaca karşılık 3 ağaç ekilmesi kararı alındı. Aslında bu yatırımcıya da yeni maliyetler getiriyor. Cerattepe’de kapalı devre bakır madeni için ÇED raporu verdik. Orası altın madeni olarak işletilemez. Hatta altın çıkarılmasına biz olumsuz ÇED raporu verdik.
GÜNEYDOĞU’YA DAVET: Güvenlik operasyonları ardından Diyarbakır’ın Sur İlçesi ilk imar ve onarım yapacağımız yer olacak. Önce yıkılan, hasar gören tarihi eserleri onaracağız. Sonra diğer altyapı ve binalara, konutlara geçeceğiz. Sur koruma alanı içinde yüksek katlı toplu konut yapılmayacak. Çok kat yerine yatay yapılanmayı öne çıkaracağız. Yöresel mimariyle inşa edeceğiz. Türkiye kentlerini güzelleştirme çalışmalarımızın ilk adımını Sur’da atacağız. Cizre ve diğer alanlarda devam edeceğiz. Müteahhitleri, inşaatçıları oraya davet ediyorum. Maddi manevi, gelin destek verin. Fikirlerinizi söyleyin, tecrübelerinizi aktarın. Yöre insanına moral verin. İstanbul ile Güneydoğu arasında köprü kuralım.
Yöresel mimariye dönüş bu bölgeden başlayacak ve diğer bölgelere doğru yayılacak. 48 ilde 149 riskli alan ilan edildi. 1 milyon 200 bin insanı ilgilendiriyor. Buraları kentsel dönüşümle yaşanabilir marka şehirler haline getirmek hedefimizdir. Yerine göre, bölgesine göre, ihtiyaçlara göre yatay veya dikey yapılanmaya gideceğiz. Bütün binalar yatay olacak diye bir kural yok. Çok alan ve altyapı gerektirir. Yeni binalar arasında yeşil ve çevreci binalara artık rastlayacaksınız. Bu bina, konut veya sitelerin yeşil çevreci olduğunun ulusal sertifikasyonu oluşturuldu.
‘ARTIK İMAR PLANI SAHTECİLİĞİ BİTMELİ’
Türkiye’nin her yıl 600 bin yeni konuta ihtiyacı olduğunu söyleyen Bakan Sarı, şu değerlendirmelerde bulundu: “Artık bir zihniyet değişikliğine gitmek gerekiyor. Yeni bir kural geldi mi, hemen bunu nasıl bozarıma kafa yoruluyor. Bu çok yanlış. Bu yeni kurala nasıl uyum sağlarım diye bakılmalı. İmar değişiklikleri çok sık yapılıyor. İmar planı sahteciliğinden vazgeçmemiz lazım. İl, ilçe belediyeleri şahsa özel imar değişiklikleri yapıyor. İzin alınıyor ve sonra o değişiklik kaldırılıyor. Bunları önleyecek, bir çekidüzen verecek değişikliğin peşindeyiz. İmar Kanunu’nu değiştirmek için çalışma yapıyoruz. Sadece bir kent ve bölge için değil, tüm Türkiye için de bir master planı oluşturmanın hazırlığı içindeyiz.” (Habertürk)